Erdal İnönü, Kürt siyasetçilerini CHP listelerine bağımsız adaylar olarak alıp seçilmelerine ve Büyük Millet Meclisi’nde seslerini duyurmalarına yol açarken yıllardır süren görmezden gelinmelerini yok sayılmalarını ortadan kaldırarak Türkiye’de barışın, iç barışın gerçekten demokratik bir yola girilmesinin öncülüğünü yapıyordu.

Leyla Zana acullukla bir çuval inciri berbat ederek, dostluk ve dayanışma ile demokratlaşma yolunu değil gererek, gerginlikle ve süregitsin bu gerilim ancak böyle var oluruz yanlış ( ve veya Atlantik ötesinden planlanan) diyerek bir yöntemi seçti.

Tam da Kenan Evren ve benzerlerinin ellerini ovuşturduğu yoldu bu.

Sonrasını bilmeyen yok.

Hataları hatalar ile telafi etmek olası değildir.

Bu hataları uzun uzadıya sırlamaya gerek yok, ‘ Cuma namazını Şam’da Emevi Camii’nde kılacağız inşallah’ demiş olmak bir tarafın hatasıdır ve diğer tarafın bu ölçüde büyük hatası da ‘ Kürtlerin denize açılan şehri yok, Lazkiye’yi bize vermeleri gerek’ demiş olmak da diğer tarafın hatası.

Siyasada ve devlet yönetiminde hata yapmamak veya en az hata ile yürümek her bir siyasetçinin her bir siyasi partinin titizlenmesi gereken bir yaklaşımdır.

Özel kişi olarak her bir kişi istediği gibi düşünüp davranabilir, konuşabilir, dernekçilik oynayabilir  ve fakat tüzel bir kişilik makamından özel keyfinize göre görüş açıklama kurnazlığı siyaset dünyasında geçirilen yılları boşa geçirmiş olmakla izah edilebilir.

Savaş evet kötüdür eğer haksız bir savaş ise.

Ve evet haklı ve haksız savaşlar vardır.

EOKA İngiliz sömürge idaresine karşı direniş-savaş-anavatanına bağlanma mücadelesi başlatırken haklı bir savaşı başlatıyordu ve ayni zaman ve zeminde Kıbrıs Türklerini düşman ilan ederken de haksız bir savaşı başlatıyordu.

Ve evet EOKA, TMT’ye karşı haksız ve bin kere evet TMT, EOKA’YA karşı direniş- savaş başlatırken bin kere haklıdır.

Kıbrıs Türk halkı içerisinde durup dururken savaş çığırtkanlığı yapabilecek insan oranı % 0,01 zor bulurken, bu ahalinin savaşın acılarını yokluk ve yoksunluklarını unutmuş gibi davranarak onlara barışın erdemlerini anlatma gayretkeşliği, Kıbrıs Türklerine karşı bir saygısızlık, değer bilmezliktir.

Tam 50 yıldır komşumuz olan Kıbrıs Elenleri ile anlaşma ve giderek barış yapmak için canımızı dişimize takmış uğraşıyoruz.

Ve sayın Akıncı ‘ adını barış koymuş olsak da 20 temmuz da bir savaştı’ demek ve öncesinde ya da sonrasında diyalog önermekle ne demeye çalışıyor.

20 temmuz 1974 savaşı tarihin gördüğü en haklı savaşlardan birdir, tıpkı İstiklal harbi gibi, tıpkı Küba ihtilali gibi.

Ne yani Fidel ile Che ye de bunca yıl sonra keşke diyalog yapsaydınız Batista ve ABD ile mi demeliyiz.

Önemsiz bir ayrıntıcık, 5 yıl var diyalog ve diplomasi yapıyorsun, kaç arpa boyu yo katettiniz Anastasiedes ile.