ABD Başkanı Trump’ın Kudüsü İsrail’in başkenti ilan etmesi, resmen çılgınılktan başka birşey değildir.  Özellikle İsrail-Filistin barışının tesis edilmesi için yıllardan veri verilen çabalar, bir anda berahava edildi.
Trump’un yapmak istediği nedir?
Bu kararı ile neyi murad ediyor?
Bu karar sonrasında ayağa kalkan İslâm ve Hristiyan dünyasının görüntüsü bize, Trump’un resmen çılgınlık yaptığının fotoğrafını veriyor.
Bu karara İslam dünyası ve özellikle başta Türkiye olmak üzere çok büyük tepki vermesi bir yana, Hristiyanlık dünyası da bunun çok büyük bir yanlış olduğunu söylüyor.
Özellikle Vatikan’ın “Büyük endişelerimiz var, bu yanlış bir karardır” gibi ifadeleri de dünya ve özellikle İsrail-Filistin dostluğuna bir darbe dineliği taşıdığı gerçeğini ortaya koyuyor.
Sanırım bugüne kadar ABD’nin gelmiş geçmiş başkanlarının içinde en çılgını Başkanı Donald Trump’tır.
Onun özel hayatını çarşaf çarşaf gazetelerden ve medyadan okumuştuk.  Hayatı boyunda çok büyük paralarla oynamış, çok büyük yatırımlar yapmış ve çok da kazanarak çok büyük bir servetin sahibi olmuştur.
O paralar mı onu şımartan ve dünyayı takmayan?
Trump’un bu davranışına Rusya da çok sert bir tavır sergilemiştir.
O halde?
Bütün dünya tek bir noktada birleşebiliyorsa ve “Bu yanlıştır” diyebiliyorsa, bütün parmaklar bu çılgın ABD Başkanını işaret ediyor demektir.
Hani damla damla bir barış süreci yaşanır diyoruz ya...
İsrail-Filistin barışının tesisi için ne kadar emek verilmiş ve ne çok hayatlar bu uğurda heba olup gitmiş.
Gerçekte son zamanlarda İsrail-Filistin çatışması pek olmuyordu.  Sessiz bir hayat sürüyorlardı diyebiliriz.  Ara ara İsraillilerin yatığı acımasız davaranışlar olsa da, gerçekte çok büyük bir çatışma vuku bulmamıştır.
Bence Trump’ın, yaklaşmakta olan yeni yıl ve Noel arifesinde böyle birşey yapması, adeta yangına körükle gitmekten başka birşey değildir, dünya barışı açısından.
Niyet Ortadoğu’da yeni bir kaos ve karmaşa yaratmak mı?
Zaten o kaos hala Ortadoğuda devam ediyor.  Ama bu karmaşayı daha da büyük boyutlara getirmek, hiç de akıl harcı değildir.
Oldum olası her zaman teröre lanetler yağdırmışımdır yazılarımda.  Özellikle New York’taki ikiz kulelere Araplar tarafından yapılan saldırılar, hiç de kabul edilir birşey değildi.  Yine o saldırıları kınıyorum.
Lakin Trump’ın bu son yaptığı, sanırım Arap dünyasına yeni kin tohumları ekmesine vesile olacak.  Araplar affederler mi?  Bence affetmezler.  Kim garanti edebilir, yeni bir New York saldırısı olmayacağını.
Hayat sürprizlerle doludur.  Gerçeği söylemek gerekirse, Araplar kendi ideal ve kendi hedefleri doğrultusunda her zaman ölümüne bir savaş vermişlerdir ve hala vermektedirler.  Özgürlükler ve demokrasi adına verdikleri savaşların kökünde, “Tek isteğimiz insan gibi yaşamak ve kendi kendimizi yönetmektir” düşüncesi yatıyor. Yani özgürlükler bağlamında...
Ama gelin görün ki Amerika hiç de rahat durmuyor.  Nitekim ikiz kule saldırıları tarihin tozlu sayfalarına gömülürken, din ve ahlak uğruna hayatlarını hiçe sayan Arapların kin ve öfkelerini de unutmamak gerekir.
Trump bunca tepkiye rağmen yatağında rahat uyuyabilecek mi?
O rahatlık içinde ısrarla “Kudüs İsrail’in merkezi olacaktır” demesi, ona çok büyük bir huzur mu verecek?
Hadi canım siz de...
Trump bilmez mi ki, bir gün o Beyaz Saray’a da Araplar bombalar yağdırabilir veya uçak akımları sağlayabilir.  Nedense Trump’ın açıklamaları bende öyle bir izlenim yarattı.
İşte Trump’ın bunları iyi analiz etmesi gerekir diye düşünüyorum.
Bu tepkiler çığ gibi büyüyor.  Yazım yaınlanıncaya kadar ne gibi gelişmeler olacağını henüz kestiremiyorum ama sürprizlerle karşılaşabileceğiz diye de düşünüyorum.
Velhasıl “Çılgın Trump”ın ne yapacağı belli olmaz...