Çocukların ve gençlerin gittiği eğlence parklarında tramplen genellikle bulunur. Tramplen deyince de bilmeyenimiz yoktur ancak bir kez daha kısaca anlatayım. Bilmeyen anlamayan kalmasın. Yerden belirli yükseklikteki dört ayaklı demir veya çelik bir çerçeve üzerine, yaylarla tutunarak gerilmiş kalınca cinsinden branda bezi. İşte bu branda bezi üzerine çıkanlar yukarıya doğru sekerken, branda bezinin bağlı olduğu yayların açılıp kapanması ile fizikteki enerjinin korunması-salınması kanunlarına göre bayağı daha yükseklere sıçrayabilirler. Yükseklere sıçramayı sağlayan gücün bireyin kendi gücü yanında her sıçrayıştan sonra yaylarda depolanan enerjinin branda bezini  eskikonumuna geri çekmesidir diyebilir  Günümüz ABD Başkanı Trump’ın günlük siyasal uygulamaları ve taktiklerini hiç de abartmaya gerek duymadan hepimizin bildiği tramplende sekme olayına benzetebliriz. “Amerikayı yeniden büyük yapalım” sloganı ile seçimlere giren ABD’li milyarder işadamı Trump, ülkesinin başta ekonomik ve sosyal hatta kültrel yapısal sorunlarına çözüm getirmeye çalışmak yerine çok daha kısa vadede anlık kısa dönemli başarılar yakalama yoluna düştü. Trump bu kısa vadeli ve hayli de öngörüsüz politikalarında tramplene çıkmış bir çocuk gibi, sadece yaylara; benzetme yerindeyse ABD’nin süper askersel gücüne güvenerek, tüm dünyaya “görün işte en büyük benim, en yükseğe sıçrayan benim” diyerek zıp zıp sekiyor..Sekiyor da kendi gerçek gücü de yeterli olmadığı için, yayların sağlayabildiği de bir yere kadar. Trump’ın tramplenindeki yaylar arasında, “dostları” dahil diğer ülkelere gümrük vergilerini artırma var, Nato müttefiki ve stratejik müttefiki Türkiye’ye karşı yaptırımlar uygulama var. Papaz Brunsonvar..Sıçrıyor da sıçrıyor Trump..Ancak kendi ayaklarında olmasıgerekli güçten de yoksun..tüm bu uygulamalar, yaptırımlar ve siyasal tehditler , vaveylaların pek de işe yaramadığı yarayamayacağı da her geçen güm daha da açıkça görünmeye başladı. Trump’ın 2016 yılındaki Başkanlık seçimlerindeki ekibinde bulunan yardımcılarının itirafları artık dünya medyasının tam ortasına düştü. Trump’ın seçimlerde illegal yani gayrımeşru ödemeler yapmış olduğu açıkça dillendrilmeye başlandı. Trump’ıntrumpleninin yaylarından bazıları koyvermeye kopmaya başladı diyebiliriz. Trump artık içte de dışta da gerçek gücü ile sekmeyi düşünür mü bilinmez. Ama ancak kendi kanatları ile ve gücü ile sıçrayabileceğiiuçabileceğini yakınındaki uzmanları O’na mutlaka söyleyeceklerdir. Onları dinler mi o da bilinmez. “Yattı balık yan gider” diyebilecek kadar, kürsel maceracı bir kişiliğe sahip olduğu da dünyaca gözlemlenmektedir.Trump’ın son bir iki gündür AB ve Çin’e karşı yeni gümrük uygulamaları karşıtlarından zincirleme reaksiyon görmeye başlamıştır. Bu zincirleme ve karşılıklı reaksiyonlar nereye kadar gider, dayanır? Trump ve yakın adamları hala papaz Brunson’u , yargılanma sürecini hiç kaale almadan kullanmaya devam ediyorlar. Brunson olayı da, F-35 uçaklarının teslimi ve Suriye’deki Amerikan silahlı yapılanmalar da Trump’ıazdaha yukarıya sektiren tramplenin yayları..Bu yaylardan  vazgeçmek şu sıralar işine gelmese gerek. Özellikle biz Kıbrıslı Türkler olarak dikkat etmemiz gereken Trump’ın sekmeyi pek de sevdiği Trample’nindeKıbrısı da bir yay olarak kullanılabilecek olmasıdır. Son haberlerde ABD kara kuvvetleri komutanının sessizce güney Kıbrıs’a giderek hava ve deniz üssü görüşmeleri yapması, Trump’ın tramplenine Doğu Akdeniz’de kalıcı bir yay sağlamaya yöneliktir. Yine Trump beklenmedik bir manevra ile Exxon-Mobil şirketi aracılığı ile, birkaç yerde gaz sondajlarına da girişerek tramplenine enerjik yeni yaylar eklemeyi de aklına sokmuş olabilir. Tüm bu 21.yüzyıl, küresel Trumplen oyunlarını, kendi hokkabaz ve süper fırsatçı siyasetlerini ileriye götürmek için fırsat kollayan, Rum toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tinyoz liderleri var. Ve tam da bu alangirli işler çok da işlerine gelir. Türkiye’yi ve Kıbrıslı Türkleri meşru ve yasal haklarını sağlama ve kollamada yabancı dış güçlerle karşı karşıya getirmek güney Kıbrıs’ta doktrinleştirildi. Bunun adı bir önceki Rum dışişleri bakanının adı; Cassoulides Doktrini. Bu doktrinin temelinde, Türkiye’nin düşmanı benim dostumdur ilkesi vardır. Gerek güneydeki komşularımız gerek Yunanistan, Doğu Akdeniz’deki enerji temelleri ağlarıyla küresel Trumplen’nin yaylarını ördüklerini ABD’ye pek ala pazarlayabilirler. Hatta bu küresel traplenin üzerine de çıkıp zıplayarak ne kadar “yükseklerde” olduklarını da göstermeye çalışabilirler. Kıbrıslı Türklerin de Türkiye’nin de her zamankinden fazla dış dünya ile sağlıklı ve yoğun ilişkiler kurması ve gerekli bilgilendirme ve uyarları, gerekli merkezlere yapması bir zorunluluktur.  AB balonuyla bayağı uçan ve uçurulmakta olan güneydeki adadaşlarımız, Trump’ın küresel tramplen oyunundan, denizdeki parseller yanında karada da üsler vererek, pek ala boylarını aşan yeni roller de kapabilirler. İşte o zaman Rum-Yunan megalomanisini kontrol etmek bayağı zorlaşabilir. Ne olur ne olmaz., biz yazarız. Okuyanlar okur anlayanlar anlar.