Kaliteli yaşam.
İşte son zamanlarda benim deyişimle dilimize pelesenk olan, moda deyimle de tirent olan  kavramlardan biri de bu, ‘kaliteli yaşam’
Kaliteli yaşama varmak için neler yapılmalı sorusuna, kaliteli yaşamcılar yanıt veriyor mu, veriyorlarsa nedir önerdikleri bilmem, bilemem
Okumak mı, ne okumak, kitap mı, kimin kitabını, hangi kitabı, kitapları.                                         Diyebilirim ki, Kıbrıs türkleri olarak biz, hayatımızda en çok okuduğumuz, kitap okuduğumuz bir dönemi yaşıyoruz, Kişisel gelişim (ne demekse) kitapları, akıl dışı bir trend ile yükseliyor yükseliyor ve herhalde farkındasın ey okuyucu ki, kişisel gelişimin bireyleri gelişe gelişe bir hal oldular ve ahaliye de bir haller oldu
Yürüyüş, spor yapmak mı, seyahate çıkmak mı.                                                                                     Kıbrıs türkleri nerdeyse dünyada en çok seyahate çıkan ahali haline geldi ve allah ziyadesini versin bu seyahatler ve tatiller turlar, Türkiye, İngiltere ile sınırlı değil,  Singapur, Tayland’dan tutun da Barcelona, İbiza, Vegas, tabii ki Las olan Vegas, Amsterdam, Dominik ve.. ve bilmem ne arena ile başka bilmem ne arena ve dahi Noucamp diye uzar da uzarr.
Sağlıklı beslenmek mi..
Bütün tv kanallarında ve dahi radyolarda, gazatelerede saatlerce ve sayfalarca, sağlıklı beslenme üzerine, çarşaf çarşaf yazılar fotoğraflar, allahın her günü yayınlanmakta, bakılmakta derin derin okunmakta irdelenmekte, nerdeyse her semtte bir diyetisyen dükkanı, bir sağlıklı beslenme gurusu var.
Peki sonuç.
Kaliteli yaşam mı istiyoruz, araba ile kendimiz arasına bir hayli soğuk mesafe koymaya var mısınız, bakkala markete hiç olmazsa yaşadığınız şehirdeki futbol maçına, kuaföre, ayaklarınızı kullanarak, tabanvay tabanvay, vay anam vay demeden yürümekle başlayabilirsiniz.
İkinci tabak yemeği, gerek rakı gerek viski olsun ikinci bardağı doldurmamaya ne dersiniz.
Kendi partinizin, tuttuğunuz takımın, yanlışlarını görerek ve onları eleştirmeden, başka takımları, partileri eleştirmenin kalitesiz bir yaşam parçası olduğunu anlamaya kabullenmeye hazır mısınız. Evet bu da kaliteli yaşama geçiş için bir adım olabilir.
Çocuklarınıza, çocuklarımıza, yarının büyükleri değil de, günün çocuğu olarak bakmaya başlar ve başta, doya doya ve doymamacasına oyun ile beslenmesine izin verir hatta bunu bizzat teşvik ederseniz, kaliteli yaşam yolunda önemli bir yol ayrımına varabiliriz.
Domates ekin, biber patlıcan, karanfil gül, durup dururken şarkı söyleyin, öpün sevdiğinizi, oynayın çocuklarınızla, onlara kendi çocukluk dönemi oyunlarını gösterin, öğretin, sur içi mahalle çocuklarının başını okşayın, onlara ücretsiz kurslar verin, onlarla vakit geçirin.
Kendinizle tartışmıyorsanız, ve aşamıyorsa kendiniz kendinizi, boş verin kaliteli yaşamaya, ömrünüz törpüleniyor sizin tarafınızdan