Futbolda ölü  zamanlar vardır.

Resmi lig bitmiş, kupa kazanılmış,  futbolcular tatile başlamıştır.

Kıbrıs adasında komünist takım diye ünlenen Omonia isimli bir takım vardır.

Türkü Eleni ,sağcısı solcusu bu takımı komünist diye tanır.

Bir komünist takıma kendi gençlerini değil de paraya tapınan yabancı futbolcuları oynattığı için kızmak,  varsın bana kalsın da…

Komünist bir futbol takımının,  resmi futbolun ölü zamanlarında da olsa, Kendi kanunlarının futbol oynamasını yasakladığı,  kendilerinin deyimi ile ‘ Kıbrıslıtürk’ gençleri , ‘Kıbrıslıtürktakımları’ ile normal –resmi,  futbol sezonunda Omonia formasını giyip de maç yapmayı hayal bile edemeyen komünist gençlerinin maç yapması, hele de söylemeye bayıldıkları ‘DOSTLUK  - KARDEŞLİK’ maçı yapmak  ya da yapmaya niyet etmek akıllarına bile niye gelmez acaba.

Akustik siyasetin ustası olduğunu zanneden AKEL partisi için dostluk kardeşlik hatta eşit koşullarda ve haklarda yaşamak,  sadece dillerinde olan bir yalandan ibarettir.

Bilmiyor değilim,  futbol çok da ciddi bir şey değildir ve en çok da onun için Omonia ismi ile meşhur komunist  takımı,  çok da ciddi olmayan bir maçı yapmayı  niye akıllarına bile getirmiyorlar diye damgalıyorum.

Yıllar önce, evet sadece üst üste üç yıl şampiyon olup da Pakkos şildinin ebedi sahibi olduğu için Çetinkaya Türk Spor kulübünü futbol sahalarından kovanların, o günlerdeki tavrını bir kompleksin sonucu olarak görmek mümkün ve fakat 80 yıldır aşamadılar mı Pakkos şildi kompleksini desek de mesele ondan ibaret değildir.

Mesele Eroğlu’na karşı seçim kaybetmiş KKTC’nin  ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talât tarafından veciz bir şekilde saptanıp  söylenmiş şu zihniyetlerinde saklı ‘ ellerinden gelse Rumlar nefes almamızı bile yasaklayacaklar’

Mehmet Ali Talat beye bu saptayı yaptıran ve bu cümleyi söyleten Rahmetli Rayf Denktaş’ın baskıları, ‘milliyetçi eğitimi’  değil, yaklaşık dört-beş yıl yoldaşça müzakere ettiği Bay Hristofyas’ın Türklere karşı olan tutumunu aracısız olarak görmesi olmuştu.

Bay Hristofyas,  bilirsiniz Akel’in Genel Sekreteri idi ve Mehmet Ali Talât’a o saptamayı yaptıran ve o sözü söyleten zihniyeti de kendinden önceki ve efsanevi genel sekreter  olarak kabul edilen yoldaş Ezekias Papayuannu’dan miras almıştı.

Bu civcivli bu zor günlerde bu yazı niye mi yazıldı.

Kendisi eski bir futbolcu olan Celal Güçel bir soru sordu, bir saptama yaptı da ondan.

İki Elen takımı taraftarları arasında çıkan olaylardan sonra Celal Güçel’in damardan sorusu ve saptaması şu.

‘ Farzedin ki, Baf Ülkü Yurdu ile Apoel  lig maçı yaptı, ne oldu federasyon hülyanız mı yıkıldı’

Gerlim ve düşmanlık dolu bir ortaklık ne kadar yaşayabilir ki.