Pandemi döneminde bütün dünya ekonomisi çok büyük yara alırken, özellikle turizm sektörünün da çok büyük yara aldığını düşünüyorum...

            Ada ekonomileri bazı şeylere dayanır.  Ülkenin doğal güzelliği, yöresel yemekleri, masmavi denizi ve sıcacık kumları, eski eserleri ve dahaları...  Tabii ki turistler kalacakları yerde de rahat etmek isterler.   Otellerin servislerinden tutun da temizlik ve onları mutlu edecek ortamlar çok önemlidir onlar için.

            Herkesin umut ettiği gibi otelciler ve tüm turizmciler de aşı sürecinin tamamlanmasını, vakaların azalmasını ve uçakların gelmesini beklerler.  Haklıdırlar da...

            Anavatan ne istdiksek verdi ve vermeye devam ediyor, sağ olsunlar.  Aşılarımız da onlardan bize hediye.  Yani aşı demek, hayatımızı kurtarmak demektir.  Yani bir diğer deyişle, aşılar mutlaka ama mutlaka tamamlanarak hem ülke ekonomisinin, hem de özellikle turizm ekonomisinin çarkını döndürmemiz lazım.

            Mart 2019-2020’ye kadar geçen süre,  otellerimizdeki doluluk oranını gösterir.  Grafiğe bakarsanız o çizginin, özellikle yüksek sezonda yüksek olduğunu görürsünüz.  Bir de pandemi sürecinin çizgisine bakınız.  Nerseyse bütün oteller batma noktasına geldi.

            Her zaman gerek ekonomiyi, yerekse turizmi yorumladığımda şöyle bir benzetme yapmışımdır:

            “Ekonomii, domino taşlarına benzer.  Dominoları dizersiniz, en sonuncuya dokunduğunuz zaman patır patır birbiri üzerine devrilirler.”

            Esasında basit tarafından ekonominin etkilenişini vermek istedim bu örneğimle.

            Olaya turizm açısından bakalım...

            Şayet normal bir zamanda adaya turist gelmezse, oteller açılabilir veya iş yapabilirler mi?  Yapamazlar.  Otellerin turistle dolabilmesi için yapılması gereken ön işlemler ve işler vardır.

            Şu pandemi süreci de beni düşündürdü otellerin bakıma alınması açısından.  Ve diyorum ki...

            “Şu pandemi dönemindeki kapalılığımızı fırsat bilerek, otellerimizi şu kış döneminde iyice elden geçirelim, bakımlarını yapalım, çevre düzenlemelerini sağlayalım, sahillerimizi ve denizlerimizi temizleyelim ve aklımıza gelen her hizmet için boş durmayalım, ta ki aşılama istenen en üst noktaya gelebilsin.”

            İşte anahtar oradadır.  Yani aşılanmadadır.  Bütün dünyada aşılama yaygın hale gelir ve insanlara güven gelirse, elbette ki bizim ülkemize de turistler gelecektir.

            Büyük ülkelerin kalabalığından ve pandemiden bıkan insanlar sakin ve huzurlu küçük turistik beldeleri tercih ederler.  Hani insanların virüse yakalanmamaları için yazlıklarına gidişi gibi...  O bağlamda bizim şu minnacık ülkemiz bu iş için biçilmiş kaftandır.  Önemli olan ülkeyi iyi pazarlamaktır.

            Yine turizmle ekonominin etkileşimlerine dönecek olursak...

            Oteller hizmete hazır olmazsa, mevsimlik işçiler alınamaz.   Otellerin ihtiyaçları da çok önemlidir.  Şayet oteller normal seyrinde hizmete hazır hale gelir ve dış ülkelerde pazarlamalar tamamlanırsa, bu çarkın dönebilmesi için çarşıdan alış veriş yapılabilecektir.  Etinden, sütünden, ekmek, deterjan, un, sofra malzemeleri ve daha  saymakla bitmeyen ihtiyaçlar...

            Adaya turist gelmezse acenteler ne yapacak?

            Bunun yanında turist rehberleri de ağızlarını havaya açacaklar...

            Ve daha saymakla bitmeyecek türlü ihtiyaçlar ve alınacak nice tedbirler ve hazırlıklar.

            Bütün bunları toparladığımızda, bütün otellerimizin bu aşı döneminde mutlaka tesislerini elden geçirmeye başlamaları gerektiğini düşünüyorum ayrıca.

            Acenteler dış kontaktlarını yeniden gözden geçirerek potansiyel müşteri ülke acentelerini harekete geçirmek gerek.  Madem üniversiteler için uçaklar kondu, elbette ki bir an gelecek ve ülkeye bireysel veya kitlesel turist akımı da başlayacaktır.

            Gördüğünüz gibi domino taşları dizildikçe ve devrilmedikçe ekonomi hayat bulacaktır.

            Hani askere gittiğinizde seferberlik ilan ederler ya...

            İşte askeri seferberlik gibidir şu andaki aşı süreci de.  Halkla ve bütün sağlık birimleriyle yapılan bir işlem.

            Şu aşılama süreci tamamlanırsa ve dünyadaki yaygınlığıını elde ederse, ışık tünelin ucunda göründü demektir.  Bu seferberliği kendi ülkemiz şartlarında daha da hızlandırabilir miyiz?  Sağ olsun sağlık birimlerimiz canla başla çalışıyorlar.  Bütün millet memleketi ve hayatı kurtarma peşinde.

            Başka çaremiz var mı?  Yok!  Turizm ve ekonomi ancak bu düşünce ve önlemlerle, hatta anlayışlarla hayat bulacaktır herhalde.