Öncelikler sırası diye bişey var.
Yoksa olmalı.
İnsan, yiyecek ekmek, fasulye patates, et elma tedarik etmeden çeliğinden tutun da camına  seramiğine, düdüklüsüne kadar envai tencere sahibi olma yollarını aramalı mı.
Bir işimiz bir gelirimiz olmadan araba, sahip olunacak bir ev hayalleri kurar isek çuvallarız.
Hükümetlerin ve devletlerin de bir önceliği olmalı.
Devletin önceliği, üstüne kurulduğu, oturduğu toprağı yurt edindirmek olmalı yurttaşlarına.
İşte burda hükümetler devreye girmeli ve gündelik işlerin nasıl yürütüleceği konusunda kurumsallaşmanın yolunu, yöntemini bularak, her değişen hükümet ile herbir işi sıfırdan ele alınacak şekilsizlikten kurtarmalıdır.
Kabul edilmelidir ki en temel hizmetlerin başında gelen sağlık, eğitim, istihdam, tarım ve diğerleri her değişen hükümetle sil baştan edilmemeli.
Bu güne kadar böyle yapıldı yanlış mazareti ayni yanlışın sürdürülmesi için gerekçe olmaz olmamalıdır.
O halde en azından benim görüşüme göre işe iyi başlayan yeni hükümet, ülkenin ve halkın bütün dinamiklerini harekete geçirerek  önümüzdeki 5-10 yılları, halkın bütün kesimlerinin de fikrini alarak planlamalı ve bu planlama konusunda ciddiyet ve kararlılıkla durmalıdır.
Yaşam mühendisliğinden söz ediyor değilim ve fakat önümüzdeki yıllar boyunca kaç okula ve nerde daha da önemlisi hangi okullara ve niye ihtiyaç duyulacağı, ilgili bakanlıkça, tüm öğretmenler ve öğrencilerin de fikri alınarak ama ille de yarınlar düşünülerek organize edilmelidir.
Ülkenin tarım politikalarının da tıpkı yukarda değindiğimiz gibi, ülkenin iklim koşulları da dikkate alınarak ilgili bakanlıklar, köylüler, hayvancılar ile birlikte ve fakat onların alıştığı gibi, yok kuraklık parasıydı, yok peşin teşvik idi gibi tembelliği körükleyici bir zihniyetle değil tam tersi olarak, birim araziden hangi ürünlerin en verimli bir şekilde yetiştirilebileceğini dikkatle, titizlikle ve doğru olarak saptayıp harekete geçilmelidir. Bu planlama sürecinde üniversitelerin önemi de yabana atılmamalıdır.
Eğitimini, tarımını ve sağlığını önümüzdeki 5-10 yıllar gözetilerek sağlıklı bir şekilde saptayan hükümetin-hükümetlerin, gençlerimizin içine yuvarlandığı işsizlik karabasanına da son verebilmek için gerekli verilere sahip olacağı-olabileceği aşikardır.