Mario Levi Işık Kitabevinin düzenlemiş olduğu kitap etkinliğinde söyleşide bulundu.
Çok güzel ve akıcı konuşmasıyla hoş vakit geçirtti dinleyicilerine. Bizlere edebiyatının en derin duygularının samimi sohbetinde biz dinleyicileri pür dikkat dinlemeye itti. Mario Levi İstanbullu bir yazar fakat adı Mehmet değil, adı Fikret değil dedi ve isminin nereden geldiğini anlatarak bizleri tarihsel bir serüvene götürdü. Kitaplarındaki kahramanları bir yerden yara almış ve hikayelerini yazdırmaya yöneltmiş. 



HAYAL ETTİĞİM KİTAPLARI YAZABİLMEK İÇİN 25-35 YILIM VAR.
Artık yolum çizilmişti belirli bir dinin ve ırkın temsili değilim. Böylelikle bir yere geldim. Hayatımın akışı yazdıklarım oldu. Kendi kendime şunu söylüyorum hayal ettiğim kitapları yazabilmem için 25-35 yıla ihtiyacım var. Tabi buna ömrüm yeter mi onu bilmiyorum.



EDEBİYATI HİSSEDEBİLMEK İÇİN BİR ŞEYLER YAŞAMALI

Bir şeyin içinizden gelmesi lazım onu yazarken de bir olumsuzluğunuzun olması gerek. Bir mutsuzluktan mutluluk çıkar mı? O metin hele birde yayınlanırsa ben buna ak üzerine karanın mutluluğu diyorum. Yaşadığın mutluluğun benzeri yok bu seferde yeni roman başlar. Bir insan çok mutluyum yada hayat çok pespembe dediklerinde inanmayın. Bu dünyada vicdan sahibi insanlar mutluluk gururuna sahip olamaz. Çocuklar ölüyor, tecavüz olayları var hiç mi vicdanınız sızlamıyor. Önemli olan kendimizi daha iyi görmemiz edebiyatta yüzleşme budur.
Sohbetinin sonuna doğru gelen izleyicilerle birlikte karşılıklı soru cevap şeklinde söyleyişi de bulunarak sohbet havasında olan bu söyleşi son buldu. 
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç
 

Editör: Mehmet Kasimoglu