Çiftetelli değil tango’ denmiş anlaşma için.

Evet şiiri sevelim, Kıbrıs Elenlerinin en sevdiği şair anavatanlarından Ritsos olsun, Kavafis veya başka biri.

Bizim en sevdiğimiz şair Nazım olsun, Orhan Veli ya da başka biri.

Çetinkaya, Yenicami ile şampiyonluk mücadelesi versin, Apoel, Omonia ile, bir adadan iki şampiyon çıksın kime ne zararı var ki.

United Kingdom da dört lig var dört şampiyon, dört milli takım.

Türkçe dilbilgisi ve el yazısı dersleri eminim ki bozmaz tangoda ritmi.

Aliki Vuyuklaki vardı bir zamanlar muadili Filiz Akın’ın. İkisi de güzeldi Türkler Filiz Akın kartpostalı satın alırdı, Elenler Aliki Vuyuklaki.

Bundan dolayı düşman olmaya gerek yok hatta bu dost olma nedeni.

İki lig, iki şampiyon iyidir, bir lig bir şampiyon riskli. Niye riskli diye soran olursa 1954 derim ve eklerim, Apoel-Omonia ya da Olimpiyakos- PAOK maçları, Fener- Cimbom maçları niye riskli be refikler diye.

Evet tango.

Dünya bir dans salonu ve içinde dans etsin halklar.

Niye ille de Alman’ın partneri Fransız olsun, Arab’ın, İbrani, Hindu’nun Paki.

Uyum ister tango.

Uyumla dans başlasın, yıllar içinde Elen gönül düşürürse Türk’e neden olmasın.

Kanun tahdında ya da BM kararı ile niye mecbur kılınsın kadın ya da erkek sevmediği, yabancı partnere-eşe.

Gönül işidir tango, bütün danslar gibi.

Ve ancak dansı içselleştirmemiş biri, dansı gönül işi değil sayı işi zannedip sayar adımları.

Ne kolaydır saymak adımları, bir ki üç hopp oldu mu tango.

Olsaydı yapardı herkes.

Gönül işidir tango.

Hele bir gönül düşürsün Elenler, Türklere.

İşte o zaman haydi dansa.