15 Haziran 1971 de ne olduğunu hatırlar,  bilirsek bu günkü KC cumhurbaşkanı ile KKTC Cumhurbaşkanı görüşmesinden çıkacak sonucu da üç aşağı beş yukarı tahmin edebiliriz.

Hayır, hayırrr böyle bişey olmamıştır, olamaz desek bile gerçek gerçektir. Kıbrıs  Türk tarafı, elbette Türkiye ile birlikte Makarios’un  Anayasa da yapmak istediği 13 değişiklik önerisini o günün kötü şartları altında kabul etmiş ve karşılığında da Yerel yönetimlerde bir nevi ‘özerkliği’ talep etmişti.

Tam anlamıyla bir Helen milliyetçisi ve enosisçi olan Başpiskopos ve Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Makarios,  Türk tarafının bu önerisine de ‘ saf enosis’ olmadığı gerekçesi ile karşı çıkmış ve sonradan Derviş Eroğlu’nun ağzına yapıştırılacak , kötü bir çözümü kabul etmektense bu günkü durum devam etsin,  bu durumda ‘ çözümsüzlük çözümdür’ vecizesini yumurtlamıştır. ( Eroğlu ilk değildir yani )

Türkiye ile arasında  zaten var olan Kıbrıs Sorununun bir krize dönüşmemesi gerektiğini düşünen Yunanistan,  11 Haziran 1971 tarihinde Makarios’a,  Denktaş’a verilecek yanıt mektubunda yer alması amacı ile bazı önerilerde bulunmuştu.

Gelin görün ki Makarios hükümeti 15 haziranda yaptığı toplantı ile Yunanistan’ın önerilerini toptan reddetmiş ve bu red kararını Yunanistan’ın Lefkoşa Büyük Elçisine resmen bildirirken de ‘amacının Yunanistan’ı Türkiye ile bir savaşa sokmak olmadığını, ancak Yunanistan’ın, yerel yönetimlerde Türklere özerklik verilmesi anlamına gelen tavsiyelerinin ‘saf enosisi içermediği’ gerekçesi ile ZARARLI bulduğunu da ilave etmiştir.

Kıbrıs adasının başına gelen en büyük felaket olan Makarios’un bu tavrı bununla da sınırlı kalmamış ve 1962 de önerdiği Anayasanın 13 maddesini değiştirme önerisinin 1970 şartlarında yetersiz kaldığını, Anayasanın daha  birçok maddesinin değiştirilmesi ya da tümden kaldırılması gerektiğini öne sürerek, ruhuna sinmiş Elen adası Kıbrıs hırsını bir kez daha kanıtlamıştır.

Makarios ve Kıbrıs Elenlerinin, kabul edip de imzaladıkları andan itibaren kurtulmaya çalıştıkları şey Londra ve Zurih anlaşmalarıdır. Bunu bilmemek ve anlamamak için tam bir bir Kıbrıs cahili olmak gerekir.

İyi  ki kabul etmemiş diyerek günümüze ve geleceğe bakalım.

Kıbrıs Türklerinin olumlu oyları olmadan değiştirilemiyeceği amir hükmünü içeren anayasasını,  anayasaya rağmen değiştiren ve bu konuda da, öve öve göklere çıkarılan ‘uluslar arası hukuk’tan tek bir itiraz görmeyen,  aksine alkış ve onay alan Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiedes,  Akıncı’ya ne diyecek acaba diye düşünüyor musunuz.

Makarios, bütün nüfusu Türk olan köylerin muhtarları Türk olsun teklifine OXİ demişti 1971 de hem de Yunanistan’ın kabul et ısrarına karşın.

Doğal gaz için, Türklerin eşitliği için NE mi diyecek Anastasiedes sanıyorsunuz.