İnsanın çeşitli halleri var. Ev hali var, yabanlık hali var, resmi hali var. Var oğlu var. Bu hallerin arasından neme lâzımcılık hali büyük bir hızla ön sıraya yerleşiverdi bizde. 1980 lerde başladı ve 2000 lerde tırmanıp kapıların açılmasıyla zıplayıp bu güne geldi. Bu gün uçuyor neme lâzımcılık halimiz. Beni ilgilendirmiyor, senin asgari ücretle geçinemiyor olman demesi patronların ne kadar neme lâzımcı hal ise, o kadardır memurun da, amirim izin verdikten sonra bana söz düşmez uykusu. Uyuya uyuya büyüyemedik işte. Güdük kaldık. Mimarlar odası ile peysaj mimarları, yer bilimciler ile meteoroloji mühendisleri  ve tabii ki inşaat mühendisleri odası ile şehircilik dairesi memurları, ayağa kalkıp kükreseydi, bu kadar kısa sürede betona keser miydi Balabayıs ile Girne ve diğerleri. Ticaret odası ki deriz, kendi üyesi olan ticaret erbabının, süresi dolmuş malları kampanyalı şekilde sattığı zaman, 100 000 tl iş ahlakına uymama cezası kesip, bir ay süre ile ticaretten men etseydi üyesini,  bu berbat ötesi zibillik domates, hıyarları vitrinde kim tutabilirdi. Bu günlerde de, elimizde olmayan sebeplerden sandığımız amma bizi itekledikleri tüketim ahmaklığına da gönüllü olarak sazan balıkları gibi atladığımız, döviz krizi diye adlandırılan şeyi, bizim dışımızdaki her kesim ve kurumun çözmesini ve rahatcığımızı neme lâzımcılığımızı hiç de bozmadan bekliyoruz. Daha ne yapalım işte 3 kilocuk bile et alamıyoruz, fenerin maçına İstanbula gidemiyoruz,  taksitlerimizi ödeyemiyoruz daha dediğinizi ben duymasam da kulağınız duyuyor. Kulağınızın duymadığı, gözünüzün görmediği ve dilinizin asla söylemediği şey. Bu haldeki sorumluluğunuzun hiç de az olmadığı. Diyebiliyor mu , o her hükümete fırça çeken diliniz, bundan böyle ihtiyacım olmayan hiçbir şeyi satın almaycam, her yeni model telefonun ve arabanın peşinde koşmaycam diye. Duyamadı kulağınız sorumluluk üstlendiğinizi, duyamadı çünkü diliniz söylemedi. O zaman haydi bütün neme lâzımcılığınızla başlayın. Kurtar bizi eyyy hükümet, eyy CTP, eyy HP, eyy Türkiye, eyy AB, eyy KC, eyy Amerika. Telefon ettiniz değil mi, kurtulmak için sorumluluğunuzdan. Kapsama alanı dışındasınız. Rahat olun. Nenize lazım sizin ayağınızı yorganınıza göre uzatmak.