Seçim nasıl kaybedilir.

Herhangi bir seçimi kaybetmeyi, birinci parti olamamayı garantilemek istiyorsanız geçmişinize bakacaksınız, kaybettiğiniz bütün seçimlerin sonunda, seçmenler satıldı,oyunlar döndü, müdahale var, sandıklar çalındı, oylar değiştirilidi gibi parlak demeçler vermişseniz yolun yarıdan fazlasını aşmışsınız demektir.

Kabahat, hata, yanlışlık samur kürk olsa da sakın sakın ha giymeyin üstünüze. Hata yapma ihtimalinizin sıfır olduğuna, asla ve katiyen yanlış yapma olasılığınızın olmadığına kendinizi tamamen inandırmış ve bunu partinizin ve şahsınızın genetiğine yerleştirmişseniz hiç merak etmeyin, gizliyor olsanız da asıl hedefiniz olan birinci parti olmama konusunda başarınız kesindir.

Bunu defalarca denediniz ve başardınız.

Gelelim önümüzdeki pilava.

Anketçiler UBP birinci parti demiş.

Neden diye hiç düşünmeyin, bunca hatasına, yanlışına rağmen neden biz, bir türlü UBP yi yakalayıp geçemiyoruz diye kendinizi sorgulama zahmetine sakın katlanmayın. Böyle bir anket sonucu açıklanmışsa ilk tepkiniz ‘SATILMIŞ’ olsun hem de en yüksek sesinizle.

Anketçinin SATILMIŞ olduğunu söylerseniz, seçimden sonra ahaliye de SATILMIŞLAR demeniz çok kolay olacaktır.

Belki de ben veya başka birisi, size veya partinize, UBP birinci parti çıkıyor, çünkü sizin Kıbrıs sorunun çözümü hakkındaki görüşleriniz halkımız tarafından her koşulda anlaşma olarak algılanıyor ve bu halk her koşulda anlaşma değil, eşit iki ünite arasında, siyasal eşitliğin mutlaka olacağı, garantörlüğün devam edeceği, Kıbrıs türk halkının gün gele azınlığa düşürülmeyeceği bir anlaşma istiyor derse, kulak ardı edin. Hatta, halk da kim oluyormuş, biz onca mürekkep yaladık. Marx, Lenin kitaplarına baka baka ömürler geçirdik, Che’ nin posterlerine baka baka yaşlandık , biz neyin ne olduğunu biliriz, halka yanlış yolda olduklarını elbet bir gün mutlaka kabul ettireceğiz diye naralanın heyt be çekin de tamamdır.

Biz diye kükreyin, biz özeleştiri kavramını siyasi hayata kazandırmış kişileriz, partimiz olmasaydı öz eleştiri lafını duymayacaktı bu halk diye şahlanın.

Haklısınız, öz eleşitiri kavramını çok sık kullanıp da öz eleştiri yapmaktan nasıl kaçındığınızı kim nerden bilecek.

Nasıl olmasa akustik demokrasi diye bir yaklaşımı aparttınız dünya siyasetinden. Nasıl da ustaca kullanıyorsunuz, bir şeyi hiç yapmamanın en kestirme ve kati yolu o şey hakkında zırt pırt konuşmak ses çıkarmaktır.

Öz eleştiri diye kafa ütüleyin ve fakat asla yapmayın.

Son bir şey daha.

Hükümet olduk ama iktidar olamadık, bu söz de çok parlak, geçmişte bol bol kullandınız, yine hazır olun ve bişey daha, bizim iktidar olmamıza izin vermezler bu ortamda.

Hangi ortamda ya annem.

Evet seçimde birinci parti olmama hedefinizi 12 den vuracaksınız