Daha çok yaşlılarda görülmekle beraber, daha erken yaşlarda hatta yeni doğan bebeklerde bile görülebilen bir göz hastalığı olan ‘katarakt’ ile ilgili detayları Op. Dr. Serkan Dağdelen ile konuştuk.
60 yaşın üzerindeki herkes katarakt risk grubundadır. Yaşlılığa ilaveten diyabeti olanlar, miyop olanlar, kronik beslenme bozukluğu yaşayanlar risk altındadır.
Katarakta erken tanı oldukça önemlidir. Erken fark edilen ve ameliyat edilen kataraktlarda, kişinin iyileşme süresi çok kısaldığı için günlük yaşamına daha çabuk döner.
Katarakt, ilaçla veya gözlükle tedavi edilen bir rahatsızlık değildir. Kataraktın ilerlemesini durdurabilecek etkili bir yöntem yoktur ve oluşmuş bir kataraktın tedavisi ameliyattır.

Soru: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Serkan Dağdelen: Op. Dr. Serkan Dağdelen 2001 yılı Cerrahpaşa İngilizce Tıp mezunuyum. Eşimle beraber Lefkoşa’daki kliniğimizde göz ve kadın doğum branşlarında hizmet vermekteyiz .

Soru: Kataraktın nedenleri nelerdir? Nasıl tedavi edilir?

Serkan Dağdelen: Katarakt en sık yaşlanmayla olur özellikle güneşe yani UV ışınlara ülkemiz gibi güneşli bölgelerdeki maruziyeti bu süreci hızlandırır. Bunun dışında Diyabet gibi metabolik hastalıklar kullanılan bir takım ilaçlar travma da katarakt nedenleri arasındadır . Bazen de doğumda da bebekte katarakt görülebilir. O yüzden yeni doğan göz kontrolü de çok önemlidir.

Soru: Katarakt ameliyatı nasıl yapılır ? Ne zaman ameliyat olmamız gerekir?

KATARAKTIN GÜNÜMÜZDE TEK TEDAVİSİ CERRAHİDİR

Serkan Dağdelen: Kataraktın günümüzde tek tedavisi cerrahidir. Kullanılan yüksek teknoloji sadece cihazla sınırlı olmayıp ameliyat esnasında kullanılan sarf malzeme ve göz içine yerleştirilen yapay mercekte de mevcuttur dolayısıyla tüm bunlar göz mikro cerrahi uzmanının yüksek tecrübesiyle birleşince ameliyat sonuçları da yüz güldürücü olmaktadır. Ameliyat zamanlaması sosyokültürel seviyenin artması ile beraber daha erken katarakt dönemlerinde yapılabilmektedir . Normalde bizim cerrahi endikasyonumuz görme yüzde 50 seviyesine indiğindedir. Ameliyat kaçınılmazdır çünkü ilaç tedavisi yoktur.

Günümüzde katarakt tamamen damla ile uyuşturularak topikal anestezi ile yapılabilmekte yaklaşık ortalama 20 DK’lık bir cerrahidir ameliyat sonrası hastanede kalmak gerekmez. Sosyal hayata dönüş çok hızlıdır.

Ameliyat esnasında uygulanan teknik ve göz içi mercekler sayesinde hastaya tüm görüş mesafelerinde gözlüksüz bir yasam sunmak şartlar uygunsa mümkündür . Halk arasında akıllı mercek diye bilinen yeni nesil göz içi mercekler sayesinde bu mümkün kılınmıştır.

Soru: Acaba bölgemizde sık görülen şeker hastalığının gözde ne gibi etkileri vardır?

DİYABET DAMARLARI ETKİLEYEN BİR HASTALIKTIR

Serkan Dağdelen: Katarakt ameliyatı olunmadığı  taktirde o gözde göz tansiyonu, Üveit,  Kataraktın göz içine eriyip düşmesiyle körlük riski vardır. Bir diğer bölgemizde sık rastlanan diyabet de ciddi göz ve görme problemleri yaratmaktadır. Diyabet damarları etkileyen bir hastalıktır sinsice göz içinde kanamalar göz arkasında su toplaması katarakt retina dekolmanı göz tansiyonu ve körlük yapabilir o yüzden şeker hastaları hiç göz şikayetleri olmasa bile yılda 1 kez göz kontrolü yaptırmalıdırlar. Kliniğimizde bulunan yüksek teknoloji cihazlar sayesinde erken teşhis ve gerekirse lazer ya da medikal tedavi ile diyabetin hasarı engellenebilmektedir.
Haber ve Fotoğraflar: Esengül Aykaç

Editör: Mehmet Kasimoglu