Gerek Türkiye-ABD ilişkilerinin bozulmasına, gerekse dövizden ötürü TL’nin değer kaybetmesine ve dolayısı ile büyük bir ekonomik krize neden olan rahip Brunson, nihayet mahkeme kararı ile serbest kaldı ve yurt dışına çıkış yasağı da kaldırıldı.
Mahkemenin mutlaka en kısa zamanda rahibi serbest bırakacağını ve artık bu buz dağlarının eriyeceğini tahmin edebiliyorduk.  Nitekim de öyle oldu.
Malum rahip Brunson, FETÖ ve PKK adına çalışarak suç işlediği iddiasıyla tutuklanmış ve tam 3 yıl, bir ay, 15 ün hapis yatmıştır.
Mahkeme tutuklu veya hapis kaldığı süreleri cezadan sayarak bu dosyayı kapatmış ve rahibi de azad etmiştir.
Türkiye’de yapılmak istenen darbenin akim kalması sonucunda Türkiye’ye istikrar gelmiş ve tabir caizse, “yılanın başı ezilmiştir” diyebiliriz.
Tabii ki kocaman bir kazanın içinde nelerin kaynadığını herkes tahmin etmiştir.  Bu arada pek çok FETÖ’cü tutuklanmış ve ceza yemiş veya hapse mahkum edilmiştir.  İşte o kazanın içinde olanlardan birisi de rahip Brunson’du.
Rahip Brunson’un cezası yine de hafif atlatıldı.  Özellikle Türkiye ile ABD arasında sürüp giden ve büyük bir gerginliğe neden olan rahip Brunson meselesi çözümlenince Türkiye’ye ve dolayısı ile Kıbrıs’a ekonomik istikrar gelecek mi?
Sanırım bugüne kadar Türkiye’nin yaşadığı en büyük ekonomik darbe, Trump’un rahip yüzünden uyguladığı ambargolardan meydana geldi. Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Rahip’i derhal serbest bırakın” şeklindeki talebi, adeta bir balyoz gibi görünüm arzediyordu.  Erdoğan, “Türkiye hukuk devletidir.  Cezası olan cezadını çekecek.  Biz mahkemeye müdahale edemeyiz” diyerek gerekli yanıtı vermişti.  Doğru olan da buydu.  Ne yani ille de Trump istedi diye Amerikalı bir suçluyu yargısız hemen azat mı edeceklerdi?  O bağlamda böylesi iyi oldu, Türkiye devletinin onurunun kurtulması açısından.
Her zaman söylediğimiz gibi Türkiye büyük bir devlettir ve Türk insanı da onurludur.  Bu krizden çıkmak için devlet olarak gerekli tedbirler alınmış ve adeta “zararın neresinden dönersek kardır” misali bir ekonomik politika üretilmiştir.
Şu anda insan düşünüyor...
“Yahu ekonomik kriz oldu, binlerce istismarcı tüccar veya pazarlamacı, milletin gırtlağına dayadı zamlarını ama olan da zavallı vatandaşa oldu.”
Yani bu zam furyasında hangi tüccar bu yeni istikrar sürecinde yapmış oldukları zamanları geri alacak?  Bu bir muamma.
Rahip Brunson meselesi bir yana, ülke borsası alt üst oldu Trump-Türkiye çatışmasından. Hani bir zamanlar rahmetlik Ecevit bir dosya fırlatmıştı Çankaya’da zamanın Cumhurbaşkanına...  Ve bütün borsa o hareketten ötürü alt üst olmuştu.
İşte bu tür oluşum veya hareketler, daima ekonomi piyasalarını alt üst eder de, olan yine de vatandaşa olur.
Evvelki gün rahiple ilgili karar açıklandığında bir arkadaşım bana şöyle demişti:
“Rahip mahkeme kararı ile serbest bırakıldı ve ekonomi son hızla iyileşmeye doğru gidiyor.”
Ben de “İnşallah” dedim de kafamda bir kıvılcım gibi duran istismarcıların bu süreçten nasıl faydalandıkları konusu şöyle geldi gitti.
Ne yani rahip kurtuldu diye Türkiye’nin ekonomisi eski bıraktığı noktaya birden bire gelecek miydi?  Yani bir bıçak gibi keskin bir çark ediş olabilecekti sanki.  Bu iş zaman ister.
İnsanları en çok sevindiren de Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin iyileşmeye doğru seyredeceğidir.
Öyle de olması gerekmez miydi?
ABD Başkanı Trump’ın çılgınca ve adeta intikam alırcasına uyguladığı politkalar dünya tarafından biliniyor ve görülüyor.  Bu ne ilktir ne de son olacaktır.
Gerçek olan en önemli husus, hiç şüphe yok ki ABD’nin stratejik anlamda Türkiye’ye ve Türk ulusuna ihtiyacı olmasıdır.  Özellikle Türkiye’nin son zamanlarda Rusya ile olan yakınlaşması ve bazı alanlarda işbirliğine gitmesi ABD’yi rahatsız etse de, Türkiye dengeleri korumasını bilerek hareket etmesini de bilecektir.
Kısacası rahip Brunson kurtuldu, ama zam kazığını yiyenlerin yanına kaldı yedikleri kazıklar.