Söz bir eylem midir.
Sözün özü düşünce değil midir.
Nedir kuşun sözü, tilkinin, kurdun,aslan kaplanın, fil ve yılanın, börtü böceğin, denizin dağın taşın ve tuzun.
Söz insana mahsus diye biliriz. Bildiğimiz lisanlar çünkü türkce, ingilizce, rumca, rusaca, italyanca, çince, japonca ve diğerleri.
Biz kuşca bilmiyoruz diye yok mu kuşların sözü.
Sesi olanın sözü olmasın olur mu.
Söz bir eylemdir eylemsizlik sanılsa da ve düşünce sözün özü.
Eylemdir düşünce de o halde.
Söz suçlusu olabilir mi insan yasalar indinde, olmaz mı, olmaz diyenler belki çağdaş uygarlar da derin uykudalar.
Hangi devletinde siyasetin suç değildir söz. 
En özgür radyosu entellerin BBC, onda da yasaktır yığınla söz dahi ses.
John Lennon “Bloody Sunday” diye bir şarkı yazmıştı yassahtı hemşerim  BBC de.
SSCB de de yasaktı nice sözler, Rusya ve USA da da yasak, Türkiye de  en yasak. Söze yasak Yunanistan da ve KC ile KKTC de de var. Hatta UBP, CTP, TDP, DP gibi küçücük iktidar alanlarında da yasaktır kimi sözler. 
DTB, TOL, ÇTSK, YAK, GG de yasak değil mi sanıyorsunuz. KTÖS, DEV-İŞ, TÜRK İŞ, BASIN SEN de ve diğerlerinde de.
Evde de yasaktır kimi sözler işyerinde de ve sendikada insan hakları ve özgürlükleri derneğinde de.
Sözü ikiye ayırmak olası ve bu duyan açısından olduğu kadar, söyleyen açısından da olanaklı.
Şairimiz şöyle demişti bir zamanlar
“aklımdan yasak / tehlikeli sözler geçiyor
Söylemem
Ben uysal bir ozanım”
Şiiri şarkıyı resmi ve filmi müziği ve heykeli de sakıncalı sakıncasız diye ayırabiliriz, ayrılmakta zaten ve bu tam da çağımızın gereğidir.
Yoksa siz, çağımızın ortaçağı aştığını mı sanıyorsunuz.
Eşyalar aştı orta çağı, engizisyon yok artık ve fakat kanunlar kapı gibi durmakta ve dahası korku giderek artmakta.
Söz bir eylemdir ve sözün ilk hali ham hali düşüncedir dersek bütün yazdıklarımızdan sonra anlaşılsın ki bir eşiği aşmak üzreyiz.
Nedir o eşik derseniz. Cesarete zıplayacağız ki eylemle sözle düşünceyle ilgili.
İsmet İnönü “namuslular namussuzlar kadar cesur olmalıdır” mealinde önemli söz söylemişti bir zamanlar, işlerin iyi gitmesi babında.
Üzerinde çok ahkam kesilmiş bir kavramdır cesaret “er kişinin cesareti tersine çevirir kör talihi” denmiştir örneğin
Kör talihin ne olduğunu bilemeyiz de “ bir sürünün üstüne atılacak cesur kurt koyunların,çobanların sayısını düşünmez” demiş olmakla Büyük İskender olmuştur İskender.
Büyük İskender olması İskenderin önemliyse, kör talihin ne olduğunun önemi, cesaretin önemi karşısında muz kabuğuna basar ve burda da Platon devreye girip “korkaklar hiç bir zaman zafer anıtları dikemezler” diye erkin, gücün bilimini felsefesini gözünün önüne, aklının fesad ambarına sokar guru akıllı cesurun.
Cesur, guru akıllı değil, aklını bilgi, vicdan, onur, ahlâk, şefkat ile sezgi ile yoğurmuş ve sesini söz etmiş olmalıdır.