İnsan ilk defa ne zaman oturdu.
Koltuğun resmi tarihini inceleyen ilim bilim insanları olmuş mudur.
Mobilyacılığın tarihi elbette vardır ve koltuk da bu tarih içindeki mümtaz yerini almıştır çoktan.
Kırmızı ceylan derili cocacola şişeleri gibi birbirinin fotokopi aynısı tıpkısı  50 ya da 450 – 500 koltuk dizayn etmek asla ve katiyen marangozların, mobilya tasarımcılarının işi olamaz.
Oturmak yorulmanın doğal sonucudur. Yorulan insan oturacak bir yer arar mutlaka bulur ve oturur daha da yorgunsa yatır.
Bu yorulmak meselesi mühüm bir iştir.
Bir siyaset büyüğü yakın bir tarihte “ askerlik yan gelip yatılacak yer değildir” demiş ve fakat seçilmişlerin hep yorgun olduklarından emin olduğundan olsa gerek, parlâmenterlik yan gelip oturulacak bir meslek değildir demeyi düşünmemiş amma parlâmento koltuklarının etkisinden olsa gerek, dünyanın bütün meclisleri “YÜCE MECLİS”tirler
İnsan ilk defa büyük ihtimalle yere oturmuştur, sonra sonra taşa oturmak, kütüğe oturmak, tokmağa oturmak, sandalyeye oturmak, koltuğa makama, tahta oturmak geliştirilmiştir.
Sandalyeyi geliştiren insanlık, bir adım daha atıp koltuğa ulaşınca;  nihayet yorulduğu zaman oturup dinlenebileceği bir şey bulmanın rahatlığı ile oturdu ki.....
Kurnazlık durmaz sandalye ile koltukla.
Makam koltuğunu icat etti açıkgözler.
Altı üstü koltuk derseniz yanılırsınız ki ;  siz önemsemeniz de yanıldığınızı önemli olduğunu anlatırlar size bir güzel ki pek güzel..
Ofisinizde müdürünüzün koltuğuna oturmayı bir deneyin, anlarsınız koltuk ile makam koltuğu arasındaki farkı, anlamazsanız anlatırlar.
Müdürün koltuğu çok da önemli bir koltuk değildir son tahlilde ve fakat parlamento koltukları ilk bakışta da önemlidir son tahlilde de ve günün sonunda ol kavga dövüş,  hangi kıymetli popoların, o 50 – 150¬ – 450 – 550 koltuğa oturacağı meselesi değil midir.
Sadece poposunu o kıymetli koltuğa oturtabildiği içindir ki seçilmişler, hukuk profesörlerinin hukuk bilmedikleri iddia edebiliyorlar ve iddiaları haber oluyor.
Adam oy almış da başbakanı onu spor bakanlığı koltuğuna oturtmuş diye, ofsayt kuralını Collina’dan iyi bildiği gibi, başbakanı onun altına sağlık bakanlığı koltuğunu sürerse Christian Bernard’dan daha çok bilecek kalp ve damar cerrahisini.
Koltuk ile makam koltuğu arasındaki farkı bilmemekte devam ederseniz eğer,  merak etmeyin ne yapar yapar makam koltukları size farkı fark ettirirler.
İnsanlık tarihi daha güzel bir hayat için çok çileler çekmiş ve fakat sonunda bu güne gelmiştir.
Nedir bu gün derseniz.
Bu gün demokrasinin günüdür ve demokrasi de makam koltuklarının mutlak egemenliğinden başka birşey olabilir mi acaba...
Donald Trumph yakın bir gelecekte makam koltuğunu bırakacaktır bir başka seçilmiş kıymetli popoya  ve işte o zaman göreceğiz ki USA’yı yöneten Trumph değil makam koltuğuymuş.
İnsan ilk ne zaman oturmuştur diye düşünmekle yetinmeyip, 
insanlar toplumsal yaşama geçtikten sonra gündelik hayatlarını kolaylaştırmak için neler yapmışlardır diye irdelersek göreceğiz ki çok uzuun bir süreç içerisinde kabile, aşire,t klan, aile, köy mahalle kasaba, kale, feodalizm, kapitalizm, krallık, padişahlık derken demokrasiye evrilmişler ve...
Ve kapitalizm boş durur mu.
Makam koltuğunu icat etmiş
Sonra mı işte bu güne geldik
İnsanları makam koltukları yönetiyor.
Tabbbi ki önce oturanı .