Rumlarda bir zihniyet değişikliği yok diyecek, yüzde yüze yakın bir ihtimalle Sayın Akıncı.

Kendince harika bir zamanlama ve mekân seçimi yapan, biçare milletler topluluğunun maaşlı Genel Sekreteri Guiteress’in organize ettiği üçlü görüşmeden sonra.

Maaşlı olmayı suçladığımı sanmayın.

Sorun BM Genel Sekreterinin sorunu değil. Kendi sorunu olsa içtenlikli davranacak ve kendi sorunu olmadığı için de normal işini yapıyor ki maaşını hak etsin. İşi Kıbrıs Sorununu çözmek değil BM  Genel Sekreterliği.

Bir düşünün bakalım BM nin ve Genel Sekreterinin hele de Güvenlik Konseyinin çözdüğü herhangi bir sorun gelecek mi aklınıza.

Yoktur. Sorun yarattıkları da çoktur.

Madam Spehar’a bakın, oh dünyanın en güzel iklimine sahip adamızda nerdeyse hiçbir iş yapmadan tonla dolar maaş çekiyor, cakası da bahşişi.

BM ve AB gibi koruluşlar arabulucular ve saire olduğu sürece bu sorunun çözülme ihtimali yok.

Çünkü sorunun devamı bu kuruluşlar için sektör haline gelmiştir ve bu sektörlerin bürokrasisi de Elenler ve Türkler arasında  nemalalanlar ile lay lay lom türünden ilişki sürdürmesi sektör bürokrasisinin tek yaptığıdır, çözmeye değil sürdürmeye programlanmıştırlar.

Her bir Türk ile her bir Elen istediği gibi buluşup işbirliği, yeme içme, dans, tavla spor aktiviteleri yapma olanağına sonuna kadar sahipken, bu zevzek BM AB gibi kuruluşlar sözüm ona iki toplumlu organizasyonlar yapıyorlar, onlarsız olmazmışşş gibi.

Kıbrıs adasında sorunu Kıbrıs Elenleri ile Kıbrıs Türkleri çıkarmış ve soruna, iki halkın Anavatanları olarak  kabul ettikleri, (ki bu kabul 1900 ler için son derece doğal ve hakikidir.)  Yunanistan ve Türkiye dahil olmuş ve Kıbrıs Cumhuriyeti ( ki buna da yaklaşık üç yıl süreli sorunu dondurma- ertleme ) dönemi sağlanmıştır.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı EOKA kurucularından ve Cumhurbaşkan Muavini de TMT kurucularındandı, 10 bakanlı ortak hükümetin sayıları 7 olan Elen bakanların tümü EOKA ileri gelenleri ve 3 Türk bakan da TMT ileri gelenleri idi.

KC nin yaşayabilmesi olası değildi, nitekim de olmadı.

Günümüze gelelim.

Denktaş ve Eroğlu da dahil olmak üzere bütün KKTC  Cumhurbaşkanları olası bir federal devleti yıllarca içtenlikle savunsalar da bu gerçekleşmedi.

Şimdi Sayın Akıncı da nafile bir umutla federal devlet diyor ama, 26 Kasımda Berlin’de buluşacağı Bay Anastasiedes,  9 Kasımda ‘ DÜNÜN BUGÜNÜN VE YARININ YEMİNİ’ başlıklı EOKA kuruluş yıldönümü etkinliklerine HAMİLİK yapacak.

Bu da Akıncı’nın şansızlığı diyelim.

Akıncı 27 Kasımda ya çözmüş olarak gelecek ya da ; ı ıhhh Rumların zihniyeti değişmedi ve anladım ki değişmeyecek deyecek.

Dileğim çözmüş olarak dönmesi. Olma ihtimali sıfıra yakın