Son zamanların en önemli gelişmesi, hiç şüphe yok ki Türk-Rus ilişkilerindeki önemli gelişmeler ve stratejik uyumdur. Bu gelişmeler kapsamında petrol boru hattından tutun da S-400’lere kadar sağlanan işbirliği, haliyle ABD’yi rahatsız etmiş ve hala etmektedir.
Türkiye’nin her alandaki yükselen değerleri bağlamında, kendi uçak ve savaş sanayiini geliştirmesi ve üretim noktasına gelmesi çok önemlidir.
Özellikle Ortadoğu bölgesindeki sıcak savaşlar, Türkiye’nin sınırlarını tehdit eden unsurlar, haliyle Türkiye’yi, gelişen savaş teknolojisine ayak uydurma ve tedbir almaya zorlamıştır.
Suriye’de patlak veren iç ve dış çatışmalar, endirek Türkiye’yi de etkilemiş ve sınırlarını güvenceye almak adına zaman zaman askeri opersayonlar düzenlemeye mecbur kılmıştır.
Türkiye’nin Rusya’dan almış olduğu S-400 füzeleri de, Ortadoğu ve genel anlamda dünya üzerindeki askeri harekatlar dikkate alınmasına yöneliktir. Bugün pek çok büyük ve çok gelişmiş ülke S-400 ve onun gibi nice güçlü silahlara sahiptir. Türkiye de o kervana katılan son ülkedir.
Malum ABD S-400’lere karşıydı. Daha doğrusu Türk-Rus dostluğundan rahatsızdı Amerika. Son Erdoğan-Trump görüşmesinde hava yumuşamış görünse de, Türkiye ile Rusya arasında varılan anlaşma mucibince, S-400’lerin Türkiye’ye getirilmesi, o kaçınılmazlığın ta kendisidir.
Evvelki günden itibaren S-400’lerin Türkiye’ye getirilmesi, ciddi bir girişimdir. S-400’ler, teknik ve uzmanların açıklamalarına göre uçaktan 22 kat daha hızlı bir güce sahip. Bu füzeler, Hava Savunma Sistemi’nin ilk parçalarıdır. Bir diğer deyişle değişen dünya savaş ve çatışma ortamında Türkiye’ye karşı yapılabilecek olası bir saldırıya karşı bu füzeler kullanılacaktır. Ki bu da, Türkiye’yi dış tehlikelere karşı koruyacak olan son silahlardır.
Son yapılan Ekonomik Zirve’de Erdoğan-Trump görüşmesi gerçekten insanlara umut olmuştur. Trump’ın açıklamaları ve tavırları, S-400’lere karşı olmadıkları mesajını verse de somut değil, soyut bir tutumu gösteriyordu.
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye karşı ABD’den gelebilecek tepkileri şöyle dile getirmiştir:
“ABD’den sesler yeniden yükselip, daha sonra normale dönecektir.”
Tabii ki bir ülke ve çevresinde olası savaş ve sıcak çatışmalar, o ülkenin ekonomisini de etkiler. Buna yönelik Erdoğan’ın bir açıklaması daha var.
“Suriyelilerle ilgili oluşan olumsuz uygulamalarla ilgili olarak bir takım kararları hayata geçireceğiz. Geri dönüş teşvik edilecek. Ekonomide uygulayacağımız ilk karar, faizlerin düşürülmesi olacak.”
Zaman zaman ifade ettiğimiz birkaç söz vardır.
“Türkiye büyük bir ülkedir.”
Evet, Türkiye her anlamda ve her alanda büyük bir ülkedir. Suriye’deki iç savaşlardan kaçan beş milyona yakın Suriyeliyi eivnde misafir etmiş, onlara yeni bir hayat bahşetmiş ve son askeri girişimlerle onların bıraktıkları evlerini barklarını güvenceye almıştır.
Suriyeliler her ne kadar ölümden kaçsalar da, yine de içlerinde memeleket ve ev hasretleri vardır. Eroğan’ın vurgu yaptığı da budur. Yani Suriye’ye dönüş başlamalıdır.
Gerçeği söylemek gerekirse, Türkiye’nin demografik ve sosyal yapısı değişmiştir, Suriyeliler’in gelişi ile. Ekonomisi de kısmen etkilenmiştir. Ama bu bir zorunluluktu.
Son yıllarda Türkiye’nin sınırlarda yaşadığı o kadar çok kaos ve tedirginlik vardı ki, haliyle bölgesel gücünü ve gölgesel güvencesini temin etmek için S-400 füzelerini almak zorunda kalmıştır.
Esasında Türkiye artık S-400 füzeleri ile askeri ve savunma açısından daha da güçlenmiş ve olası bir saldırıda bu füzeleri kullanmak zorunda kalacaktır.
Geleceği doğru okumak lazım. Geleceği doğru okumak, elleri kolları bağayıp hiçbir şey olmayacakmış gibi davranmak değil, güçlü tedbirlerle kendini güvenceye almaktır.
O nedenle Türkiye, S-400’ler konusunda doğru bir kararla geleceğini ve savunma stratejilerini güvenceye almıştır. Yani geleceği doğru okumak adına bir operasyon...
