Şu anda elimde yine okkalı bir kitap var.  Kitabın yazarı veya Dr. Sibel Siber’in kendi kaleminden derlediği anılarıyla belgelerini kitap haline getiren Bülent Feyzioğlu’nun emek verdiği “80 Gün – İlk Kadın Başbakan Dr. Sibel Siber” adlı 502 sayfalık kitap...

            Esasında Kıbrıs Türkü’nün medar-ı iftiharı diyebileceğim çok değerli siyasetçi, tıp doktoru ve yazar Dr. Sibel Siber’in bu kitabını okuduğumda, onun ne kadar büyük özveriyle bu kitaba hayat verdiğini bir kez daha anladım.  Özellikle 80 günlük Başbakanlığı dönemindeki çalışmalarını, bütün iç ve dış temaslarını, hatta gerek yerel gerekse dış basında çıkan gazete küpürlerini yorumlarıyle birlikte kitaba yerleştirilmesi, çok büyük sabır ve planlı çalışmanın ürünüdür diye düşünüyorum.

            Üretken ve toplum derlerine duyarlı Dr. Sibel Siber’i şu birkaç sayfaya sığdırabilir miyim diye de düşünmedim değil.

            Şayet kitabı okursanız, Kıbrıs Türkünün siyasal, sosyal ve kültürel anlamda çok şahane bir kaynak kitap olduğunu anlarsınız.  Özellikle üniversitelerin iletişim fakülteleri ve öğrencileri bu kitabı, “siyasal bilimler” açısından okuyup yorumlamaları ve bir döneme imza atan bu güzel insanı gelecek nesillere anlatmaları lazım.

            Dr. Sibel, kendisini tanıdım tanıyalı müthiş disiplinli ve planlı çalışma yapısına sahip olduğunu gördüm.  Böyle bir kitap öyle kolay kolay yayınlanıp halkın önüne konamaz.  İçi o kadar doludur ki, onun 80 günlük başbakanlığı dönemindeki çalışmaları, gerçeken tarihe ışık tutan önemli çalışmalardır.

            Zaman zaman şöyle düşünmüşümdür, başbakanlık görevinin sonuna yaklaşıldığında.

            “Keşke birkaç 80 gün daha ülkemizde başbakanlık yapsa...”

            Bize bu sözleri söyleten şey, esasında onun müthiş başarıları, etkili inisiyatifleri ve iç ve dış politikaya hakim olmasıdır.

            Mesela Avrupa Birliği ilgilileri ile görüşmesi ve girişimleri, bunun yanında Alman Başbakanı Angela Merkel’le olan temasları takdirin üzerindedir.  Onu ben, bir zamanların “Demir Lady”si olarak tanımlanan İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher’e benzetiyorum.  O zaman da benzetiyordum.  Girişimci, tuttuğunu kopartan, etkin politika üreten bir Türk Demir Lady...

            Kitabın bazı başlıklarından yararlanarak bu çalışma hakkında kısa bir bilgi vereyim dedim.

            İşte o başlıklardan bazıları...

            -Sibel’den AB Parlamenterlerine mektup.

            -Girne Emirnamesi ve “Gökleri değil, ama kalbini delecekler.”

            -KTHY’nın İflası.

            -Kaçak Yaşamların Dramı ve Toplum Sağlığı.

            -Özerk Bir Gıda Güvenliği Kurulu Oluşturulmalı.

            -Devlet Kaynakları Peşkeş Çekilemez.

            -Sibel: “Güzel İşler İçin Büyük Bir Azimle Çalışıyoruz.”

            -Yeşil Alan Kaybetmeye tahammülümüz yok.

            -Halkın İktidarı  Sibel Hükümeti’ne Halktan Destek Var.

            Ve daha nice başarıların ve kamuoyunun, basının ve herkesin ona bakış açısını anlatan başlıklar ve anlatılar...

            Dedim ya...  Dr. Sibel Siber bu kitaba sığmaz diye...

            Onun senaryo yazarlığını da unutmamak lazım.  Edebiyata olan düşkünlüğü de onu daha da güzel yapan gerçeklerdir.

            Mesela bir dönem Dr. Küçük Müzesi’nin hayata geçirilmesine yönelik bazı sıkıntılar vardı.  İşte o görev dönemleri, o müzenin de hayat bulması, yine onun döneminde gerçekleşmiştir.

            İsterseniz bir empati yapalım.  Ve bütün partilere mesaj gönderelim.

            “Sizde o azim, o yürek var mı partinizin başına Dr. Sibel Siber gibi bir etkin bayan politikacıyı Başbakan veya Cumhurbaşkanı yapmaya?

            Herhalde hatırlayacaksınız...  Bir dönem Cumhurbaşkanlığına da adaylığını koymuş ama umduğunu bulamamıştır.  İşin özünde başka kurtların bu siniyi önlerine çekmesi vardı.  Yani o makamı ona yedirmediler.  O Cumhurbaşkanı veya yeniden Başbakan olamadı ama, onurlu duruşu ile gönüllerde hem Başbakan, hem de Cumhurbaşkanı oldu.

            O nedenle herkese salık veririm İlk Kadın Başbakan Dr. Siber’in o kalın kitaını alıp okumasına...

            Başarılarının daim olmasını dilerim.