Eminim, sadece müslümanlar değil, pek çok hristiyan, NOEL Baba’nın nereden geldiğini, nasıl oluştuğunu, hangi dini akımlardan ta günümüze kadar ulaştığını bilmez. Meraklı kişiler NOEL Baba’nın gelmişini geçmişini araştırarak öğrenir. Gerçekte NOEL Baba’yı araştırmak da bir genel kültürün parçasıdır. O bağlamda ben de araştırdım ve günün anlamı bakımından bazı bilgilere ulaştım.
Bakınız NOEL Baba’nın oluşumunu dinsel tarih nasıl veriyor...
245 yılında Patara’da, yani bugünkü adıyla ovalgelemiş’te dünytaya gelen Myra Piskoposu Aziz Nikola’nın, bölgeyi kıtlıktan, gemicileri kaza ve felaketlerden, masum insanları kötülüklerden kurtardığına inanılır. 11’nci yüzılda, Ceneviz korlsanları Aziz Nikola’nın kemiklerini İtalya’ya götürünce, namı Batı’ya yayılmaya başlar ve adına çok sayıda kilise inşa edilir.
Zaman içinde Romalılar’ın ve kuzeylilerin kışa girerken çocuklara hediye dağıtma adeti, 6 Aralık, Aziz Nikola Günü ile bütünleşir. Sonrasında, 24 Aralık, NOEL Gününe çekilir. 17’nci yüzyılda Amerika’ya göç eden Hollandalılar, “Sinterkaas” dedikleri Aziz Nikola’yla ilgili inançları, Amerika’ya taşınır ve “Sinterkaas” “Santa Claus” olur.
O gün bugün, bu dini oluşumun adına NOEL denmiş.
Zaman içinde insanlar bu günü, öylesine bir dramatize etmişler ki, adeta NOEL Baba, insanları mutlu etmek için, gökyüzünden geyiklerinin çektiği kızakla bulutların ve karların üstünde kayarak, bütün uyuyan çocukların yataklarının baş ucuna hediye paketi bırakıp, yine bütün dünyanın etrafında dolanarak, bütün dünya çocuklarını mutlu eder.
NOEL günleri, yine insanların görsel anlamda süsleme ve kutlama adeti ile bütünleşir. Bu günde, NOEL ağaçları süslenir, dağlardan çam ağaçları kesilip evlerin en gözde yerine konur ve yapay karlarla o görsellik şahane bir hale dönüşür.
Artık NOEL süslemeleri, dinsel inançlar ötesinde hristiyanlar dışında da pek çok müslüman ülkelerinde de yapılmaktadır. Tabii ki hristiyanlar dışaındaki insanların süslemeleri yeni yıla yöneliktir.
Esasında her insanın hoşuna gidecek hayali ve görsel oluşumlar, insanları mutlu edebiliyor.
NOEL yortuları ve yeni yıl hazırlıkları başladı mı, çarşılarda pazarlarda bütün vitrinler süslenir ve kendilerince mutlu oluşumlar, gözler önüne serilir.
Her zaman NOEL Baba’yı, tonton ve kırmızı yanaklı, beyaz saçlı ve beyaz sakallı, kırmızı pelerinli ve kırmızı kukuletalı sevimli bir insan olarak usumuzda yer etmiştir.
Hristiyanlar evlerinde süsledikleri NOEL ağaçlarının dibine ailenin bütün hediyelerini sıralarlar, NOEL günü gelince de herkes hediyesini alır. Hele bir de soğuk memleketlerde NOEL gecesi kar yağınca, mutluluk ikiye veya üçe katlanır. Hepimiz de biliyoruz... Kar yağdı mı, bütün doğa tıpkı bir gelin gibi bembeyaz olur ve haliyle doğa da sülenir. NOEL sabahı uyanan çocuklar her tarafın karlarla kaplı olduğunu gördüklerinde kar topu oynamaya başlarlar. Hatta kızakta kaymak bile onların NOEL Baba beklentilerinin bir uzantısıdır.
Hristiyanların güçlü bir inanışları vardır. Şayet NOEL gecesi kar yağarsa, o yılın hem insanlık, hem de bütün dünya için bereket yılı olacağına inanılır.
NOEL gecesinde her zaman NOEL Baba’nın evlerin şömine bacasından süzülerek evlere girdiğine inanılır. Halbuki bütün bunlar, hep insanların yaarattıkları hayali dünyadır.
NOEL gününe ilişkin pek çok film çekilmiş ve NOEL gecesi o filmler, eğlence ve mutluluk amacıyla seyircilere sunulmuştur. Bu tür filmler gerçekle hayali hamurlanmış bir komediden başka birşey değildir.
Bu işin temelinde mutluluk ve sevgi vardır.
Esasında biz Kıbrıs Türkleri her NOEL gelişinde hep 21 Aralık, 1963’teki “Kanlı Noel”i hatırlar ve acılarla var olmaya çalışırız.
Şayet acılar kalıcı olsaydı, bütün insanlık acıdan mahvolur ve yaşamazdı. İşte Allah’ın bizlere verdiği sabır ve tahammülle o zor günleri atlattık hele şükür.
İşte NOEL Baba, kenarından kıyısından bizim de hayatımıza girmiş bir Hristiyan ermişidir.
