Meclis Genel Kurulu güncel konuşmalarla devam ediyor.
Talat
Genel kurulda ilk güncel konuşmayı Cumhuriyetçi Türk Partisi Girne Milletvekili Ongun Talat yaptı.
Talat, “Paralel Yönetim Yapılanması ve Kukla Hükümetin İpleri” konusunda yaptığı konuşmada, hükümetin gayrı meşru olduğunu vurgulayarak, kurulan kukla hükümetin iplerinin başkalarının elinde olduğunu ileri sürdü.
TC-KKTC arasında imzalanan ekonomik protokole atıfta bulunan Talat, Kıbrıs İşleri bakımından en tepede bulunan Fuat Oktay’ın, protokol konusunda tam yetkili olduğunu anımsattı.
Bu protokolün iktisadi ve mali alanların dışında çok fazlası olduğuna işaret eden Talat, protokole göre, kurumların yetkililerinin bir nevi devredilmesini içerdiğini kaydetti.
Protokolle verilen yetkilere değinen Talat, bir diplomatik misyonun görevlerini örnek vererek açıkladı.
Devletten devlete ilişkiye örnek veren Talat, TC büyükelçiliğinin bu tarif edilenden çok çok fazlasına dahil olduğunu kaydetti.
Bir yapıyı deşifre etmenin ve bundan sonra nasıl adımlar atılması gerektiği konusunda bir çalışma sürecine girilmesi gerektiğini ifade eden Talat, Kıbrıslı Türklerin laik çağda, toplumsal modernleşme sürecini tamamladığını, kültürel değerlerine ve tarihi değerlerine müdahale edilmesini kabul etmeyeceklerini kaydetti.
Arıklı
YDP Genel Başkanı ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı da Talat’a cevaben yaptığı konuşmada, bir milletin tarihine ve köklerine sahip çıktıkça millet olabileceğini kaydetti.
Osmanlı imparatorluğunun dünyanın en büyük devletlerinden biri olduğuna işaret eden Arıklı, Osmanlıya hanedan diyerek reddetmenin kendi ecdadımızı reddetmek anlamına geldiğini kaydetti.
“Ne yapalım Osmanlıya ait eserleri yıkıp kıralım mı” diye soran Arıklı, müdahale sizin lehinize yapılırsa, iyi başkasının lehine yapılırsa kötü mü olur diye sordu.
2004’te yapılan seçimlerde müdahale olup olmadığını soran Arıklı, CTP-ÖRP hükümetine değindi.
Protokolün yıkım protokolü olduğunu söyleyenleri ciddiye almadıklarını söyleyen Arıklı, tartışmalara sebep olan yasaların geçeceğini vurguladı.
Arıklı, bu yasaların daha düzgün bir şekilde çıkması için el birliğiyle çıkması için çalışılması çağrısı yaparak, bu yasaların protokolle alakası olmadığını kaydetti.
Şahali
CTP Milletvekili Erkut Şahali, CTP’nin kuruluğu günden bu yana yurtta barış dünyada barış sloganıyla çalışmalarını sürdürdüğüne işaret ederek, CTP’nin federasyon ilkesi çerçevesi çerçevesinde Kıbrıs sorununa yaklaştığını kaydetti.
Arıklı’nın işaret ettiği zamanlara değinen Şahali, Kıbrıslı Türklerin Annan planına birileri kendilerini kandırdığı için evet demediğini, tek gerçekçi çözüm olduğu için evet dediğini söyledi.
Globalleşen dünyada içe kapanmanın mümkün olmadığını, globalleştikten sonra millileşenlerin halinin ortada olduğuna dikkat çeken Şahali, bazı bilgileri sübjektif kaynağa dayandırarak  sunmanın doğru olmadığını kaydetti.
“Esen rüzgara göre yön değiştirmedik” diyen Şahali, ama esen rüzgara göre yön değiştirenleri gördüklerini söyledi.
Şahali, “Bizim birilerinin etkisi ve fikriyle hareket ettiğimiz fikrin doğru değildir” dedi.
Akansoy
CTP Milletvekili Asım Akansoy da usul hakkında söz isteyerek, meclisin çalışma ortamının sürekli bozulduğunu, bunun da farklı görüşlere tahammülsüzlükten kaynaklandığını kaydetti.
CTP’nin hiç kimsenin peşinden koştuğu bir parti olmadığını, kendi ilkeleri ve değerleri olduğunu belirten Akansoy, CTP’nin kurulduğu günden bu yanan siyasi çizgisini hiçbir zaman değiştirmediğini söyledi.
Kıbrıslı Türklerin toplumsal birliği içinde hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Akansoy, “Birileri söyleyecek ve biz yapacağız CTP’nin kitabında böyle bir şey yoktur” dedi.  
Talat
Yeniden söz alan CTP Milletvekili Olgun Talat, “zannederseniz ki Mehmet Ali Talat’ın oğlu olmak, benim zayıf noktamdır, bu sonsuza kadar gurur kaynağım olacaktır. Benim artık farklı bir siyasi kimliğim vardır” dedi.
2004’te bahsi geçen dönemde kimlerle mücadele ettiklerinin bilinip bilinmediğini soran Talat, halkın tırnaklarıyla kazıyarak verdiği mücadeleyi kimsenin hiçleştirmesini kabul etmeyeceklerini kaydetti.
CTP hükümetleri döneminde de Türkiye’yle istişare içinde çalışıldığını, ancak hiçbir zaman Kıbrıs Türk toplumun iradesinin üstüne geçilmediğini vurguladı.

Editör: Mehmet Kasimoglu