Kimsenin tahmin etmediği bir ölüm gerçekleşti.  Çınar gibi bir vatandaşın “Nil Virüsü” yüzünden ölmesi adeta herkesi şoke etti diyebiliriz.  Meğer ülkemizde bulunan ve birikmiş sularda, bataklık, dere yataklarında, inşaat varillerinde ve daha akla gelmeyen yerlerde uzun süre kalmış su birikintilerinde üreyen bir çeşit sivrisinekten insana geçen bir virüsmüş.

            Ne yalan söyleyim, böyle bir vakanın vuku biulması beni ve birçok insanı şoke etmiştir diyebilirim.

            Bu virüsten ölen kardeşimizden başka daha da aynı virüsten hastanede yatmakta olan 6-7 kişi daha varmış.

            Yaz geldi mi, haşerelerden, tatarcık (küpdüşen) ve sivrisinek ısırmalarından bezeriz.  Gece uykunuzun derinliğinde bizi birşeyler ısırır ve kaşınmaya başlarıız.  O nedenle odalarımızda ya klima çalıştırır, ya da haşerelere karşı korunma amacı ile minik makinalarda sinek hapları yakarız.

            Bu gibi önlemler için bakanlık bazı açıklamalar yaparken, bir şeye daha parmak basma ihtiyacı duyuyorum, korunma adına.

            Şayet eczanelere baş vurursanız, bacak ve kollarınıza sürülecek sinek koruyucu spreyler alabilirsiniz. Bu da bir başka yöntemdir esasında.

            Yaz gecelerinde şortunuzla oturdunuz mu, hiç görmediğiniz ve sesini dahi duymadığını bir haşere tarafından ısırılır ve kaşıntıdan deli divaneye dönersiniz.  O bakımdan mutlaka ama mutlaka tedbir almak zorundasınız.  Aksi takdirde böyle bir talihsizliğe maruz kalabilirsiniz.

            Bundan bir süre önce dere yataklarında Lefkoşa Türk Belediyesi köklü bir temizlik yapınca Yeşil Barış Haekatı Başkanı Doğan Sahir’den bir tepki gelmişti.  Sahir’in iddiaları “doğanın dengesinin bozulduğuna” dairdi.

            Tabii ki ben de uyarı mahiyetinde bir yorum yapmıştım.

            Kaç yıl oldu bilmiyorum...

            Belki sekiz on seneden beri havadan ilaçlama yapmıyor belediyeler.  Nedeni doğaya zarar geldiği için.

            O zaman soruyorum.

            “İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?”

            Şu ölümlü vaka bize gerçek anlamda çevre açısından sınıfta kaldığımızı gösterdi.

            İşin özünde halkımızla belediyelerin el ele vererek güçlü bir temizlik seferberliği olmalıdır.  Her yeri... Ama her yeri iyice ilaçlamak, haşereleri yaşatmamak ve hayatı korumak şarttır.

            Kimileri pencerelere tel kafesler çakarlar.  Bu da bir çeşit önlemdir haşereler için.  Lakin yaz günü kapı pencere açılmadan ne kadar kapalı oturacaksınız?  Tel kafesler, gece uykularımızın rahat geçmesine yarar.

            Gerek Başbakan Ersin Tatar’ın, gerek Sağlık Bakanı Dr. Ali Pilli, gerekse İçilşleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Ayşegül Baybars’ın gerekli tedbirlerin alındığını söylemişlerdir.  Özellikle hastanede gerekli önlemlerin alınması, kısmen insanları rahatlatmıştır.

            Bundan sonra başka ölümlü vaka yaşar mıyız?

            Umut edelim ki bu virüstens bir başka insan ölmesin.

            İlgiler bütün bölgelerde iş görecek ve çevreyi ciddi şekilde kontrol altına alacak bir seferberlik başlatırlar mı?

            Sadece hastaneler değil, genel anlamda bütün meskun bölgelerde ciddi önlemler alınmalıdır.  Hatta buna yönelik bölgesel konferanslar verilerek halk bilinçlendirlilmelidir.

            Bu önlemleri sadece devletten beklemek de saflık ve haksızlık olur.  Halk kendi sağlığını düşünerek uyarılara uymalı ve hem kendi hayatını, hem de bir başkalarının hayatını korumasını bilmelidir.

            Nil virüsü ortaya çıkınca sivrisineklerin sessiz bir düşman olduğunu da düşünebiliriz.  Yani insanların ölmesi için ille de bıçağa, kurşuna ve bombaya ihtiyaç yoktur.  Sivrisineklerden insana geçen bu virüs, her halde bütün savaş malzemesinden daha öldürücü ve daha acımasızdır.

            İngilz zamanında bataklıklar, okaliptüs ağacı ekilerek kurutulurdu.  Şayet dereboyundaki dere yataklarında yükselen okaliptüs ağaçlarını görürseniz, o okaliptüsleri zamanın Lefkoşa Belediye Başkanı, dördüncü KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın ektiğini ve çok ciddi bir iş başardığını da söyleyebiliriz.

            Kısacası haşereler karşı herkesin duyarlı olması ve gerekli önlemleri alması gerekir, başka ölümler olmasın diye.