Aç ayıdır oynayan. Bakmayın siz ‘aç ayı oynamaz’ dediklerine, kulak asmayın, çünkü aç bırakırlar ayıyı ve dahi aslanı, fili, açlıkla eğitirler, koyuna çevirirler aslanı kaplanı da, ateş çemberinden geçirirler üstelik de kırbaç vardır hayvan terbiyecisinin elinde, sürekli şaklattığı. Karnı tok ayıyı, fili, aslanı, kaplanı gösteriye çıkarmazlar sirklerde. Açlıkla terbiye etmek diye bir söz vardır ki, çoktan silinmesi gerekirdi hayatından kurumların, devletlerin. Sosyal, hem de hukuklu sosyal, yani sosyal hukuk devletinde çoktan tarihin çöp sepetine atılmış olması gereken bu zihniyet, nasıl da birikti özellikle golabalizmle birlikte dünyada. Bir bakın, araştırın göreceksiniz 2002 den beridir örneğin Türkiye de kömürdür makarnadır, pirinçtir, ramazan kolisidir diye pazarlanan bu yöntem, önce muhtaç et, iki paket makarnaya, 3 kilo pirince, 5 torba kömüre sonra yönet, bin tepesine insanların zihniyetidir.Süregelen iktidar da bu zihniyetin sonucu. Ne kadarda çoğaldı ‘yardım alarak’ yaşayabilenlerin sayısı dünyada .Katlanarak çoğaldı. Oysa 2000 li yıllarda, gerek sosyal sigorta, gerek emeklilik, gerek ücretsiz sağlık ve eğitim hızmetlerinin tek bir kişiyi bile dışarıda bırakmadan kurumsallaşmış olması gerekiyordu. İktidarların özellikle 1980 lerden beri sürekli yaptığı ise, milyonlarca işçinin, sendikasız, sigortasız, sosyal güvencesiz, ve yine milyonlarca köylünün de gelecek endişesi ile ve giderek daha da topraksızlaştırılarak, panacardır, tütündür, pamuktur, fındıktır, ay çiçeğidir, her ne yetiştirirse, elinden yok pahasına alınarak ve üretmek için ihtiyaç duyduğu gübre, mazot fiyatlarını da sürekli artırarak, yetmezmiş gibi, hasat zamanlarında da devletin uzaktan bakması ile 3’e alıp 30’a hatta 300’e satacak kadar zalim olan tücarrların eline terk ederek, yardımsız yaşayamaz hale düşürerek, ‘ben devletim, bak sana yarım ediyorum, sen de bunun karşılığında sandık sandık oy vermez, partimizin tulum çıkarmasını sağlamazsan yardımı keser seni düpedüz açlığa mahkum ederim’ zihniyeti ile iktidarını sürdürmek olmuştur. Boyun eğmemektir tek çıkış yolu bu karanlığın bu zulmün. Nasıl mı dayanışarak el ele vererek ve satmayarak tek bir oyu bile ve sahiplenerek kendi hayatımızı.