Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın eşi Meral Akıncı, toplumdaki engellilerin yeterince görünmediğini belirterek, engelli haklarının takipçisi olduğunu söyledi.
Meral Akıncı, Girne Üniversitesi’nin düzenlediği, Engelsiz Turizm ve Sağlık Konferansı’nın açılışına katıldı.
Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Meral Akıncı, açılıştaki konuşmasında, toplumdaki engelli sayısının her geçen gün arttığını, ancak engellilerin toplumda yeterli derecede görünmeyen bir kesim olduğunu söyledi.
“Engelli”nin başlı başına bir kültür olduğunu, yani bireyin çeşitli nedenlerden dolayı birlikte yaşamak zorunda kaldığı engellerin, sosyal ve kültürel anlayışla tanımlanması olduğunu ifade eden Meral Akıncı, bu tanımlamanın, engeli olmayan kişilerin, sosyo-demografik yapılarına göre betimlenmiş değerlendirmeler olduğunu kaydetti.
Engellinin hayatın içinde olmasının bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Meral Akıncı, engellilerin hayatın içinde olmasını sağlamanın ve yaşamlarını kolaylaştıracak önlemler alınmasının; mimari yapılardan toplu ulaşıma, istihdama kadar düzenlenmeler yapılmasının sadece yerel yönetimlerin değil, devletin de görevi olduğunu belirtti. Akıncı, yüzde 5 olan devlete yapılan engelli istihdamının yüzde 4’e düşmesinden üzüntü duyduğunu aktardı.

“HAYATIN YER DÖNEMİNDE ENGELLİ OLUNABİLİNİR”
Hayatın her döneminde bir kişinin engelli olunabileceğinin unutulmaması gerektiğine işaret ederek, bu konuda örnekler veren Meral Akıncı, engelli kültürünü engelsizlerin belirlediğini söyledi.
Akıncı, “Halbuki engelli kültürünü oluşturacak olan, engellilerin kendi öz yaşanmışlıklarıdır” dedi.
Öğrencilere, engellilerden neler öğrenebileceklerinin yollarını aramasını önerisinde bulunan Meral Akıncı, bir engellinin kültürünün ve yaşadıklarının çok farklı olduğunu söyledi.
Akıncı, engellilerde cinsiyet ayrımı da yapıldığına değinerek, “Çalışma yaşamına yönelik tutum ve davranışların net ve doğru tespit edilmesi ve aynı zamanda onların çalışma yaşamana yönelik istek ve beklentilerinin belirlenmesine yardımcı olmak lazım. Bunun da gerçekleşmesi ancak engelli bireylerin iş hayatına daha çok katılımı ile olacak” dedi.
Meral Akıncı, bazı araştırmaların bulgularına göre, engelli kadınların çalışma kültürü üzerinde daha fazla bireysel ve toplumsal faktörlerin; bir erkek engellinin iş hayatında örgütsel ve toplumsal faktörlerin öne çıktığını anlattı.
Akıncı, “Çoğu bakış açılarında engelliler ‘acınan, dışlanan, yetersiz, işe yaramaz ve mücadeleci’ şeklindendir. Bunun yanında, kırsal ve kent algısı da, engelli olmayanların engelleri hakkında algısı farklıdır. Kırsal kesim inançlarına göre engelliler acınır, kent yaşantısına uyum yapamazlar algısı ise dışlanmışlıktır” dedi.
Gelişmekte olan ülkelerin algısının da aynı şekilde devam ettiğini ifade eden Akıncı, kentli ve eğitim seviyesi yüksek kesimlere sorulduğunda, bu kesimin, engellilerin hayattan uzaklaştırıldığını ve iş hayatına daha az kabul edilir olduğunu itiraf edebildiğini kaydetti.
Meral Akıncı, bir engellinin iş hayatına atılması ile kendine olan öz güveninin ve öz saygınlığının daha fazla gelişeceğini, kendi engelini tanımlayacağını ve hayatla bütünleşerek gülmeyi, mutlu olmayı öğreneceğini belirterek, “Biz hayatın içine de engelli istiyoruz. İnsan haklarının en önde gelen şartı budur. Ülkenin var ettiği nimetlerinde, sadece engeli olmayan değil, engelli olan vatandaşlarımızın da hakkı olduğunu, bu yüzden paylaşımın onlarla birlikte olmasını yürekten istiyor ve takibini yapıyoruz” diye konuştu.

“BÜTÜNLEŞTİKÇE DAHA ÖNEMLİ YOLLAR KAT EDECEKSİNİZ”
Meral Akıncı, engellilerin örgütlü, sosyal yapıları olduğunu, bunu çok desteklediğini dile getirerek, “Bunun yanında örgütler birleşmeli. Bütünleştikçe daha önemli yollar kat edileceğine inanıyorum” ifadesini kullandı.
Engelli haklarının takipçisi olduğunu belirterek, bu toplantıların senede bir gün değil zaman zaman düzenlenmesini ve engellilerin dinlenmesini talep eden Meral Akıncı, “Engellilerin isteklerini yerine getirelim. Biz engeli olmayanlar, onlara istedikleri mutluluğu, huzuru, sosyalleşmeyi, bütünleşmeyi sağlayarak, yaşamlarına katkı koyalım” dedi.
TAK

Editör: Mehmet Kasimoglu