Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde siyaset mesleğini oldukça yüksek bir maaş karşılığında yapıyor olan siyasi partimsileri iki kategoride toplamak olası.

Bunlar kendilerini sağ ve sol diye kategorize etseler de işin halk tarafından bakılınca görülen şekli,

  1. Nasıl olsa biz kazanırız diyerek seçim kazanmaktan ve aile efradı akrabalar grubu, yakın çevre ve partinin içerilisi olanları, vekil veya bakanla olan ilişkileri – yakınlığı ile doğru orantılı olarak devlet kadrolarına Müşavirlikten başlayarak, müsteşar müdür ve diğer görevliler olarak yerleştirmek ve hatta bazen işe gitmesine gerek bile olmadan aylıkçı yapan partimsiler.
  2. Seçim kazanıp da hayatımızı zorlaştırmaya ne gerek var, bizim ahbaplar çavuş klanından iki üç veya 6 – 10 arası vekil çıkaralım, bir de devletin partilere!! yaptığı katkılardan payımıza düşeni alalım bize yeter, küçük olsun bizim olsun, aramızdan birkaç arkadaş, yok Brüksel’dir, yok Türki devletlerdir, yok İslam İşbirliği Teşkilatı’dır diye yurt dışı gezilere de devlet kesesinden, halkın ensesinden yılda üç dört kez gidersek daha ne isteriz.

Bizim bayrakçılar için de iktidar partisinden ricacı olur, birkaç memuriyet sağlarsak daha ne isteriz, diyen partimsiler.

Ol hikaye bundan ibaret. Elbette partimsiler ve partimsilerin bayrakçıları alkışçıları bunu kabullenmeyeceklerdir ama hakikat bundan ibarettir.

Salgın döneminde bütün siyasi partilerin sergiledikleri tutum ne kadar haklı olduğumun kanıtıdır.

Ortada sağlıkla ilgili hayati bir kriz varken, her partimsi kriz masası diye bağırmaktan helak olsalar da her hangi bir partinin krizin yönetimi ile ilgili olarak ve hele de bağırmaktan gökyüzünü yere indirdikleri kriz masası ile ilgili olarak en ufak bir gayret içine girmemişler, sadece gürültü çıkarmışlardır.

Her hangi 1 partimsi ‘ biz kaç defa kriz masası şarttır kurulmalıdır’ dedik diye itiraza yeltenmesin, çünkü benim dediğim de tam odur, defalarca kriz masası

dediniz ve hatta 15 Şubat 2021 günü çok büyük bir şov ile, bütün vekiller bir arada basının karşısına çıkıp ‘ Kriz masası kurulması şarttır taleplerimizi onbir aydır hükümet dikkate almadı,  BİZ DE ÖNÜMÜZDEKİ PAZARTESİ GÜNÜ İTİBARI İLE PARTİMİZİN KRİZ MASASINI KURMUŞ OLACAK VE HALKA HIZMET ETMEYE BAŞLAYACAĞIZ’ bile dediniz ve o pazartesinden sonra  kaç pazartesi geçti ve sizin kriz masanız da,  tıpkı hükümetin kriz masası gibi invızıbl masa, görünmez masa öyle gizli kriz masası ki görene aşk olsun.

1974 ten bu yana tam 47 yıl ve 1983’ten bu yana da tam 38 sene geçti.

İktidar ya da iktidar ortağı olmayan parti yok.

Hangi sorunu aştınız.

Erken ya da vaktinde veya geç seçim olsa ne olacak.

Partimsiler, siyasi parti olmanın gereklerini yerine getirmeyi akıllarına bile getirmeden,  bir birlerine laf yetiştirmeye devam ederek partimsi kalacaklarına göre,  bu saçma sapan siyasi zihniyet ve siyaset bezirgânlığı kendi çıkarlarından başka hiçbir şeyi düşünmeyeceklerdir.

Sorunları çözmek mi.

Laf ile peynir gemisi yürüteceğinizden eminsiniz o halde lafazanlık vira.