Sağlık sorunlarım nedeniyle şöyle ağız tadıyla bir piknik yapamıyorum ailemle.  Lakin piknik yapanlarını da adeta mikroskop altından izliyorum.
Evvelki gün yine Boğaz Piknik Alanındaki rezilliği gösteren bir resim vardı Kıbrıs Gazetesi’nde.  Öylesine rezil bir görüntüydü ki, ben şahsen insanlığımdan utandım diyebilirim.
Bugüne kadar gözlemlediğimiz diğer piknik alanları da Boğaz piknik alanından pek farklı değil.
Madem piknik yapıp bütün rezilliğini ve kirliliğini arkada bırakan insanlar bu kadar duyarsızdırlar, herhalde bir yerde bir eksiklik vardır diye düşünüyorum.  Hani derler ya...
“Adam olmayanı adam ederler” diye bir söz.
Bu ifadeyi neden kullanıyorum?  Anlatayım kendi yorumumla.
Girne Belediye sınırları içinde olan bu piknik alanının denetimi hangi noktada ve ne kadar zaman diliminde yapılabiliyor, onu merak ettim.  Girne Belediye Başkanı çok değerli dostum Nidai Güngördü’nün ne kadar duyarlı bir belediye başkanı olduğunu biliyoruz.  Zaten başarılı olmasa son seçimlerde yeniden seçilmezdi.
Naçizane bir önerim olacak Girne Belediye Başkanı Nidai dostuma.  İşine karışmak gibi olmasın ama şu piknik alanlarındaki kirlilik için mutlaka caydırıcı tedbirler alması gerekir diye düşünüyorum.  Belki de o tedbirler alınmış ama şu kirliliği yaratanlarla baş edemiyorlar.
Bu maksatla en azdından sadece Pazar günleri Boğaz piknik alanına bir denetçi ekip koysa, bu ekiplere ceza yazma yetkisi verse, bu çalışmayı bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyursa,  gelen ekip piknik sabahından son saatlere kadar sıkı bir şekilde piknikçileri denetlese, çöpünü ve bütün kirliliğini orada bırakanlara para cezası kesseler, bu işin önü alınmaz mı?
Belki bu önerimi Girne Belediye Meclisi’ne götürüp bu mealde bir karar alırlar.  Bunun yanında o piknik alanının muhtelif yerlerine uyarı levhaları konsa, her piknik günü bütün piknikçilere bir el broşürü dağıtılsa, kirlilik yaratanlara para cezası kesileceği bildirilse, adeta bu davranış ve denetleme ile, “Ya çevreyi kirletmezsiniz, ya da kirletmezsiniz” anlayışından hareketle belki şu duyarsız insanları yola getirebilirler.
Kim ne derse desin.  Maalesef insanlar piknik alanında öğleye doğru mangallarını yakarlar, bir güzel ailece piknik masalarına kurulurlar, masaların üzerlerini bir güzel donatırlar, kavun karpuzlarını keserler, ondan öte portable buz dolaplarından içkilerini çekmeye başlarlar.  İşte bütün bu hareketler o denetçi ekip tarafından mutlaka ama mutlaka akşama kadar onları denetlemeli ve pisliğini arkada bırakanlar hakkında cezai müeyyideler uygulamalıdırlar diye düşünüyorum.
Hele bir bu uygulama insanların hayatına girsin, hele bir para cezası yesinler de görelim bakalım millet bütün çöpünü orada bırakır mı görelim.
Şimdi o kadar kolaylıklar vardır ki...
Belediye piknik alanlarına büyük çöp konteynerlerini yerleştirmiş, piknikçilerin su ihtiyacı için çeşmeler koymuş, çevreyi bir güzel temizlemiş, ama millet yine bildiğinden şaşmıyor.
Gerçekte pikniçiler düşünmelidirler.  Piknik alanlarını da kendi evlerinin ve hayatlarının bir parçası gibi addetmelidirler.  “Bu topraklar, bu piknik alanları, bu güzelim Girne Dağları bizim” deseler bu pislikler kesinlikle olmaz.  Bilemediniz piknikçiler kendi çöplerini siyah naylon torbalara yerleştirip, arabalarının arkasında beraberlerinde götürmelidirler.
İnsanlara bir hatırlatma yapmak istiyorum...
“Siz evinize girerken neden ayakkabılarınızı  çıkarıyorsunuz?”
Çıkarıyorsunuz, çünkü sokağın mikrobunu tertemiz evinize taşımak istemiyorsunuz.  O bağlamda evinize girerken ayakkabı çıkarma alışkanlığınız kadar çok önemlidir piknik alanları korumanız.
Lakin o kirliliklerin içinde ne bira şişeler, ne karpuz kabukları, ne ya sönmüş ya sönmemiş ateşin savrulan külleri, meşrubat kutuları ve pet şişelerle sigara paket ve izmaritleri...
İşte o bakımdan Girne Belediyesi’ne naçizane bir öneride bulunuyorum, piknik alanlarının kirletilmemesi için.
Tabii ki bu sözlerim diğer belediyelerin de kulağına  küpe olsun diyorum.  Çünkü anlatmak istediğim husus ve duyarlılık, bütün belediyelerin çevresi ve çevre koruması ile ilgilidir.  Çevre temizliği açısından çok ciddi önlem alanları tenzih ediyorum bu sözlerimle.  
Daha ne diyelim ki... İşte çevre kirliliği dostlarım...
Yani bu ayıba bir an önce son verilmelidir diyorum.