Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın girişim ve duyarlılığı ile Şehit Erdoğan Rifat anısına, bir CD hazırlandı.  Yeni nesil Erdoğan Rifat’ın kim olduğunu pek bilmez.  Cumhurbaşkanı bu CD’yi hazırlatırken iki anlamda bir girişimde bulunmuştur diye düşünüyorum.  Birincisi sanata ve şehitin hatırasına olan duyarlılığı, ikincisi de geçmiş sanat çalışmalarının kalıcı hale getirilmesi.
21 Aralık “Şehitler Haftası” münasebeti ile Şehit Erdoğan Rifat’ın eşine bir törenle takdim edilen CD’nin maalesef takdim töreninde, maalesef  bulunamadım rahatsızlığım nedeniyle.
CD davetiyesinin zarfına Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı tarafından hazırlanan geniş bir açıklama yazısı konmuştu.  Müthiş etkileyici ve bilgi verici bir yazıydı diyebilirim.
Cumhurbaşkanlığı aydınlatma yazısında CD’nin macerasını da şöyle vermiştir:
“Acaba 55 yıl öncesinin band kayıtlarını nasıl ele geçirmişler?”
Bu sorunun cevabı, Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamalarda gizliydi.
“Bu çalışma, uzun bir maratonun sonunda bugünkü halini aldı.  Çok uzun yıllar 1963 öncesi müzik çalışmaları yapan şarkıcı ve toplulukların hiçbir ses kaydına ulaşılamadı.  Çünkü, bu kayıtlar ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ortak radyo-tv kuruluşu CBC (Cyprus Broadcasting Corporoation) arşivlerinde bulunmaktaydı.  21 Aralık 1963 sonrasında can güvenliği ortadan kalkan Türk personel bir daha CBC’ye gidemedi.  Böylelikle Kıbrıslı Türklerin kültür ve sanat yaşamı ile ilgili işitsel ve görsel tüm materyaller, tamamen Rumların konrolünde olan CBC arşivlerinde kaldı.”
Tabii ki böyle bir çalışmanın içeriğinde ülkemizde oluşan müzik gruplarına da atıfta bulunulmuştur.   O gruplar, Mustafa Kenan şefliğindeki “Erkekler Ses Topluluğu (1956),  Kâmuran Aziz ve Arkadaşları Topluluğu ve yine 1956’da oluşan Abdülazim Aziz Topluluğu’ydu.
Merhum Erdoğan Rifat, müzik çalışmasına Abdülazim Aziz Topluluğu’nda yer almıştır.  Bütün bu topluluklar ve solistlik yapan, dolayısı ile koro çalışmalarında yer alan insanlar, tümden amatördüler ve olabilecek kadar özverili çalışmalarla pek çok şahane eseri seslendirmişler, radyo ve televizyonlarda görüntülü konserler vermişlerdir.
Şehit Erdoğan Rifat, ses benzerliği ile “Kıbrıs’ın Zeki Müren’i” ismi ile anılmaya başlamıştı.  Kesinlikle karakter olarak çok efendi birisiydi ve hiç de Zeki Müren’in karakter özelliklerini taşımıyordu. Gerçekten ses rengi tıpkı Zeki Müren’i andırıyordu.  O nedenle bu CD’nin adını, Zeki Müren’in “Hayat Bazen Tatlıdır” koymuşlardır.
Bir şehitin anısına bu kadar büyük bir saygı olabilir.  Rahmetlik Erdoğan Rifat, halktan bir esnaftı.  Bizzat kendisi ile zaman zaman hal hatır sorar, sanat çalışmaları üzerine yorumlar yapardık.  Kumsal baskınında ailece Kumsal bölgesinde oturuyorlardı.  Anımsadığım kadarı ile Erdoğan Rifat da evindeki av tüfeği ile sokağa çıkmış ve düşmanla çatışma heyecanı ile orada mevzilenirken, Severis Un Fabrikası (Şimdiki Golden Tulip-Paşa Otel) çatısında mevzilenen EOKA’cılar tarafından şehit edilmişti.  Halen onun şehit edildiği sokağın adı “Şehit Erdoğan Rifat Sokağı” dır.
Malum o baskında Kıbrıs Türk Alayı’nda görevli Dr. Binbaşı Nihat İlhan, ailesi ile halen “Barbarlık Müzesi” olan binada oturuyorlardı.  Olaylardan tam bir hafta önce, bir doğum günü partisinde birlikte olmuştuk doktor binbaşı Nihat İlhan ve eşi Mürüvvet Hanım ve banyo küvetinde şehit edilen üç yavrusu ile.
Gerçekten o günler zor ve acı dolu günlerdi.
Yeniden CD’ye dönecek olursak, herhalde rahmetlik ve çok değerli müzik sanatçısı, bestekar Kâmuran Aziz Topluluğu’nun anı CD’sinin de aynı yöntemle bütün şarkı ve orkestra çalışmalarının belgelenmesi gerekir diye düşünüyorum.
1963 olayları sonrasında gerek Türk sanat müziği, gerekse Kâmuran Aziz Topluluğu’nun hafif batı müziği bandları, Rumlar tarafından ara ara yayınlanmıştır.  Yani diyeceğim şudur.
Şayet Kâmuran Aziz Topluluğu’nun da bütün çalışmaları bizim geçmiş kültürümüz açısından araştırılırsa, yine Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu’na baş vurulması gerekecek.  Sanırım hiçbir zorluk olmayacak böyle bir çalışma için, Rumlar açısından. Köprülerin altından çok sular geçti ve artık hayatımızın belgeleri konuşmaya başladı.
Bu önemli çalışmaya hayat verdiği için başta Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı olmak üzere, bu CD’ye hayat veren herkesi kutluyorum.