Akdeniz’in orta yerinde bir ada adı Kıbrıs. Üzerinde kurulu iki devlet!

 Neredeyse yarım asır olacak!

 Kabul edilse de böyle, edilmese de…

 Yıllar yılları kovaladıkça bu gerçek giderek kalıcı oluyor; görünen o ki, olmaya da devam edecek.

 Devletlerin birisi Rumlara, diğeri Türklere ait…

 Ama uluslararası arenada Türklerin kurmuş olduğu devlet yokmuş gibi hareket ediliyor, tabii ki bu durum Rum tarafının yöneticilerine her zaman cesaret verip, adanın tek sahibi onlarmış gibi davranmalarına destek sağlıyor.

 Bu ada önemli, hem de çok önemli. Çünkü ada çevresinde mevcut zengin doğal gaz ve petrol yatakları; bir de buna adanın stratejik önemini eklersek,  tarihin her döneminde Hıristiyan âleminin gözü kulağı hep bu adada olmuş.

 O nedenledir ki, adanın şu anki durumu bir türlü dünya devlerince kabul görmüyor! 1974’ten beridir Türkiye’nin adadaki konumu hep sorgulanıyor!

 Sanki 1974 öncesinde adada hiçbir şey yaşanmamış!

 Sanki 50’li, 60’lı yıllarda adada yaşanan o acılı yıllar, Rumların Kıbrıs Türk’üne uyguladığı katliamlar, göçler yaşanmamışçasına, sanki adada her şey 1974’te Türkiye’nin adaya çıkmasıyla başlamış gibi davranılıyor!

 Adada yaşayan iki ayrı halk!

 Bir tarafta Hristiyan, diğer tarafta Müslüman; inançları farklı,

 Bir tarafta ezan sesleri, diğer tarafta kilise çanları,

 Bir tarafta Rum, diğer tarafta Türk; milliyetleri de farklı,

 Adada her sabah gün doğuşunda, adanın güneyinde farklı, kuzeyinde farklı diller konuşuluyor; biri Türkçe, diğeri Rumca

 Bir tarafta Rum adetleri, diğer tarafta Türk adetleri;  gelenekleri de, görenekleri de farklı,

 İki ayrı yönetim… Anayasaları farklı, kanunları farklı,

 İki ayrı yaşam biçimi, ekonomileri de farklı.

 Ve hepsinden önemlisi!

 Bu farklı gerçeklere rağmen, halkların tercihleri göz ardı edilip, bu adada iki devlet yoktur, tek bir devlet vardır, o da güney Kıbrıs yönetimidir denmeye devam ediliyor!

 Ne yazık ki, dünya devletleri de evet adanın yasal yönetimi Rum tarafıdır diyor; bunun dışında adada kurulu Türk devleti yokmuş gibi davranılıyor!

 Ya adada yaşayan adalıların tercihleri? Onların farklılıkları?

 Ya adada var olan gerçek!

 Adanın güneyinde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi,

 Adanın kuzeyinde,  Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti…

 Bu gerçeği değiştirmek mümkün müdür? Görünen o ki hayır!

 O halde adada yarım asırdan beri yaşanan müzakere sürecinde ‘’Birleşik Kıbrıs’’ ısrarı niye? Rahat bırakın bu adayı artık!  İnsanlar adanın gerçekleriyle yaşasın. Ada halklarının istekleri de bu yönde.

 Adanın tek sahibi benim diyen Rum-Yunan ikilisi ile emperyalist güçler şunu iyice bilmelidirler ki:

 Adanın yukarıdaki gerçeklerini, tarihe kazılı yaşanmışlıklarını, Kıbrıs Türkünün kazanılmış hukuki haklarını görmezden gelip, peşinde olduğunuz enerji yataklarına odaklı ‘kapitalist açgözlülüğünüzle’ değiştiremezsiniz…

 Akdeniz’in orta yerinde bir ada.  Adı: Kıbrıs…  Bu adada iki ayrı devlet… Güneyinde Yunanistan’ın, Rum tarafının bayrakları var. Kuzeyinde ise biri al, diğeri beyaz Ay yıldızlı Bayraklarımız dalgalanıyor.

 45 yıldır adada yaşayan gerçek bu değil midir?

 Yasal yöneticilerini Kıbrıs Türkünün seçtiği parlamentosuyla, tüm kurumlarıyla dimdik ayakta duran KKTC’nin tanınması talebiyle bugün yola çıkılsa kaybedilecek bir şey var mıdır?