Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü (TAE) tarafından başlatılan yerli ürünlerin belirlenmesi çalışmalarının bazılarında sona yaklaşıldı.

Enstitü uzmanları, şu anda 11 çeşitle ilgili çalışma yürütüyor. Bir ürün üzerindeki çalışma ise 4-5 yılda sonuçlandırılabiliyor.

TAK muhabirinin sorularını yanıtlayan TAE Müdürü Cem Karaca, bu çalışmalarda, “genetik kaynaklarımızın yerli tiplerimizin belirlenmesi, karakteristik özeliklerinin kayıt altına alınması ve korunması için koleksiyon bahçesi oluşturulmasının” hedeflendiğini söyledi.

Ziraat Yüksek Mühendisi Yeşim Rehber Dikkaya, yerli çeşitlerin binlerce yıl hastalık ve zararlılara rağmen yaşamayı başaran çeşitler olmasından dolayı hastalık ve zararlılara karşı dirençli tipler olduklarını kaydetti.

Yerli tiplerle Kıbrıs’a veya bölgeye özgü ürünler tescillenebileceğini söyleyen Dikkaya, bu açıdan yerli ürünler üzerinde başlatılan çalışmaların ciddi bir ticari öneminin de bulunduğunu belirtti.

Dikkaya, Kıbrıs’a özgü harnuptan yapılan pekmez, Kıbrıs’a özgü koyun veya inekten yapılan peynir veya hellim, Kıbrıs siyah üzümünden yapılan şarap, sirke veya üzüm sucuğu, Kıbrıs’a özgü alıçtan yapılacak reçelin örnek olduğunu kaydetti. Dikkaya, bir bitkinin Kıbrıs’a özgü olduğu tescil edilmesiyle, bahse konu bitkiden elde edilecek ürünlerin de Kıbrıs’a özgü olarak pazarlanabileceğini vurguladı.

Dikkaya, yerli ürünlerin belirlenmesi ile ilgili ilk çalışmaların 2009’da Türkiye’nin tarımsal araştırmalar kurumu TAGEM ile yapılan protokolle başladığını söyledi.

SÜREÇ 4-5 YIL
Dikkaya, yeri çeşitlerin belirlenmesi çalışmalarının genellikle 4-5 yıl aldığını, ilk 2-3 yıl ilgili çeşitle ilgili ülke genelinde tarama yapıldığını kaydeden Dikkaya, bir ağaç tipinin yerli olup olmadığı konusunda yaşlı insanlardan da faydalanıldığını anlattı. Ardından yerli olduğunu düşündükleri tiplerin karakteristik özelliklerinin kaydedildiğini, bunun için bir bölgenin birden çok kez farklı dönemlerde ziyaret edildiğini belirten Dikkaya, daha sonra bitkinin ayırt edici özelliklerin yer aldığı bitkinin nükleik asidinin (DNA’sı) üzerinde moleküler analiz yapıldığını ve genetik özelliklerine ulaşıldığını anlattı. Bazı tiplerin toprak yapısı veya iklimden dolayı, ayni tip olmalarına rağmen farklılıklar gösterebileceğini kaydeden Dikkaya, tipler arasındaki farklılığın ancak DNA analiz sonucunda görülebileceğini söyledi.

Alınan sonuçla birlikte tescil için başvuru yapılabileceğini, DNA’nın farklı olması durumunda tescilin yaptırılabileceğini kaydeden Dikkaya, uluslararası tescilde KKTC’nin tanınmış olmamasının da sıkıntı yarattığını söyledi. DNA analizlerinin 2019 yılı sonu itibarıyla Güzelyurt’taki biyoteknoloji laboratuvarında yapılmaya başlanacağını kaydeden Dikkaya, sadece harnup için DNA analizini Türkiye’deki laboratuvarlardan birinde yapacaklarını söyledi.

ÇOĞALTMAYA GİDİLECEK
Yapılan çalışmalarda yerli ürünlerin kurulacak bahçelerde hem muhafazası hem de çoğaltılmasının öngörüldüğünü ifade eden Dikkaya, verimli tiplerin çoğaltılacağını verimli olmayan tiplerden de, dayanıklılık özelliklerinden dolayı anaç olarak yararlanılabileceğini söyledi.

Dikkaya, 11 yerli ürün için çalışma başlatıldığını, personel ve maddi sıkıntılardan dolayı çalışma sayısının kısıtlı olduğunu söyledi.

ASMA –VERİGO ÇEŞİTLERİ
Asma çeşitleriyle ilgili çalışmaların 2020’de tamamlanmasını öngördüklerini belirten Dikkaya, çalışmada Kıbrıs’a özgü olduğu düşünülen kış üzümü, beyaz ve siyah şaraplık üzümler, verigo çeşitleri, farklı renklerde parmak üzümleri ve kokulu misket üzümleri tespit ettiklerini ifade etti.

Verigo üzüm ile ilgili çalışmalara 2 yıl önce başladıklarını, tarama sürecinin bu yıl tamamlanacağını belirten Dikkaya, verigoda farklılıklar keşfettiklerini, farklı klonları aynı şartlarda inceleyebilmek için bir parselde yarıştıracaklarını anlattı.

SÜS BİTKİLERİ
Kıbrıs’a özgü süs bitkileriyle ilgili çalışmada da Kıbrıs’ın yerli çeşidi olduğuna inanılan soğanlı bitkilerin toplanması aşamasında olduklarını kaydeden Dikkaya, bu çalışmada Kıbrıs Dağ karanfili, Medoş Lalesi ve Noktalı Sarı Orkide’nin ön plana çıktığını ifade etti. Dikkaya, kurum olarak Noktalı Sarı Orkide ve Kıbrıs Dağ Karanfilinin çoğaltılması kararı aldıklarını söyledi.

YABANİ ZEYTİN
Dikkaya, yerli yabani zeytin çalışmasında da, yerli olduğuna inanılan tiplerin karakteristik özelliklerinin incelenmesi çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu, ardından moleküler incelemesinin yapılacağını söyledi.

İNCİR ÇEŞİTLERİNİN TARAMASI TAMAM
İncirde de tarama ve karakteristik özelliklerinin incelemesinin tamamlandığını belirten Dikkaya, yerli olduğuna inandıkları 126 tipten 10 macunluk ve 10 sofralık tipinde çalışmaların ilerletildiğini anlattı.

TÜYSÜZ VE YUMUŞAK ÇAĞLA
Badem çalışmalarında ise taramanın devam ettiğini kaydeden Dikkaya, kaliteli tüysüz ve yumuşak çağla; acı olmayan ancak yabani bir aroması olan badem tiplerinin bulunduğunu ifade etti. Taramalarda yerli olduğunu düşündükleri 218 ağacın işaretlendiğini belirten Yeşim Dikkaya, badem için koruma parseli kurulması ve fidan üretiminin de planlandığını kaydetti.

KIRMIZI RENKLİ ALIÇ
Alıç çalışmasında da tarama çalışmalarının sürdüğünü, meyvesi kırmızı alıç ağaçları tespit ettiklerini ifade eden Dikkaya, alıç için de koruma parseli ve üretim öngördüklerini açıkladı. Dikkaya, bazı alıç türlerinin armut meyvesi için anaç olarak kullanılabileceğini söyledi.

HARNUP SON AŞAMADA
Harnup araştırmasında yerli olduğuna inandıkları 96 tipin, pekmez yapımında önemli olan şeker oranı da dahil meyvesinin karakteristik özelliklerini belirlediklerini Dikkaya, “Harnubun DNA analizini Türkiye’deki laboratuvarda yapacağız. DNA sonucuna göre tescil edilmemişse tescil için başvuruda bulunacağız” dedi.

AZ ÇEKİRDEKLİ VE KIRMIZI BABUTSA
Dikkaya, Babutsa için yapılan taramada yerli olduğuna inanılan 150 tip tespit edildiğini bunların arasında az çekirdekli, dikensiz ve kırmızı renkli olan tipler bulduklarını söyledi.

ENGİNARLAR ERKENCİ ÇIKTI
Enginar araştırmasında bir erkenci, bir geçici ve bir de kara enginar tespit ettiklerini kaydeden Dikkaya, bu türlerin altı yapancı tip ile yarıştırıldığını ve yerlilerin en erkenci olduğunun tespit edildiğini bildirdi.

MANTAR TÜRLERİ
Kıbrıs’ın Kuzeyinde mantar türleri için yapılan inceleme gezilerinde 250’ye yakın mantar türü keşfedildi. Keşfedilen mantar türleri ile ilgili Nisan 2019’da resimli bir de kitabın basılması hedefleniyor.
TAK

Editör: Mehmet Kasimoglu