Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşumundan bugüne kadar çok önemli görevler üstlenen MİT, yani Milli İstihbarat Teşkilatı, çok büyük bir gereksinimini tamamladı ve yeni binasına taşındı.

                Beş bin dönümlük alana inşa edilen MİT binası, evvelki gün görkemli bir törenle açıldı ve hizmete girdi.  Binanın açılışını TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaparken, açılışta yapmış olduğu konuşma ve verdiği mesajlar çok önemliydi.  Verilen bilgilere göre bina, TBMM’nin kurulduğu arazinin 10 katından fazla imiş.  Daha da kapsamlı bilgi edinme açısından, “MİT KALESİ” olarak tanımlanan binanın çevresi, 3 metre yüksekliğinde kalın beton duvarlarla çevrelenmiş.

                Erdoğan’ın şu sözleri güçlü mesaj veriyor esasında, MİT’in işlevselliği açısından.  Ne demiş Erdoğan?

                “Önümüzdeki dönemde yurt dışında daha fazla örtülü faaliyet yürüten, daha etkili bir istihbarat yapısı hedefliyoruz.”

                Yıllardan beri Türkiye’nin başı terörden çok ağrımıştır.  Dolayısı ile Türkiye’nin istihbarat örgütünü güçlendirmesi yerinde ve doğaldır.

                Hiç şüphe yok ki bir ülkenin en önemli organı, güçlü bir istihabarat merkezidir.  O bağlamda Cumhurbgaşkanı Erdoğan, genel anlamda Türkiye üzerine oynanan oyunların gizli takipçisi ve stratejik hedefler oluşturulması açısından MİT’e çok büyük görevler düştüğünü ima ediyor.  Ki bu görevleri üstlenen uzman yetişmiş elemanlar yürütmektedir ve yürütecektir de.

                Bir de şu sözleri var Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın.

                “MİT, çalışma bölgelerinde ‘akıncı rolü’ oynayarak güvenlik güçlerine sahaya inmeden önce zemin hazırlamaktadır.”

                Şöyle Türkiye’nin güvenlik zincirine baktığımızda, Türk Silahlı Kuvvetleri-hükümet ve MİT üçkenindeki şekillenmeyi görürüz.

                Adeta birbirine kenetlenmiş bu güç zinciri, Türkiye’nin başına gelebilecek her türlü belanın defedilmesine matuf yıkılmaz bir bağ oluşturuyor.

                Zaman zaman televizyonlarda “gizli vazife” veya “gizli  görevler” gibi isimlerle senaryolaştırılmış filmlere rastlarız.  Özellikle Amerikan ve İngiltere istihbaratı üzerine hazırlanıyor bu tür filmler.

                Bazen o filmleri izlerken sanki damarlarımızdaki kanımız donuyor.  “Dünyada neler neler varmış” sorusunu sorduruyor insana.

                Bundan takriben yiğrmi yıl kadar önce Türkiye’de seri bir “psikolojik savaş” kursu düzenlenmişti, Ankara’da.  O psikolojik savaş da, MİT’in bir parçasıydı.

                O psikolojik savaş derslerini incelediğinizde, hiç aklınıza gelemeyecek boyutta bilgilere ulaşıldığını görürsünüz.

                Tabii ki psikolojik savaşın en önemli aracı, basın yayındır.   Şu anda düşünüyor va kafamdan geçiriyorum...

                Size gizli bir görev verilmiş, “şu şu şu alanlarda bilgiye ihtiyacımız vardır” denmiş ve siz, “sessiz bir ajan” gibi harı harıl bilgi toplamaya ve istihbarat örgütüne malzeme hazırlamaya başlarsınız.

                  İşte o bağlamda bu organın içinde görev alan “gölge adamlar” her zaman varlıklarını hissettirmeden güvenli bilgilere ulaşırlar.  Tıpkı karda yürüyüp iz bırakmamak gibi bir şey.

                15 Temmuz darbesinde neden bazı ard düşünceli kişi veya kişiler, eski MİT merkezini vaurmuşlardır?  Bunu bir düşünün bakalım. 

                Türkiye’yi içten parçalamayı hedefleyen bazı düşmanlar, işte bu güçlü ortan sayesinde ne dolaplar döndürüldüğünü belirleyip, ülke güvenliği için tedbirler alıyorlar.

                Sanırım “MİT KALESİ” dünya ülkelerinin istihbarat organı açısından, en üst sıralarda yerini alacak bir sıra ve noktadadır.

                Hani bazen şu ifadeyi kullanıyor gizli ajanlar veya bu işlerle uğraşanlar.

                “İçimizde köstebek vadır.”

                İşte o “köstebek” olarak nitelendirilen kişi, Türkiye’yi içten parçalamaya yönelik bütün gizli sırlara ulaşmayı amaçlamakta ve pek çok bilgilere ulaşmaktadır.  Bu organa zarar verecek kişi veya kişilere verilecek ceza, herhalde çok büyük olur.

                Erdoğan’ın şu sözleri, bize çok şeyler anlatıyor.

                “Dinlame, sızma artık imkansız.”

                Bence de artık bu organa sızma, telefon veya başka aygıtlarla dinleme imkansız hale gelmiş olacaktır.

                Tek kelimeyle özetlersek, Türkiye büyüklüğünü “MİT KALESİ” ile de dünyaya kanıtlamış ve göstermiş oldu.

                Türkiye ve Türklük dünyası için hayırlısı olsun...