Oyalantı.
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre, oyalanmak için yapılan şey. Örnek de verir cümle içinde kullanmak suretiyle ‘’ bahçesinde çiçek toplamak , arabasının yıkayıp silmek gibi oyalantıları var’’
Silahtar köşkünün koca bahçesinde hiç mi çiçek yok, makam arabasını yıkayarak da oyalanabilirsin eğer oyalantı arıyorsan.
Anastasiedes’in ya da yerine gelecek olanın, tuzları kuru, onlar, adına Kıbrıs sorunu ya da ‘Kıbrıs’ın Türkiye tarafından işgal edilmesi sorunu’nu yüz yıl daha hatta bin yıl daha sürdürebilirler.
Böylece bir yandan kendileri için siyasal sosyal bir oyalantı bulmuş olacaklar ve asıl olarak da Kıbrıs türk halkı ve devletini 1963 ten bu güne kadar olduğu gibi oyalamaya devam edecekler.
1967 -68 de Denktaş- Klerides arasında başlayan ve nüfusu türk olan köylerde türk muhtar ( sanki, rum olmayan köyde başka türlüsü mümkünmüş gibi ) ve eğer nufusu tamamen türk olan beldeler varsa türk belediye başkanlığı ile maarif konularında özerklik aldığımız bir anlaşma müsevettesi ile sonuçlanan ve fakat şükürler olsun ki, Başpikopos ve Cumhurbaşkanı olan Makarios tarafından, bu ‘halis enosis değildir’ diyerek reddedilen ilk aşamadan bu yana geçen 60 yıl bize pahalıya mal olmuştur.
Burda önemli bir not düşmek istiyorum, evet Eroğlu da ‘en iyi çözüm çözümsüzlüktür’ demiştir ama bu söz, Kıbrıs sorunu için ilk defa yukarda özetlediğim anlaşma müsvettesi için Makarios tarafından söylenmiştir.
Şimdi durup da uygulanamıyan 77 – 79 doruk anlaşmaları, Cuellar belgesi, Galli fikirleri, Annan planı diye uzatmaya gerek yok.
1963 te köyünden, kasabasından göçe zorlananlar, halâ daha sadece müzakere süreci nedeni ile bir belirsizlik yaşıyorlar, buna 1974 göçlerini, nüfus mübadelesi ile yer değiştirenleri de eklersek, nüfusumuzun nerdeyse yüzde 80 i, belirsizlik içinde boğuluyor ve bunun da nedeni sadece ve sadece adına müzakere süreci denen ve bizi oyalamaktan başka bir işe yaramadığını düşündüğüm şeydir.
Şu güne kadar anlaşırız diye başlamıştı oyalantı sürecinin son aşaması ve şu günü nice şu günler izledi oyalandıkça oyalandık ve korkarım ki oyalamaya devam edecekler bizi.
Var sayalım ki, dönüşümlü başkanlığı kabul ettirmiş olsun Akıncı, ilk seçimlerde ne olacak peki.
Kıbrıs türkleri ile eşitliği, siyasal ortaklığı ve dönüşümlü başkanlığı kabul etmiyorum diye seçim propagandası yaparak kazanacak olan her hangi bir rum adayına karşı, dünya liderleri TC  ninkiler de dahil ‘’kulak asmayın seçim döneminde oy avcılığı için söylenmiş sözlerdir bunlar deyip, bizi oyalamaya devam etmiyecekler mi.
Hepimiz biliyoruz ki edecekler.
İşte, Pelerin de Montana da, EOKA kutlamalarında yaptıkları gibi.
Umarım, Akıncı KKTC nin güncel sorunlarını çözmek diye bir gerçek uğraş bulur da oyalantı diplomasisini bırakır.