Çekirdek kültürdür.

Akaça’dan 1963 EOKA kalkışması ile Makarios’un, adayı Yunanistan’a bağlamak için  çok kararlı bir istekle  başlattığı saldırılar neticesinde diğer pek çok Türk köylüler gibi Akaça’da yaşayan Türkler de yerinden yurdundan evinden göç etmek mecburiyetinde kaldılar. Bazıları Ortaköy’e, oradaki Küçük’ün ahırlarına, bir kısmı da Gaziveran’a sığındılar.

Hanife Teyze ve ailesi Ortaköy’ e sığınanlardandı, sonradan Kayınpederim olacak olan Niyazi Uva ( sonradan Akyay ) Gaziveran’a göçmen oldu. Her ikisi de çıkılarında, ceplerinde tohumlarla göç ettiler.

Çekirdek kültürdür.

İşte o çekirdekler onların Akaça’da yetiştirdikleri karpuzu kavunu, fasulye böğrülceyi ve şehir çocuğu olmaktan mütevellit saymakta başarısız olacağım türlü çeşitli tohumlar ile var ettiler hayatı yeniden.

Sadece çekirdeği saklamak geleneğini terk ettiğimiz için kabaktan aşılanmış karpuza mahkumuz.

Nor böreğini, kültür sanıyorsunuz ve fakat o börek,  hayvancılık kültürünün sonuçlarından sadece bir tanesidir,  asıl olan hayvancılık kültürünü,  geçmişimizin üstüne güncel yenilikleri de ekleyerek ve hayvancı olmayı bir kültür biçemi olarak güne taşımaktır.

Çekirdek kültürdür.

Ve köy olma köylü olma kültürüdür KOOP’u Kıbrıs Türk halkına kazandıran. Köylülük bir yandan toprak ile haşır neşir yaşamak iken bir yandan da İMECEdir.

Nedir imece bilmeyebilir günümüz gençleri ve bu onların suçu değil, onlara bu yaşama şeklini,  bu katıksız dayanışma kültürünü aktarmak yerine, aslında kooperatif olmanın içeriğinin kristalize edilmiş hali olan birlik mücadele dayanışma eylemini,  siyasi kabızlığın bir söylemi olarak, içini tamamen boşaltarak,  avaracı popaz misali siyaset eyleme garagözlüğünün sloganına döndürdük.

KOOP u köylülerimiz kazandırdı dedik ya,  şimdi sıra KOOP da.

KOOP, köylere köylülere borcunu ödemek zorundadır.

Nedir bu borç, sayfalar dolusu yazılabilir, ben tohum bankası diye başlayacağım ve tohum ıslahı. KOOP, KKTC  de ve KC de Türkiyede yetiştirilen her ürünün tohumlarını, doğrudan üreticilerden, köylülerden toplayıp onları kendi örnek tarlalarında yetiştirmeli, ıslah etmeli ve köylülerimize kaliteli  verimi yüksek tohumlar, tohumluklar olarak hibe etmelidir.

Bu konuda harcanacak her lira misli ile geri dönmekle kalmayacak aynı zamanda köy ve köylülük nedir,  nasıl olmalıdır üzre yeni bir bilinçle üretim, köylü üretimi ve kendine yeten bir tarım kültürünün yeniden hatırlanarak inşa edilmesine yol açacaktır.