Git.
Sinde panayırına gitmek için seçimlere gidip de oy istemeye gerek yok.
Sinde panayırına, Zeytinlik de tütsü yakmaya, Ozanköy de pekmez yemeye gitme diyen yok. Git
Git, ama artık bütün oy isteyip alanlar, seçilmişler anlamalıdır ki onlara oy verip seçenler, onları CTP liye CTPce, UBPliye UBP ce, DP liye, DP ce, HP liye HP ce, TDP liye TDP ce, YKP, liye YKP ce propaganda yapsınlar diye seçilmediler.
Türke Türkçe propaganda yaparak parti olmanın, siyasetçi olmanın bir sonu olmalı.
Oy alanlara oylar iş yapsınlar, sorunları aşsınlar diye verilir.
Devletin başına Cumhurbaşkanı olarak seçilen zatların da görevi, bu tıkanmış ortamda Kıbrıs türk halkının sorunlarını, nasıl bir kuşatma altında yaşamak zorunda bırakıldığını yedi düvele anlatmaktır.
Örneğin; bir Katalan takımı olan Barcelona külübü başkanına, kendi devletini kurma hakkı, ya da ortak olduğu bir devlette yönetime eşit olarak katılma hakkı verilmeyen, var olan bu hakkı kullandırılmayan Kıbrıs türk halkının içinde debelendiği spor ambargosunu anlatmak, sanırım hiç de zor değildir. Sizi bunu yapmaktan alakoyan nedir, çok mu zordur, İspanyolca-katalanca bir mektup yazarak Barcelona takımının simge isimlerinden, Puyol ile Piouke’yi cumhurbaşkanının davetlisi olarak 10-15 günlüğüne KKTC ye davet etmek.
Git davet beklemeden git. Çal kapısını Le Monde, nin Hümanite’nin, ben KKTC nin Cumhurbaşkanıyım sizi Avrupa’nın önemli gazteleri olarak ziyarete geldim de ve devam et, anlat bizi, görünür kıl. Azerbeycan’a bile gidemiyorum dedin, denedin mi İstanbul üzerinden tarifeli bir uçakla gidip de Aliyev’in kapısını çalıp, KKTC  den tanrı misafiri geldi, KKTC Cumhurbaşkanı diye, denedin de başka kapıya mı dediler. Resmi davet bekleme yapmazlar, kapıları zorlayacaksın birer birer.
Davet et Katalan parlamento başkanını, davet et Macaristan televizyon kuruluşlarını, Bosna Hersek gaztelerinin yazı işleri sorumlularını, Makedonya spor bakanını. FB basketbol koçu Obradoviç’i, Olimpiyakos basket koçu David Plat’ı, Panatinaikos basketbolcusu Nikolos Galethes’i.
Davet et Cumhurbaşkanı olarak, Ferhan Şensoy’u, Genco Erkal’ı, yunan, İtalyan, İngiliz , Portekiz sanatçılarını, gazetecilerini.
Kabul etmezler mi diyorsun.
Ya ederlerse , etmezlerse de pes etmek yok yeniden ve yeniden dene. 
Onlarca yüzlerce kurum kuruluş var binlerce insan.
Kıbrıs türk halkına ve seçtiklerine yorgunluk, bıkkınlık, olmuyor işte diyerek pes etmek yakışmaz, yaramaz.
Haydı gayret ya da yorgunsan….