Nedense birden bire şu başlık geliverdi aklıma...
 “Uyuşturucu Uyuşturucu ve Kanser Gazetesi ne zaman çıkacak?”
Gerçekten hayatımızın haber edinme kesitinin büyük bir bölümünü uyuşturucu haberleri işgal etmekte.  Hemen hemen bütün gazetelerin günlük yayınlarında pek çok uyuşturucu haberleri yayınlanırken, bayağı tedirgin oluyor ve şu soruyu soruyoruz kendimize!
 “Bu memleketin hali ne olacak?  Uyuşturucunun önü ne zaman kesilecek veya uyuşturucu işleri ne zaman son bulacak?  Kanser vakaları ne zaman bitecek?”
Yani oldu olacak bu iki konu üzerine bir gazete yayınlasın artık medyacılar.  Çünkü çok büyük bir yer kaplıyor uyuşturucu ve kanser haberleri gazetelerde.  Böyle bir gazeyi elimize aldığımızda bilmeliyiz ki o gazete, sadece uyuşturucu ve kanser vakalarını içeriyor.
Bu söylediklerim hiç de yabana atılacak şeyler değildir.
Bir an için düşünün bakalım ne kadar malzeme var günlük hayatımızın akışı içinde uyuşturucu ve kanser  üzerine.
Nedense bir alışkanlık haline getirdik günlük aldığımız gazetelerin ilk ölüm ilanlarına bakmaya.  Yani gazeteleri önden değil de, arkadan okumaya başlarız eski Türkçe kitap okur gibi.
 “Acaba bugün kansere yenik düşen kim?” sorusuyla güne başlarız. 
Özellikle çok tanıdık veya çok yakın birisinin ölüm haberini öğrenince yıkılır ve çok üzülürüz.
Bugünlerde siyaset ön plana çıksa da, uyuşturucu ve kanser haberleri hayatımızı bıraktığı yerden devam ettirecek durumda maalesef.
Bu küçücük ülkede kanser vakaları neden patladı, onu merak ettiniz mi?
Gerçekte savaş geçirmiş ülkelerde olduğu gibi kanser vakaları, bizde de  artıyor maalesef.  Bir de “turfanda sebze” dediğimiz şu turfandacılık hayatımızdan çıkınca, ziraatta artan ilaçlı üretimle kanser vakaları aldı başını gidiyor.
Madem seracılık ve her yiyeceği her mevsimde üretme teknoloji ve olanağına sahip olduk, bunun da bedelini ödeyeceğiz.  Yani organik yiyeceklerden yoksun olma adına.
Tekrar filmi başa saralım...
Sanırım uyuşturucuda boyumuzun ve nüfusumuzun çok üzerine çıktık.  Gençlik uyuşturucu belasıyla içiçe yaşar oldu.  Bir ara narkotik polis ilgilileri sıkıntılarını basına yansıtmışlardı.  Hatta hatırlıyorum...
 “Uyuşturucu ortaokul talebelerine kadar indi” diyorlardı.
Hatta uyuşturucu ile mücadele için Başbakanlıkta bir birim kurulmuş ve uyuşturucu ile mücadelenin mutlak gerekli olduğu canlı tutulmaya başlamıştır.
Özellikle üniversitelerde ve ülkemizi ziyaret eden zencilerde uyuşturucu bayağı yaygın hale gelmiş.  Uçak alanlarında giren yolcuların uyuşturucu taşıyıcılığı da ayrı bir mesele.
Şayet her gün mahkemelerdeki davaların seyrini izlerseniz, bunların çoğunu uyuşturucu davaları olduğunu öğrenmiş olursunuz.  Belki polis subaylığından bir açıklama yapılır ve mahkemelerdeki uyuşturucu davalarının sayısı kamuoyuna açıklanır.
Belli bir dönemi atlatan ve Allah’a bin şükür, evlatlarımızı topluma hazırlamada öyle bir uyuşturucu dönemi yaşamayan bizim nesiller ne kadar şanslıymışız...
Gerçi eskilerin söylediği bir söz vardır.
 “Herşey anadan babadan biter” derlerdi eskiler.
Bir evladın uyuşturucuya bulaşması, onun aile ve sosyal yaşantısıyla ilintilidir bana göre.
Özellikle anne babası ayrı olan, veya aile içi kavga ve şiddete maruz kalan çocuklarda uyuşturucu belasının daha yaygın olduğu görülmüştür.
Hani derler ya...
 “Bana dostunu söyle, sana kim olduğunu söyleyim” derler...
Bir çocuk veya bir genç için arkadaş kalitesi çok önemlidir.  Şayet bir gencin arkadaşları kaliteli değil ve türlü pisliklerle uğraşıyorsa, o gencin de geleceği büyük tehlikededir demektir.  Yani derslerden ziyade uyuşturucu o gencin hayatına girmişse, o gençten kimseye hayır gelmez.
İşte o bağlamda bir gencin veya yetişmekte olan erginlik çağındaki bir çocuğun arkadaşlarını çok iyi seçmesini sağlamak aileye düşer.
Özellikle uyuşturucu, kötü arkadaş sayesinde erginlik çağında onların hayatlarına girer.
Bugüne kadar kaç tane uyuşturucu yazısı yazdığımı pek anımsamıyorum.  Şayet onları bir araya getirsem, herhalde kocaman bir kitap olur.
Haksız mıyım “Uyuşturucu ve kanser gazetesi ne zaman çıkacak?” sorusunu sormakta.
Hayatımızın büyük bir bölümünü işgal eden bu iki başlık için gerçekten günlük bir gazete çıkabilecek boyutta.  O nedenle farklı bir yazı üretmeye çalıştım bugün.