İliştirilmiş gazetecilik diye bişey türetti ABD.

Viet –nam savaşını, oraya demokrasi götüreceğim diyerek,  Viet-nam’a tarihin o güne kadar gördüğü en büyük-güçlü ve utanmazca, arsızca, kudurmuşçasına saldırısını başlatan ABD, Amerikan gazetecilerinin bu savaşla ilgili haberleri üzerine dünya kamuoyunda rezil rüsva olmuştu.

Gerçek anlamda gazetenin ve gazetecinin başa çıkılmaz, çıkılamaz gücünü özellikle bu savaşla görüp yaşayan ABD  bir sonraki büyük saldırısı olan körfeze gerçek gazetecileri değil, tankların üzerine bindirilmiş, tankların arkasından giden ve savaşı George Bush veya herhangi bir başka ABD başkanın gözü ile görüp gösteren  gazeteciliği türeterek İLİŞTİRİLMİŞ-BİNDİRİLMİŞ-İLİŞİKTEKİ GAZETECİ kavramlarını almaya gönüllü zavallılara üstüne para da ödeyerek satmıştır.

KKTC medyasına baktığımda ben.

İşe bakın, gazete gazete olmaktan çıkmış medya oluvermiş medyacıların maaşları ve gönüllülükleri ile.

Barış gazeteciliği diye bir kulp bulsalar da kendilerine, su götürmez bir gerçektir ki emperyal bakışın medyacılığıdır alınan ve satılan.

Erten Kasımoğlu’nu liseden tanıyorum. 50 yıl oldu. Resim vesile oldu tanışılığımıza ama o nerdeyse gazeteci doğmuş biri.

Daha lise öğrencisi iken başladığı gazetecilikte bu günlere kadar emin ve karalı adımlarla yürümüş, güvenilir gazeteciliğin ilk akla gelen adı olmuş.

Benim de, basında ilk yazılarım, Olay dergisi ve Kıbrıs postası’nda, Erten’in teklifi ile başlamıştı.

Bir gün bunları da yazarım.

VATAN  gaztesinin yirmidokuzuncu yaşı bu gün.

Gazetecilik ahlakından ve ilkelerinden ödün vermeden geçirilen yirmidokuz yıl ve bu süre içinde kendini herhangi bir partiye iliştirmeden bağımsız ve tarafsız kalan ve tarafsız kalırken de halkın haber alma hakkına saygılı davranan bir gazetecilik başarısı VATAN.

Umarım ve dilerim ki Erten’in gazetecilik anlayışı ve Vatan gazetesinin çizgisi bu gün ve yarın tüm gazetecilere ve gazetelere örnek olsun