Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği, Covid ile mücadelede başarılı olabilmek için toplumun yüksek oranda aşılanması gerektiğini belirtti ve aşı karşıtlığının yaratabileceği sıkıntılara dikkat çekti.
Birliğin Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Sorumlusu Dr. Derlen Özgeç Ruso, aşılama hakkında bilinmesi gereken hususlarla ilgili açıklama yaptı.
Ruso, COVID-19 aşısının hastaneye yatışları ve ölümleri azaltma ve toplumsal işleyişin geri kazanılmasına yardımcı olma stratejisinin kritik bir bileşeni olduğuna işaret etti. 
Ruso, “Aşılama çalışmalarının en temel kavramı toplum bağışıklığıdır. Bulaşıcı hastalıklara karşı toplumun kritik bir oranının aşılanması durumunda salgın çıkması olasılığı azaldığı için toplumun tüm üyeleri de korunmaktadır. Toplum bağışıklığı eşikleri yüzde 80-95 arasında değişmektedir. Dolayısıyla toplum düzeyinde aşı ile önlenebilir hastalıkların kontrolü için yüksek aşılanma oranlarına ulaşmak gerekir” dedi.
 
“AŞI KARŞITLIĞININ (AŞI REDDETME) BİLİMSEL DAYANAĞI YOK”
Aşı karşıtlığının (aşı reddetme) bilimsel dayanağı olmasa da hızlı bir şekilde medya ve internet üzerinden yayılma olanağı bulduğunu ifade eden Ruso, “Bu yolla toplumun aşılara güvenini azaltabilmektedirler. Kişilerin yaşam tarzları, algıları, kurumlara duydukları güven, inançları, aşı etkinliği ile ilgili endişeleri aşı kararında etkili olmaktadır. Önce ilaçlar, sonra maske kullanımı, hatta Covid'in kendisi ve son olarak aşı için üretilen komplo teorileri ülkemizde de gündeme gelmektedir. Ancak bu teoriler gerçeği yansıtmamaktadır” dedi.
Derlen Özgeç Ruso’nun dikkat çektiği noktalar şöyle:

COVID-19 aşıları;
1.İnaktif aşılar: COVID -19 virüsü (SARS-Cov-2 virus) nün hücre kültüründe üretilerek inaktive edilmesi sonucu hazırlanan ölü aşılardır (Sinovac/Coronavac  aşısı gibi ) . Tam virüs içerdiği için hastalık geçirenlerde olduğu gibi  virüsün S proteini ile birlikte  başka yapılarına ait de bağışıklık elde edilmesi mümkündür. Bağışıklık yanıtı daha düşüktür. +4-+8 °C ta buzdolabı koşullarında  saklanabilir.
2. mRNA aşıları : COVID -19 virüsünün bağışıklık oluşturan antijenik yapısının (S proteini) mRNA’sını içeren aşılardır (Pfizer Biontech mRNA aşısı, Moderna mRNA aşısı gibi).  Bu aşılar ilk olarak kanser aşısı olarak geliştirilmiştir. Virüs aşısı olarak kullanımı yenidir. Güçlü ve etkin bir bağışıklık yanıtı sağlar. En az -60 ve – 80 °C de  saklanması gerekir.
3. Vektör aşıları:COVID -19 virüsünün bağışıklık oluşturan antijenik yapısının(S proteini) genetik bilgisinin etkinliği zayıflatılmış (attenüe edilmiş) başka bir virüs (en sık adenovirüs) taşıyıcıya eklenmesi ile oluşturulan aşılardır (Oxford /Astra Zenaca,  Janssen/Johnson&Johnson,Sputnik-Vvektör aşıları gibi). Etkin aşılardır.
COVID-19 aşısı olanlar hastalık geçirebilir mi?
Evet. Ancak aşılar hastalık geçirme olasılığını , daha da önemlisi ağır hastalık ve hastalıktan ölüm riskini azaltır. 
Aşılanmış kişiler belirtisiz hastalık geçirip ,virüs bulaştırabilir mi?
Aşılananlarda  belirtisiz hastalık geçirme olasılığı az da olsa mümkündür. Ancak aşılı olsalar da belirtisiz hastalık geçirenler virüs taşıyabilirler ve bulaştırabilirler. Bu nedenle aşı olan kişiler salgın devam ettiği sürece enfeksiyon kontrol önlemlerini uygulamaya devam etmelidirler.
Aşı sonrası PCR testi pozitif çıkabilir mi?
COVID-19 aşıları, COVID-19 hastalığına karşı bağışıklık oluşturur. Hastalığın tanısı için altın standart olan PCR testleri, yani virüsün genetik maddesini gösteren testler aşıdan dolayı pozitif bulunmaz.
Yumurtaya, penisiline, toza, kediye alerjim var, aşı olabilir miyim?
Çeşitli alerjileri olan hastalar bu bilgileri aşı için başvurduklarında sağlık çalışanlarına mutlaka bildirmelidir. Bu alerjiler aşı olmaya engel değildir. Alerjisi olan kişiler aşı sonrasında sağlık kuruluşunda 15-30 dakika beklemelidir.
Aşı olduktan sonra bile önlem almaya devam edin.

“VİRÜSÜN YAYILMASINA NE KADAR İZİN VERİRSEK, VİRÜSÜN DEĞİŞMESİ İÇİN O KADAR ÇOK FIRSAT OLUR”
Bir COVID-19 aşısı ciddi hastalıkları ve ölümü önleyecek olsa da, sizi enfekte olmaktan ve virüsü başkalarına bulaştırmadan düşük oranda da olsa  koruyamayabilmektedir.  Virüsün yayılmasına ne kadar izin verirsek, virüsün değişmesi için o kadar çok fırsat olur.
Virüsün yayılmasını yavaşlatmak ve sonunda durdurmak için önlemler almaya devam edin:
• Diğer kişilerden en az 1 metre uzak durun.
• Özellikle kalabalık, kapalı ve havalandırması yetersiz ortamlarda uygun şekilde maske takın.
• Ellerinizi sık sık temizleyin.
• Öksürürken veya hapşırırken tek kullanımlık peçete veya dirseğinizin içini kullanarak ağzınızı örtün.
• Başkalarıyla birlikte kapalı bir mekandayken, örneğin bir pencere açarak ortamın iyi ve etkin havalandırılmasını sağlayın.

Editör: Mehmet Kasimoglu