Civciv çıkacak kuş çıkacak diye pespaye bir film vardı ve en az film kadar rezil bir şarkı.

Bu sistemden, üretimi sıfıra yakın, bacası tüten fabrikası hak getire olan bu sistemden, bu haline rağmen adını serbest piyasa ekonomisi koyduğumuz bu sistemden civciv de çıkmaz kuş ta çıkmaz.

Ne köy olur bu örgütlenme sistematiği ile ne kasaba hatta ne de tuğla ve dahi kerpiç.

Seçenlerin döne döne ezberci kör hafız misali  aynı mühürleri vurduğu, aynı karmaları yaptığı bu seçimlerden ve seçilenlerden seçilecek olanlardan zerre umut yok.

Seçenler umut vermiyorsa, seçilenler de aha böyle keyiflerine bakarlar.

Nerde o piyasa ki serbestiyeti var diye iki lafınızın biri bu.

Piyasası hani patates üretiminin, süt et yağ üretiminin ki serbesttirler.

Tek usta tek memleket misali her bir sendika kurmuş dükalığını hot ediyor zot ediyor, şu dairede 1 adet personel eksiği var diye ve  her ne demekse ‘uyarı grevi’ yapıyor ve seçilmişlerde bir telaşımsılık ki gülünç. Bir tek sendikanın bile, x dairdeki personel işe zamanıda gitmiyor zamanından erken kaçıyor ve dairde iken de verimli çalışmıyor diye üyelerini uyardığını, disiplin cezası verdiğini gören duyan bilen var mı.

Evet yıllardır kötü yönetiliyoruz, bütün hükümetler yetersiz ve çapsız bu çok doğru ve fakat hükümetleri bu yanlışlardan çekip almak için parti üyeleri, sempatizanları kendi  parti yöneticilerini, yönetim şekillerini eleştirerek yanlış bulduklarını doğrudan iletiyorlar mı ilgili yetkili organlara.

Olası bir seçimle iktidara gelinmesi halinde partilerinin sağlık, eğitim gençlik, tarım hayvancılık politikalarının nasıl olması gerektiği konusunda talepte bulunup da,  x parti beceremez bizi seçin demekle olmayacağını, kendi partilerinin neyi ne zaman, nasıl yapacaklarının daha muhalefette iken çalışılmış olması gerektiğini parti yönetimlerine dayatıyorlar mı.

Ürüne, verimliliğe kaliteye teşvik vermek var iken, dönüm başınadır, kuraklıktır diye abuk sabuk bütçe israfına daha ne kadar devam edilecektir, halk buna hayır demez ve partilerini doğru yola teşvik etmezse bu hazıra hangi dağ dayanacaktır.

Öğretmenler hangi yaz tatilinde kendilerini gelecek öğretim yılına hazırlanmak için eğitime aldılar da her yıl eğitime hazırlık diye bir menfaati sözüm ona ‘ kazanılmış hak’ diye talep etmeye devam ediyorlar.

Ülkenin gelecek yılları mutlaka planlanmalı ve genç istihdamı başta olmak üzere, sağlık, eğitim, tarım hayvancılık ve diğerlerinin 2025 hedefleri her partinin kendi meşrebine göre raporlanmalı değil midir.

Seçenler,  siz kendinize gelip de kendi partilerinizin yakasına yapışarak onları lafazanlıktan uzak,  planlı bir geleceğe sevk etmek için kımıldanmazsanız daha da kötüye gider, iyiye gitme olasılığı yoktur.

UBP lilerin CTP yi, CTP lilerin UBP yi yerden yere vurması ile buraya kadardı. DP nin HP yi, HP nin TDP yi  tumbalaması ile olabilecek tek şey, vekillerin, müsteşarların müşavirlerin müdürlerin adının değişmesi olacaktır.

Gelecek halkın ellerinde,  ya alkışlayarak kendi partilerini,  zifiri karanlığa ya da parmak sallayarak, tokatlar atarak kendi partilerine, aydınlığa doğru yol açılacaktır.