Başka insanların rolüne girmekte güçlük yaşayan bir toplum “kültürü” oluştu-ruldu.

Kendini “medeni” diye ifade eden veya aynaya baktığında “demokrat” olduğunu düşünen, fakat yaşam ve olayları algıma şekli ile önemli ölçüde demokrasi, zerafet ile çelişen “yeni bir Kıbrıs Türk kimliği” dolaşıyor sokaklarda!

Sadece isteyen...

Yılmadan, bıkmadan, usanmadan, doymadan, sadece ve sadece isteyen genellenmiş bir kitle!

Kendine, cebine, birinci derecesine, ikincisine, yine kendine: EVET!

Topluma, toprağa, vatana, suya, dünyaya, denize... HAYIR!

Benmerkezci bir kitle!

Duygusal-Algısal-Görsel zaafiyetlerle, körlüğü bulaşıcı kılan bir kitle!

İhale ister, vergi vermez!

Lüks araç ister, yol vergisi ödemez!

Havuz ister, emlek vergisi vermez!

Şirket ister, kurumlar vergisini ödemez!

Su ister, boru döşensin istemez!

...

Oy ister, hizmet vermek istemez!

...

Vermek yok! İstemek Var!

Hep bana, hep ben...

Biz yok! Ben var!

“Küçük azınlıklar” mütevazi bir yaşam talep ediyor, geriye kalanlardan! Kendi yürüyebilen bir yaşam, temiz, sağlıklı, estetik bir çevre talep ediyoruz! Küçük olsun, biz yaşayalım, birlikte temiz tutalım, eşit olalım istiyoruz! Bu istekleri sivil alanlar üzerinden, düşünerek, yardımlaşarak, sosyalleşerek, kültürünü koruyarak ve dayanışarak var etmeye çalışan küçük bir azınlık var, ayakta kalmayı “dik” yürümeye niyetli olanlar...

Esnaflık, komşuluk, arkadaşlık, aile bağlarını güçlü tutmaya çalışıyor!

Neden?

Burnundan bencillik akan, yeni homoerektüs neslinin bir an önce tükenmesi için.

Çünkü yeni model bencilce varlığını sürdürmeye çalışan “insan”:

Anlar mı? İşçi yatı evlerinin sıhhatsiz koşullarında yaşayan “zavallı” insanın halinden!

Asgari ücretle hem karnını doyurmaya hem de evlat okutmaya çalışanın halinden anlar mı? Kürekle devlet imkanlarını “hortumlayanlar”!

Maraş’ta, Karpaz’da, Omorfo’da konut imkanı bulamadığı, iş imkanı yaratamadığı için göçmek zorunda kalan insanlarımızın göz yaşını hissedebilir mi? Elma piş, ağzıma düş diyenler!

Anlayamaz, Hissedemez! Düşünemez!

Empati de kuramaz:

İşte tam da bu yüzden herkes için SOSYAL DEVLET!

Bu yüzden, eşit ve hak ediş esasına uygun dağıtılması şartı ile (siyaset ve delege menfaatleri karıştırılmadan) ihtiyaç hesaplarına uygun, planlı sayıda, atıl konut stoku düşünülerek yapılacak SOSYAL KONUT PROJELERİNE. EVET!