Ukrayna’daki durum soğuk savaş olayının da ötesine doğru kayıyor.
Zaman zaman sıcak savaşa dönüştüğü de oluyor.
Durum olabildiğine ciddidir.
Ukrayna Avrupayı besleyen Rusya kaynaklı gaz ve petrol borularının güzergahında bir ülkedir.
Ve Rusya elindeki bu kaynakları batıya ve özellikle de Avrupa’ya karşı koz kullanmak üzere hazırlıklarını tamamlamıştır.
Çin ile son aylarda imzalanan satış anlaşmalrı mevcuttur.
Ve bu satış anlaşmalarındaki miktarlar çok ama çok büyük rakamlardır.
Önce Kırım ardından da Ukrayna olayları Rusya’nın batıya niyetlerini ortaya koymaktadır.
Olaya daha da makro seviyeden bakarsanız şu küreselleşme denilen dünya düzeni Rusya’ya pek yaramamıştır.
Öyle olunca da Rusya elindeki kozları oynamaya başlamıştır.
Küreselleşmenin ön şartı olan barış unsurunu bozmak ve böyleliklede Avrupa ve Amerika’ya zarar vermek Putin’in yeni stratejisinin esasıdır.
İşte tam bu sıradadır ki Joe Biden, Amerika Başkan Yardımcısı, yollara düşmüştür.
Rusya’ya dönük olarak alınacak tedbirler için uluslararası gerçek bir ittifak aranmaktadır.
Adamın kıbrıs’a da gelişi bu maksattadır.
Bunun içindir ki daha Larnaka havaalanına iner inmez “Kıbrıs Cumhuriyet ve Hükümetine” olağan üstü bir seviye kazandırmak üzere SÖYLEMLERDE BULUNMUŞTUR.
Bir AB üyesi olarak Kıbrıs’ın kayıtsız şartsız batıdan yana vaziyet olmasını sağlamak Başkan yardımcısının ana gayesidir.
Gerçek stratejik ortak...
Gittikçe önem kazanan bir bölgede yükselen vazgeçilmez bir anahtar ortak...
Doğu Akdeniz’de ana oyuncu olmaya aday ülke..
Bu gibi Biden’in ağzından çıkan söylemler Amerika’nın Kıbrıs politikasının da ana hatlarını ortaya koymaktadır.
Ve bu anahtar iki eksene dayanmaktadır.
Kıbrıs çevresindeki hidrokarbon yatakları, bu bir.
Ama daha önemlisi batı ile Rusya arasında yeniden başgösteren soğuk savaş.
Amerika, Kıbrıs Cumhuriyetini bu soğuk savaşta tarafını seçmesinin kolaylaştırmak üzere işaretlerini vermiştir.
Özellikle de Anastasiadis devrinde vede AKEL’in sürekli kayba uğradığı bir dönemde, Kıbrıs’ın olacağı vaziyet elbetteki Amerika ve batıdan yana olacaktır.


Peki ama Kıbrıs’ın bu yeni fotoğrafında bizim yerimiz ne?
Silik hatta yok bile denilebilir.
Evet Amerika’nın bu yeni stratejik dost ve ortak” ülkede, Doğu Akdeniz de süratle yükselen oyuncu” Kıbrıs’ın yeni statüsünde bize verilen ne bir görev nede bir sorumluluk sözkonusu.
Gittikçe seviye kaybeden bir halimiz var.
Ne diyor Özersay?
“Şu gaz meselesi çözüm yolunda ayak bağı da olabilir!” diyor.
Ve ekliyor.
“iki taraftan birisi kendisinin bu konuda istediğini yapacak bir pozisyonda görüyor.” Diyor.
Nasıl görmesin ki!
Ne dedi Joe Biden?
“Ülkenin tek hükümeti Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümetidir!” diyor.
Öyle olunca da icra makamı olarak adamlar dilediklerini yapacaklar.
Peki ne yapmalı?
Süratle bu hükümette ortak olmanın yollarını aramak.
Bir çözümle tabii ki.
Eroğlu “çözüme hazırız” diyor.
Gel gör ki nasıl hazır olduğunu söylemiyor.
Daha açık daha girgin daha aktif olalım.
Yoksa atı alan üsküdarı geçmek üzere...