Yaşamak ciddiyet ister.

Sincap! Nazım’a göre; Yaşamanın dışında ve ötesinde, hiçbir şey beklemeden, sadece ve sadece yaşamak için işini, gücünü ciddiyetle yerine getiriyor.

… Mış gibi yaşamak olur mu?

Olmaz!

Av olursunuz, hasta olursunuz, yok olursunuz…

Yaşamak var olmaktır, ciddiyetle.

Beyaz gömlekliler gibi mesela.

En gerçek şeyin yaşamak olduğunu bilerek, kendi hayatlarını tehlikeye atanlar, ölümü göze alanlar…

Ciddiye almalıyız yaşamayı.

İster sincap olalım,

İster doktor,

İster Devlet olalım.

İstersek Hayat Kadını!

Ciddiyetle yaşamalıyız.

Birkaç asker, bir iki de ağır yük gemisi denizcisi, sırada bekliyor.

Rasiha abla hem taze fasulyelerini ayıklıyor, hem de sıradaki erkeklere; erkekliklerini hatırlatıyormuş. “Rasihaba” Acemi, nalbantlığı gâvur eşeğinde öğrenmişti. Fasulye ayıklarken, para da kazanabiliyordu…

Tayfa deniz yorgunu, tayfa heyecanlı, haftalardan belki de aylardan sonra, ayakları toprak görmüş! Arzulu…

Soruyor, e aAaAAhhHhHH bile demedin hanım abla?

Rasiha abla cevap veriyor:

AaaaAaaahh madem!

…Mış gibi Aaahh olur mu hiç diye hayıflanıyor denizci tayfası, parası da cebinden yüzüp gidiyor.

Oldu mu tam olacak işte.

…Mış gibi oldu mu, hemen anlaşılıyor!

Ciddiyetsizlik her zaman ele veriyor kendini.

Hemen anlaşılıyor.

EŞİT miş gibi eğitim sistemi…

ADALETLİY miş gibi vergi toplamak…

ŞİFA niyetiney miş gibi hastane kaldırımlarında bekletilmek…

İtalya’nın Po Ovasınday mış gibi “Bella Ciao” söylemek…

Deprem “mış” gibi yapmaz: Şu satırları yazarken, masa beşik gibi sallanıyor! Hissediyorsun depremi, sarsıntıyı, gerçeği, doğayı, gücünü ve otoritesini! Hissedebiliyorsun.

Mış gibi devlet de hemen hissedilir, aşırı eksiği, ciddiyetsizliği, bahanesi, delik dirsek bütçesi…

Hatta ortada Devlet VAR mış gibi! “İki devletli çözüm” beklenir-miş-!

Sonsuza kadar…

Her şartta ve koşulda… Bu halde umut etmek ciddiyetsizliktir.

… Mış gibi yaşayarak, “İlelebet…” VAR olamazasınız!

… Mış gibi Devlet olmaz. Olamaz!

Devlet yönetmek ciddiyet ister.

21 Ocak 2021

Vatan Gazetesi

Reşat Kansoy