İletişecek  kadar büyük değil memleketimiz.

Memleketimiz konuşacak kadar küçük.

Karşı be karşı konuşmak varken, örneğin CTP binasında ya da UBP merkezinde, kaleden kaleye şahin uçurur gibi o binandan bu binaya,  şu binadan diğer binaya medya vasıtası ile iletişim kurmayı seçerseniz yaptığınız şey kaçınılmaz olarak polemik olacak.

Jargon polemik dese de yapılanın Türkçeye tercümesi laf sokmadır.

Mecliste temsil edilen ve hatta radikal ya da marjinal olmayı – kalmayı tercih eden siyasi ezber gruplarında Hekimler, Avukatlar, Mühendisler Mimarlar ziraatçılar ve diğer meslek gruplarından insanlar vardır, bunlar genellikle yönetici kadrolarda ve elbette ki vekil sandalyelerindedir, her hangi bir partide işçilerin yöneticiler ve vekiller arasında yer aldığı görülmemekle birlikte,  bu kimi partilerin kendilerini solda, solcu hatta sosyalist ve dahi komünist diye pazarlamaya çalışmalarına engel değildir,  kimi diğer partilerin kendilerini milliyetçi diye pazarlamalarına rağmen askerliğin bedelli tarafına parti ileri gelenlerinin evlatçıklarına kıyak geçilmesini kolladıkları gibi.

Sorsak herhangi bir parti merkezine gidip,  KKTC nin önümüzdeki 20 yıl içerisinde hangi bölgelerinde ve kaç hastahane yapılmasını öngörüyorsunuz diye verebilecekleri düşünülmüş,  planlanmış bir öngörüleri yoktur ve hatta bu soru ile karşılaşan partililer arasında dişi ağrıyan biri varsa diş hastahanesi, kataraktlı bir diğeri göz hastahanesi bir diğeri prostat kiliniği diye fırlama yapabilir.

Eğer sorunuz tarımın geleceği hakkında öngörüleriniz nedir olursa, Mesarya’dan partili vekil kuraklık tazminatı artırılmalı, Güzelyurt’lu  vekil narenciyeye önem verilmeli derken Elye cumhuriyetinden olan diğeri elye fasulyasının ihracatını sağlamalıyız diye ses yükseltirken,  bir hayvancı da katlanmış peynir konusunda seminerler vermeye talibim diyebilir.

Eğer bu okumuşluklar üyesi, yöneticisi vekili olduğu partiye konu hakkında öncülük ederek planlama yapılmasını sağlamak değilse partili olmak, yönetici vekil olmak niyedir.

İletişim diyerek polemik yapmak yerine,  kendilerini bir birlerine karşıt sanan ve fakat iktidar veya iktidar ortağı olduklarında karbon kopya kadar tıpkısının aynısı ekonomik politikalar sergileyen partiler,  örneğin TDP binasında bir araya gelip de KKTC tarımını konuşmaya başlasalar, laf lafı açacak, fikir fikiri tetikleyecek ve sonuçtan da hem ülkenin fasulyeleri, karpuzları, patatesleri kabakları, koyun ve kuzuları, portakal ve limonları ve hem de UBP’ sinden, CTP’ sine, TDP ‘sinden DP ‘sine, HP ‘sinden YDP’ sine ve dahi parlamento dışındaki marjinal gruplar bile kazançlı çıkacak böylece de ülke tarımın kimi sorunları aşılarak yeni sorunlara varmanın ve o sorunların da aşılabilmesinin yolu açılacaktır.

Siyaseti polemik ile laf sokma haline getiren bu zihniyet istisnasız bütün partilerin kanseri haline gelmiştir.