Herkesin kanserle olan yolculuğu benzersizdir  ve bu yolculukların çoğu kemoterapi almayı içerir. Çoğu hasta kemoterapi almaktan kaçınsa da bazen seçme şansınız olmayabilir. 
Çoğu kanser hastası kemoterapi almaya başladığında hazırlıksız, desteksizdir ve kemoterapi ile başa çıkmanın yollarını bilmemektedir. Kemoterapi her zaman zordur, fakat ne olduğunu, neden alındığını bilmeniz ve hazırlıklı olmanız size oldukça yardımcı olacaktır. 

Kemoterapinin Arka Planı
Kemoterapinin gelişimi, 20. yüzyılın başlarında, bilim adamlarının ilk önce kemoterapi önermesini geliştirdi, daha sonra işe yarayabilecek kimyasallar belirledi, daha sonra bunu test etmeye başladı. 
2.Dünya Savaşı birlikleri hardal gazına maruz kaldıklarında daha sonra kemik iliği ve lenf nodu aktivitesinde azalma yaşadılar. Bu, daha sonra hardalı modifiye eden ve bunları lenfomalarda kullanmaya başlayan kemoterapi araştırmacılarına aktarıldı. (1)
Folik asit ve yeşil yapraklı sebzelerin kanserden koruma etkileri de dahil olmak üzere, İkinci Dünya Savaşı esnasında kanser tedavisi araştırması ile ilgili atılımlar ortaya çıkmıştır. Yan etkiler ve kemoterapinin zorluğu hakkında bir endişe vardı, ancak araştırmacılar bir lösemi hücresinin bile bir fareyi nihayetinde öldürebildiğini belirlediğinde, kanserin korkunç doğası anlaşıldı ve agresif tedaviler ortaya çıktı.
Kanser korkutucu olabilir. Yaşantıyı değiştirirken, çoğu zaman yaşamı tehdit edebiliyor. Kanserin ilerlemesini durdurmak ve çok geç olmadan kanserli hücreleri vücuttan atmak için bazen kemoterapi en etkili çözüm olabiliyor.

Kemoterapi İle Nasıl Başa Çıkılır
Kanser oldukça zorlayıcıdır ve kemoterapi istisna değildir. Tedavi görüyor ya da görecekseniz, kemoterapi hakkında yeterince bilgili olmaya özen gösterin. Kemoterapi alırken dikkat etmeniz gereken bazı unsurlar:

Kemoterapi hakkında bilgilenin
Şeker tüketimini sonlandırın
Süt ürünlerinin tüketimini sonlandırın
Vegan diyet ile beslenin
Stresi olabildiğince azaltın
Uçucu/esansiyel yağlar kullanmayı düşünün
Umudunuzu kaybetmeyin
Kemoterapi sırasında zamanınızı mümkün olduğunca etkili kullanmak için bu önerileri değerlendirip, uygulamanız size oldukça yarar sağlayacaktır.
Kemoterapi Alıyorsanız Yapmanız Gerekenler

Kemoterapi Hakkında Bilgilenin
Onkoloğunuz ile kemoterapi veya radyasyonun artılarını ve eksilerini tartıştın. Kemoterapinin bazen son derece zorlayıcı olabilecek yan etkileri vardır. Tedavinin sizin için yararlarını ve risklerini doktorunuza sorabilirsiniz. Doktorunuza sorabileceğiniz bazı sorular.
Bu tedaviyi neden tavsiye ediyorsun?
Riskleri nelerdir?
Kanser tedavisinde başka yollar var mı?
Kemoterapi veya hormon tedavisi için nereye gitmem gerekir?
Kemoterapi damardan veya hap şeklinde verilir mi ve bulantı karşıtı ilaçlara ihtiyacım olacak mı?
Tedaviden sonra eve gidebilir miyim, yoksa yardıma ihtiyacım olur mu?
Tedavi ne kadar sürer?
Riskleri ve yan etkileri nelerdir?
Saçım dökülecek mi? Tekrar uzayacak mi?
Prematüre menopoz ve infertilite nedir?
Tedavi sırasında nelerden kaçınmalıyım? Diyetimi veya yaşam tarzımı değiştirmeli miyim? (2)
Kemoterapi tedavisi ile ilgili neler yaşayacağınıza dair bir fikriniz olması için doktorunuzla birlikte çalışabilirsiniz. Kemoterapiyi seçmek doğal sağlık tedavilerini engellemez.

Şeker Tüketimini Sonlandırın 
Kulağa korkutucu veya zorlayıcı gelebilir ancak buna değecek basit bir adımdır. Bir 2013 çalışması, beslenme ve prostat kanseri durumuna göre 250’den fazla Jamaikalı erkeği değerlendirerek bu soruna dikkat çekti. Yüksek oranda rafine şekerli ve rafine edilmiş karbonhidratlı beslenmesi olan erkeklerin, prostat kanseri riskinin arttığını gözlemledi. (3) Buna benzer bir çok çalışma vardır ve kanser olan insanları ilk adımda şekeri bırakmaları gerekmektedir.
Özellikle kemoterapi hastaları için, şekerin beslenmeden uzaklaştırılmasının iki önemli sebebi vardır: İlki, kanserli hücrelerin beslenmesini durdurmak, ikincisi ise bağışıklık sistemine verdiği zarardan kaçınmaktır.
Kemoterapi bağışıklık sistemini zayıflatır ve şeker tüketimi ile daha da kötüleştirebilir. 1970’lerde yapılan ünlü bir çalışma, şekerli bir içecek tüketildikten sonra birkaç saat boyunca bağışıklık veriminin düşmesini işaret ediyor. (4) Vücudunuzun zaten kansere ve kemoterapiye karşı mücadele ettiğini bilerek, üzerine şeker veya başka bir beslenme stresi eklemeyin.

Süt Ürünlerinin Tüketimini Sonlandırın
Şekeri kesebilirseniz, süt ürünlerini de kesebilirsiniz. Birden fazla nedenle diyetten kaldırılması gereken süt, şekerden sonra atılabilecek iyi bir adımdır. İstenmeyen süt tüketiminden kaçınmak için ürün etiketlerini okuyun.
Neutropenia, vücudunuzun enfeksiyonlara karşı mücadele etmesini engelleyen bir yan etkidir ve süt mikrobiyal kontaminasyonun potansiyel bir kaynağıdır. Araştırmacılar geçtiğimiz günlerde Uluslararası Kanser Dergisi’nde, artan süt ürünü alımı ile artmış kolon kanseri, meme kanseri riskleri ile laktoz intoleransı riskleri arasındaki bağlantıya dikkat çeken bir makale yayınladılar. (5)
Farklı süt formlarını deneyebilirsiniz, hindistan cevizi sütü, badem sütü gibi. Hem lezzetli hem de oldukça faydalıdırlar.

Vegan Diyet İle Beslenin
Evet, bu daha radikal bir karar olabilir ama hayatın radikal bir aşamasındasınız! 
Artık süt ürünlerini ortadan kaldırdığınıza göre, bir sonraki adım, etin giderilmesi ve bol miktarda meyve ve sebze ile değiştirilmesi olmalıdır. Özel bir diyet ile, erişilebilen şeylerin tadını çıkarırız. Ne yazık ki, toplumumuzda, en erişilebilir olan en yararlı değildir. Taze ve doğal yiyeceklere ulaşmak, fast food ve işlenmiş yiyeceklere ulaşmaktan daha zordur. İşlenmiş ve katkı maddeleri eklenmiş besinler kronik hastalıklara yol açar. (6)
Beslenme ve Diyetetik Akademisi tarafından yapılan 2015 açıklamasından:
Vejetaryen veya vegan beslenme daha düşük iskemik kalp hastalığı, hipertansiyon, tip 2 diyabet, obezite ve bazı kanser türleri ile ilişkilidir; Düşük yağlı vejetaryen diyetler, diğer sağlıklı yaşam tarzı faktörleri ile kombinasyonu halinde, bu hastalıkların tedavisinde etkili bir yol olduğu gösterilmiştir. (7)
Beslenmenizden eti çıkartmak vücudunuza uzun vadeli bir rahatlama sağlar. Yemek düzeninizi planlarken daha sağlıklı beslene bilmeniz için bol miktarda sağlıklı ve çeşitli yiyecek bulundurduğunuzdan emin olun.

Stresi Olabildiğince Azaltın
Özbakım üzerine odaklanmak için ilk adım stresi azaltmaktır. Bağışıklık sistemi stresten fazlaca etkilenmektedir, stresli bir akıl ya da vücut kemoterapinin zorluklarını iyi bir şekilde tolere edemeyecektir.
Meditasyon, dua ve genel rahatlama teknikleri günlük hayatınızda öncelik olmalı. Dilerseniz bu çalışmalar için bir danışmana başvurabilirsiniz.
Bu konuyla ilgili yapılan kapsamlı bir çalışma, farkındalık ve bilinçli stres rahatlatmanın özellikle kanser hastaları için sağladığı yararları göz önünde bulundurarak gerçekleştirilmiştir. Bağışıklık sağlığının belirleyicileri ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, farkındalığın kanserli kişiler için sahip olabileceği yaygın gelişmeler sunmaktadır. (8) 

Uçucu/Esansiyel Yağlar Kullanmayı Düşünün
Pek çok kanser protokolü ek besinleri ve bitkileri içerir ve esansiyel yağlar da oldukça faydalı olabilir. Bir bitkinin uçucu yağı genellikle bitkinin koruyucu etken maddesini içerip, tozlayıcıları(polen taşıyan böcek) çeker veya tehlikeleri önler. Bizim için, uçucu yağlar farklı şekillerde koruyucu etkilere de sahip olabilirler.
Uçucu yağların gevşemeye karşı olan kabiliyetleri uzun zamandan beri bilinmekte ve kullanılmakta, bunların keyfini çıkarmanın birçok yolu vardır. Masajlar standart bir gevşeme terapisidir, ancak kemoterapi sırasında bunu hissetmeyebilirsiniz. Ayrıca uçucu yağlar, stres giderici, anksiyete ve depresyon semptomlarını azaltabilir.
Aynı zamanda, genellikle sadece basit temizlik spreyleri ve antimikrobiyal difüzyonlar yoluyla bağışıklık koruyucu olarak da kullanılabilirler. Tedavi için hastanelere girip çıkarken veya bağışıklık sisteminiz kapalıyken esansiyel yağlar ile koruma sağlayabilirsiniz.
Bazı çalışmalarda esansiyel yağların kanseri önlemeye yardımcı olduğu yolları ortaya çıkmıştır! Araştırmacılar,  bir 2014 incelemesinde bunu özetledi:
“Uçucu yağ ile tedavi edilen, standart kemoterapi ve radyoterapinin yerini tutamaz ancak ilaçların yan etkilerini azaltmak için kanser tedavisi ile kombinasyon halinde kullanılabilir. Bu nedenle, esansiyel yağlar kanser hastalarının sağlığını geliştirmek için ve yeni bir antikanser bileşikleri kaynağı olarak kullanılabilir. (9)”

Umudunuzu Kaybetmeyin!
Doğal kemoterapi seçenekleri ve kemoterapinin dezavantajları ile ilgili bilgilendikçe, yan etkiler yaşadıkça – umudunuzu kaybetmeyin! Bu hayatınızın zor bir zamanı ama her şeyin yoluna girmesi bizzat kendi ellerinizde. 
Tedavinin gidişatı için kendinize zaman ayırın, bedeninizi tedaviye dayanacak şekilde güçlendirin ve bu zor zaman zarfında kalbinize ve zihninize iyi bakın. Kalbini açık tut ve inancını koru. Vücudunuzun neye ihtiyacı olduğunu en iyi siz biliyorsunuz.
Hazırlayan: Ahmet Baba
Kaynak: www.mutluvesaglikli.com/kemoterapi-alanlarin-yapmasi-gerekenler/

Editör: Mehmet Kasimoglu