Kafası kızan, tepesi atan, öfkeyi baldan tatlı bulan biriyim.
Öfke besleyicidir. Kimseye tavsiye etmem ve fakat kaçınılmazdır benim için.
O kadar alıştınız ki kolaya ve boş vermelere çekilmez kıldınız hayatı, kendi ömrünüzü olmayan keyfiniz ve size sunulan bayağılıklarla tüketerek.
Dayanmak zor yarattığınız her şeye.
İlkokuldan başlayarak işlevsiz sınavlarla eğriltiyorsunuz evlatçıklarınızı ve bu eğriltme işinize de hiç utanıp sıkılmadan EĞİTİM  adını vermeyi sürdürüyorsunuz.
Sürdürülebilir tek gerçeğiniz kolayca eğilip büküldüğünüz el pençe divan durduğunuz size sunulanlara dayatılanlara. 
HAYIR dayatılan bişey yok size,  gönüllüsünüz eğilmeyi eğitim sanmaya hatta yalvarıyorsunuz başkanlarınıza, beni de eğ de eğitilmiş olayım diye.
Sürgit bir eğitim içindesiniz daha da kolay için ve kolaylaştıkça ömrünüzün törpüsü zorlaşıyor hayatın döngüsü.
Bireyciğinizi ve bireyciğinizin bireyciklerini dünyanın hayatın kendisi sanıyorsunuz, çocuk mu, evlatçığınızdan başka çocuk yok buna fena halde inanıyorsunuz.
Yıkamak için arabanızı çiçekleri susuz bırakıyorsunuz.
Bir dediğinizi iki etmiyorsunuz kendiniz kendinize, utanıp sıkılmak o kadar uzak ki size, sanki mahallenizi sokağınızı Namibya’dan gelenler kitletiyormuş gibi kendi bireyciğinizden başka herkesi sorumlu tutuyor, lanetler okuyorsunuz.
Var sayalım ki komşunuzun canı patates çekmiş olsun, siz ambarınızdaki patatesi saklıyor yabancı diyarlarda paraya tahvil ediyorsunuz. Gözünüzün önünde bahçeniz kuruyor da umurunuzda bile olmuyor, umursuzsunuz ve eminsiniz, hep o hükümet, bu hükümet, şu hükümettir bahçenizi kurutan.
Beyzadeler, hamfendiler siz kendi kendinizi kurutmuşunuz.
Kimliğiniz arabanızdan sorulur bir de daire, kat karşılığında müteahittlere verdiğiniz arsalarınızdan
Bet oynayın, bilet alın iki toplumlu jack daniels toplantılarında Euro devşirin, başkanınız övün, böbürlenin Arsanızın tellenmiş halisiniz. Kolaycı ve çekilmez