Ekim ayı, tüm dünyada meme sağlığı farkındalık kampanyalarının yoğun olarak sürdürüldüğü meme kanseri ile mücadele ayı olarak biliniyor. Bu tehlikeye dikkat çekmek için bir ay süreyle eğitici, koruyucu ve tedavi edici etkinlikler düzenleniyor. 

Yakın Doğu Üniversitesi,Lefkoşa (Near East University,Nicosia) Basın ve Halkla İlişkler Dairesi Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, Meme kanseri, gelişmiş ülkelerde kadınlarda en sık rastlanan kanserdir ve kadın kanserlerinin yaklaşık %25’ini oluşturur. Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika gibi gelişmiş bölgelerde bir kadının yaşamı boyunca meme kanseri olma riski %13,1 olarak bulunmuştur ve her 8 kadından Casino siteleri birisinin meme kanseri olacağı belirtilmektedir. 

Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi(Near East University Hospital) Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meltem Nalça Andrieu, kadınlarda çok yaygın bir hastalık olan ve kesin nedeni halen bilinmeyen meme kanseriyle ilgili merak edilenleri anlattı. 

Modern çağımızın hastalığı meme kanseri... 

Son yıllarda meme kanserinin görülme sıklığı artmakla birlikte, kansere bağlı ölümlerde azalma ve yaşam sürelerinde uzama görülmektedir. Bu durumun başlıca nedenleri tarama programları ile erken tanı konan olguların artması ve geliştirilmiş olan ileri tedavi yöntemlerinin başarılı olmasıdır. 

Erken teşhiste mamografi önemli! 

Meme kanseri için genç erişkinlikten itibaren kendi kendini muayene, her 1-3 yılda bir doktor tarafından yapılan meme muayenesi ve 40 yaşından itibaren her yıl mamografi yapılması önerilmektedir. Ayrıca meme ultrasonografisi de meme yapısına ve yaşa göre bunlara eklenebilir. Meme kanserlerinin yaklaşık %10’u hiçbir bulgu vermeksizin sadece mamografi ile saptanmaktadır. Bu tarama programı ile meme kanserine bağlı görülen ölüm oranlarında erken tanı nedeniyle %20-35 oranında azalma görülmektedir. 

Aile hikayesinde meme kanseri olanlar dikkat! 

Ailesinde genç yaşta meme kanseri olanlar ile yaşam şekli, çevresel ve genetik nedenlerle yüksek risk taşıyan kadınlarda tarama programına daha erken yaşlarda, MRI ve ultrasonografi gibi zararsız yöntemlerle başlamak gerekmektedir. Tarama dışında tanı koyulan olgularda en sık rastlanan bulgu ise memede ağrısız kitle ele gelmesidir. Kanserin tedavisi geciktikçe kitle büyür, meme yapısında ve cildinde değişiklikler, meme başından akıntı veya koltuk altında kitle şeklinde kendisini gösterebilir. 

Tedavi yöntemleri hızla gelişiyor... 

Günümüzde meme kanserinin tedavisi, birçok farklı dallardaki doktorların ortak ve uyumlu çalışması ile yapılmaktadır. Hastalığın erken evresinde yakalanan hastalarda uygulanan meme koruyucu cerrahi, koltuk altı lenf nodu haritalaması sonucunda çok az lenf nodunun çıkarılması ve hemen uygulanan estetik cerrahi yaklaşımlar ile artık tedavilerin kozmetik sonuçları da çok başarılı olmaktadır. Radyasyon tedavisinde kullanılan ileri teknoloji ürünü cihazlar sayesinde hem tedavi sonuçları iyileşmekte hem de radyasyonun yan etkileri azaltılarak hastaların yaşam kaliteleri korunmaktadır. Son yıllarda yeni ve çok etkili kemoterapi ilaçlarının geliştirilmesi, daha başarılı hormon tedavilerinin ve hedefe yönelik tedavilerin bulunması ile orta ve ileri evre hastalıkta da başarı oranları artmış, hastaların yaşam süreleri uzamıştır. 

Kıbrıs’ta bir ilk: Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi 

Risk altındaki kadınlarımız başta olmak üzere adada yaşayan tüm kadınlarımızı yaş ve risk gruplarına uyan tarama yöntemleri ile değerlendirmek ve bilgilendirmek üzere konu ile ilgili her branştan hekimlerimizin multidisipliner olarak çalıştığı Yakındoğu Üniversitesi Hastanesi Meme Sağlığı Merkezimiz hizmete başlamıştır. 

Kuzey Kıbrıs’ta bütün bu gelişmiş tanı ve tedavi yöntemlerinin artık uygulanabilmekte olması, sadece ada halkının yıllardır yaşadığı sıkıntıları sona erdirmekle kalmamış, aynı zamanda adamızı başka ülkelere de sağlık hizmeti verir hale getirmiştir. 

Haydi hanımlar, kendinize biraz zaman ayırın ve bu Ekim ayını memenizle ilgili farkındalığınızın artmış olarak bitirin…

Editör: Mehmet Kasimoglu