ABD Türkiye’ye karşı yeni yaptırımlara hazırlanırken, bu kez pek çok ülkeden sesler yükselmeye başladı.  O yükselen sesler, Türkiye’nin haklılığını ve Trump’un yanlışlarını anlatır.
Özellikle ABD’de 300’den fazla haber kurluşu, Başkan Trump’ın saldırılarına karşı koymak amacıyla bir “HÜR BASIN KAMPANYASI”  başlatmıştır.
Bu “Hür Basın Kampanyası” tabii ki ABD’deki en önemli basın gruplarını oluştururken, korkusuzca Başkan Trump’ın son yanlışlarını eleştirmeyi ve doğru yola gelmesini hedefliyor.
Boston Globe Gazetesi, Trump’un bu yaptırım ve uygulamalarını “Kirli savaş” olarak nitelendiriyor.
BM uzmanları ise, Trump’ın bu yaklaşımının, gazetecilere karşı şiddet olayları riskini artırdığını da söylemiştir.
ABD’nin en yakın dostu İngiltere’nin en ünlü gazetesi Guardian, başyazısında Trump için şu ifadeyi kullanmıştır:
“Basının yaptığı işin altını oymak, gayrimeşru kılmak ve hatta tehlikeye atmak için hesaplı ve tutarlı bir politiyaka sahip gibi görünen ilk başkan oldu.”
Yani Trump görüntüde öyle ama, gerçekte öyle değilmiş...
ABD’nin en ünlü gazetesi New York Times gazetesi de Trump için şöyle yazmıştır:
“Trump’ın saldırıları, demokrasinin can damarı için tehlikedir.”
Ve daha nice yabancı gazete Trump’ı yerden yere vuruyor.
Trump bunları duyuyor mu?
Duyuyor ama kulaklarını tıkıyor.
Görüyor ama gözlerini kapıyor.
Sanırım en önemli açıklamayı, dünyaca ünlü ABD’li ekonomist Ludema yapmıştır.  Hem de bir deprem niteliği taşıyan açıklaması, Türkiye’nin haklılığını ortaya koyuyor.
Bakınız Ludema ne demiş Trump’un yaptırım uygulamaları için:
“Trump, ulusal güvenlik maddesini kötüye kullanıyor.  Türk çeliğiyle ABD ulusal güvenliğinin ne alakası var?”
Ve Ludema ekliyor sözlerini...
“Trump, dünya ticari sistemine çok zarar verecek bir yaklaşım içinde.  ABD ve Türkiye, iki eski müttefiktir.  İhtiyacımız olan eski usul iyi bir diplomasidir.  Bu da ulusal gurur meselesine dönmesin diye sessiz yapılmalı.  Bence Trump’ın uyguladığı yaptırımların Türk ekonomisini sakatladığı yönündeki iddiası fazla abartılı.  Ben bu dönemde görevde olsaydım, ulusal güvenlik için çıkartılmış ticari yasaların bir ülkeye baskı yapma amacıyla araçsallaştırılmasına şiddetle karşı çıkardım.”
Lakin Trump saldırılarına devam ediyor.  Bakınız şu son açıklamalarına...
“Tutuklu Bronson’un durumu ortada.  Türkiye iyi bir dost olduğunu kanıtlayamadı.  Brunson  bırakılmazsa yapmayı planladığımız daha fazla şeyler var.”
Gelin de ABD’nin gerçek dostluğunu yargılamayın.
Böyle dostluk mu olur?
Körfez savaşında İncirlik üssünü ABD’ye açan Türkiye iyi bir dost olduğunu o zaman kanıtladı da şimdi mi düşman oldu?
Ne tuhaf bir durum.
Evet!
Bütün dünya medyası Trump’a karşı sesini yükseltirken, birçok ülkeden Türkiye’ye ticari ve ekonomik destek verirken, Trump bu durumda daha da küçülmüyor mu dünyanın gözünde?
Bu görüntü bana merhum şair Atilla İlhan’ın bir şiirindeki şu mısraları hatırlattı.
“O çocuk yumruklu dev, o dev yumruklu çocuk...”
Bu mısralar galiba zamanımıza ve Trump’un duruşuna bir örneklemedir.
Daha ne diyelim ki...  ABD’nin onurunu zedeler nitelikte bir tutum izleyen Trump için kim bilir bundan sonra dünya basını ve ekonomistler ne diyecekler, göreceğiz.