Kişinin beklediği bişey değildir saygı, olmamalıdır.

Saygı beklenmez.

Beklemek saygıyı,  belli belirsiz kibrin sonucudur.

Belli kibir ‘ koskoca başkan sigara içmeyin dedi ve bunlar içiyor’ diye kendini açığa düşürürken, belirsiz kibir de ‘ ama ben geçmişte neler neler yapmışım, yaptıklarımdan dolayı bana saygı duyulmalıdır’ diye düşünür mırıldanır.

Saygı sunulan şeydir.

Kişinin çevresine karşı davranış ve düşünceleri, yaptıkları ve yapmadıkları onun çevresinden saygı görmesine neden olur ya da olmaz.

İlâ nihaye ve top yekün saygı da söz konusu değildir, olmamalıdır.

Türklerin,  büyük çok büyük bir kesiminin, daha çok uzun yıllar saygıyla yad edeceği, anacağı ve arayacağı bir kişilik olan Atatürk’e saygı duymayan Türklerin de varlığı bilinen bişey iken, herhangi bir ölümlünün diploması, parası var, ünü var gibi nedenlerle herkesten saygı beklentisi içinde olması yanlış olsa gerektir.

Saygı beklentisi içinde iseniz eğer.

Nerde, kimlerle birlikte nasıl yaşıyor olduğunuzu irdelemeniz gerekiyor.

Komşunuz olan ve size göre,  ömrü boyunca etliye sütlüye karışmadan evlâtçıklarını kimseye muhtaç olmadan yetiştirmeye uğraşan Ayşe teyzeye burnunuz havada bakıyor ve davranıyorsanız siz,  saygın olmanın ne demek olduğu hakkında yeniden ve yeniden düşünmelisiniz.

Ha eğer siz,  örneğin ;  felsefe ya da fizik, kimya, siyasal okumuş yazmış bir kişiliğin kişisiyseniz, okumuş ve yazmışlığınızı egemen dünyaya meydan okumak, ahaliye dünyayı dar eden hegemonlara karşı burnunuz havada, gözleriniz dimdik zalime karşı kavgada iseniz, beklemeyin o saygıyı, çünkü beklemenize gerek yok, o saygı siz tanısanız da tanımasanız da herkes tarafından size duyulmaktadır.

Zannedilir ki sıradan diye kabul edilen insanların felsefe ile ilgisi yoktur. Bu büyük bir yanlış sanıdır.

Mektep medrese görmüş, felsefeye ders olarak bakmışların yüzüsuyu hürmetine değil ve fakat ‘ sev seni seveni, yer ile yeksan olsa, saymam beni saymayanı Mısır’a Sultan olsa’  felsefik şiarı ile sürdürülen öyle güzel hayatlar gelip geçmiştir ki bu dünyadan, işte onların yüzü suyu hürmetine dönmektedir  dünya.

Evet, Nazım Hikmet Kurtuluş Savaşı Destanı ile Memleketimden İnsan Manzaraları’nın  saygın yazarıdır da;  sakın unutulmaya hep hatırlana. memleketin insanları savaşmış ve yurt etmişlerdir Anadolu’yu.

Nesillerin saygı duyduğu Nazım Hikmet’in şiirleri, O insanlara saygıdır.

 O savaşı yapmış, kazanmış insanlara saygıdır.