Şu anda ülkenin içinde bulunduğu durum, gerçek  anlamda bir istikrarsızlık tablosu sergiliyor. İster siyasi, isterse ekonomik olsun.

            Bütün partilerin ürettikleri sloganlara bakıyorum da, herkes kendine göre etkileyici ifade kullanmış, afişlerinde.  UBP Genel Başkanı Dr. Faiz Sucuoğlu’nun sloganı, “İktidar bizim işimizdir” şeklindedir.  CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman da, “Yaptık, yine yaparız” şeklinde.

            Halkın Partisi de “Halk Kazansın” diyor sloganında.

            TDP’ninkisi de kendine göre sloganını türetmiş.

            DP’nin sloganı ise, spot vurgulamalarla belirleniyor.

            Mesela DP, sağlık konusunda halkın duygularını kamçılıyor.  Ve o seçim ilanındaki spot vurgu, “Bir Fikrimiz var” şeklindedir.  Tabii ki DP’nin Genel Başkanı da Fikri Ataoğlu olduğunu da unutmayalım.

            YDP’nin dört kelime ile akrostişli bir ifadesi var sloganında.  Son gazete ilanlarında şu sözler geçiyor, dört temel ilke olarak...

            Bağımsızlık, Eşitlik, Kalkınma, Adalet...  Bu kelimelerin baş harfleri de “Beka” kelimesini oluşturuyor.

            Ve dahaları...

            Yapılan anketler net ve somut şekilde kimin kazanacağını gösteriyor.

            Anketlerden birinci parti Ulusal Birlik Partisi çıkarken, ikinci parti olarak da CTP çıkıyor.  Ardından HP ve DP geliyor.

            Sloganlarında “Hedef Başbakanlık” diyen YDP, anketlerden beşinci parti olarak çıkıyor, anladığımız kadarı ile.   Hedef Başbakanlıkmış.  Hadi yahu!

            İşin özünde gerçek anlamda istikrar ve ekonomi vardır.

            Dr. Faiz Sucuoğlu’nun şu sözlerine kulak vermek gerekir.

            “Siyasi istikrar olmazsa ülke, patinaj yapmaya devam edecek.”

            Biraz da şu patinaj kelimesine değinelim.

            Faiz Sucuoğlu’nun vurgu yaptığı temel düşünce, seçmenin mühürüne sahip çıkmasıdır.  Yani “Mühürü UBP’ye vurunuz” diyor bir yerde ki, bunun diğer bir şekli de istikrardır.

            Önümüzdeki seçimde gerçekten siyasi istikrar olursa, iktidara gelen veya gelecek olan parti, icraatlarında daha rahat ve daha özgür olur.  Bir diğer deyişle, “Şayet partimiz tek başına işbaşına gelemezse, idari ve siyasi yönden savrulmaya ve padinaj yapmaya devam edeceğiz”dir bunun anlamı.  Yani koalisyonlar dönemi başlayacak.

            Elbette bütün partilerin gönlünde tek başına iktidara gelmek yatar.  Geçmişte UBP, tek başına iktidar olma şansını ve zevkini yaşamıştı.  Bu seçimde de o şansı yakalayacak mı, 24 Ocak günü göreceğiz.

            Şu anda içine girdiğimiz seçim haftası, seçmenin avlanma haftasıdır.  Kim inandırcı politika koyarsa ortaya, o kazanacaktır ve avantajlı olacaktır, yeni hükümet kurmada.

            Kabul etmek lazım...  En büyük parti konumunda olan Ulusal Birlik Partisi, “İktidar bizim işimizdir” derken, doğru demektedir bence.  Yani en büyük parti olarak UBP söyleyebilir ancak, tek başımıza iktidara gelme, ifadelerini.

            Ardından aynı sözleri söyleyebilecek olan en yakın parti, CTP’dir.  Sadece bugüne kadar CTP, hiçbir zaman tek başına iktidara gelememiştir.

            Gönül gerçekten bir partinin tek başına iktidar sahibi olmasını istese de, sandıktan neyin çıkacağı veya çıkmayacağı görülecek.

            Görünen köy kılavuz istemez.  UBP tek başına iktidar şansını yakalayamazsa, herhalde kendisine en yakın olan HP ve DP’nin kapısını çalacak ve Faiz Sucuoğlu’nun ifade ettiği padinajlar dönemi başlayacak.

            “Patinaj” kelimesi, burada ironik anlamda kullanıldı ve çok şey de ifade ediyor.

            Özetleyecek olursak, güçlü parti veya partiler istikrarı ve ekonomik düzelmeyi sağlayabilir. Şu pandemi dönemi bütün dünya ekonomisini darmadağın etti.  Lakin bizim de ekonomimizi mahvetti. Pandemi dönemindeki ekonomik darbeler ve açmazlar, sürecin getirdiği bir gerçektir.

            Esasında yeni dönemde tek başına veya ikili koalisyonlarla iş başına gelme zorunluluğu olursa, o zaman tercihler de kendini gösterecek.

            Ben eminim...  Seçmen, aynaya bakar gibi herşeyi görüyor...  Herşey vatandaşın önünde seyrediyor. Seçmen hatayı affetmez.  Fakat ona inanıyorum ki UBP, bu kez daha güçlü bir şekilde sandıktan çıkacak ve en azından siyasi ve ekonomik istikrara savrulmakla karşı karşıya kalacak.

            Farkındaysanız siyasi partiler temelde stratejilerini üç ana temele dayandırdılr.

            Birincisi ekonomi, ikincisi sağlık, dördüncüsü de ülke insanın huzurlu yaşamı...

            Bu üç temel unsuru “istikrar” kelimesi ile özdeşleştirebilir misiniz?