İngiltere’de  Birleşik Krallık’da  gerçekleşen seçimlerin siyaseten çok sıkıntılı bir sonuç çıkardığını , istikrar yerine tam bir istikrarsızlık getirdiğini, Hükümet kurmanın hiç de kolay olmayacağını, Muhafazak partinin yeni ortağı DUP nin, tarihinde ilk defa Hükümet de yer alacağını hep yazmıştık.
Peki bu bizim için ne demek: Aslın da şu demek 29 Haziran da İsviçre’de Crans Montana’da başlayacak olan Kıbrıs müzakerelerine İngiltere istikrarsız bir hükümetle katılacak. Garantör ülke olması, üstlerinin Ada’da mevcut durum nedeniyle çok daha fazla önem kazanması, Türkiye ile olan ticari andlaşmalarının devam etmesi konularında denge unsuru olması İngilizler için önemli… Umarım Yunanlıların ve Rumların aşırı isteklerine Brexit’de ki gibi boyun eğmezler. AB ilk round da Brexit konusunda kazanmış gibi görünmekte. Tabii ki Kraliçenin Meclisin açılış konuşmasının ardından 29 Haziran da yapılacak Meclis oylamaları sonucu ne olacak çok merak konusu… Hükümetin kurulmadan düşme ihtimali çok yüksek. Bunun en büyük nedeni aşağıda ki metin de belirtildiği gibi ‘Kutsal Cumaa’ Good Friday 1998 Kuzey İrlanda  andlaşmasına aykırılığıdır.

Theresa May is facing a landmark legal challenge over her proposed deal with the Democratic Unionist party on the grounds that it breaches the Good Friday agreement.
An experienced legal team, which has been involved in constitutional challenges, is planning to apply for a judicial review of the deal once it is announced, the Guardian has learned.
High court judges would be asked to examine whether the pact breaches the British government’s commitment to exercise “rigorous impartiality” in the Good Friday agreement.
Anayasal sounların çözülmesinde yardımcı olan deneyimli kanun adamları , hükümet kurulduktan sonra İrlanda andlaşmasının tekrardan revize edilebileceğini söylüyorlarmış ( Guardian gazetesine göre).
The case, which could be heard in the supreme court because of its constitutional significance, follows warnings by politicians from all sides that the deal risks undermining the peace process in Northern Ireland.
Dava anyasal önemi dolayısıyle yükek mahkemede görüşülebilirmiş. Ancak tüm siyasilerden böylesine bir durumun Kuzey İrlanda andlaşmasını riske atabileceği uyarısında bulunuyorlar.
Ben zaten daha önce yazmıştım. Sien Fein (IRA) buna karşı çıkar ve DUP ile yine savaş ilan eder. Yeniden bir IRA terörizmine İngiltere hiç de hazır değil. Daha da ötesi Sien Fein Kuzey İrlanda’nın İrlanda Cumhuriyeti ile olan sınır bölgelerinde seçimleri kazanmış ve 7 Milletvekili çıkarmıştır. Kuzey İrlanda andlaşması ile ayni zamanda AB üyeliğinden kaynaklanan serbest dolaşım hakkından mütenasib sınırlar ve kontrol noktaları tamamiyle kalkmış durum da… AB üye olan İrlanda Cumhuriyeti ve AB vatandaşları elini kolunu sallayarak Kuzey İrlanda’ya geçebiliyorlar. Brexit gerçekleşir ve tekrardan sınırlar çizilmeye, kontrol noktaları devreye girerse, işte o zaman İrlanda’da kıyamet kopacak… Yine terör gurupları devreye girecek. Umarım hiç böyle bir şey olmaz ve herkes aklı selim ile hareket eder.
The transport secretary, Chris Grayling, said on Tuesday that the deal to support the Conservative’s minority government may not be sealed until after the Queen’s speech.
Ulaştırma Bakanı Chris Grayling, Salı günü verdiği demeçte Kraliçe Meclisi açmadan Muhafazakar partinin azınlık hükümetini onaylamadan, hiçbir şey olmuş sayılamaz dedi.
Şimdi sayın okurlarım bakalım bugün Çarşamba Kraliçe ne yapıyor? Resim de gördüğünüz gibi Ascot yarışların da At’ının yarışmasını seyredecek.. Yıl da bir defa olan bu olağan üstü şölen Dünya da ki meraklı milyonerlerle beraber, Halkın kaynaştığı çok güzel bir gündür. Londra’nın havası dün 30 derece imiş… Güya bu nadir ve nadide şölene katkı koyarcasına. Orda Ascot’un yeşil çimenlerinde gezinen Dünya güzeli kızlar, Lordlar ve yüksek rütbeli insanların arasında İrlanda’dan, Amerikadan, Fransa’dan gelen zenginler ve beraberlerinde getirdikleri at ları yarışacaklar. Tabii bir de Arab Şeyh’lerinin at ları var. Güzel ve heyecanlı bir gün olacağa benziyor. Hele yarışlarda kazanırsanız, zevki o kadar daha çoğalır… Ama kaybetmek de var.
 Mrs. Theresa May ne yapıyor? Bence çok sıkıntılı bir gün geçiriyor. Grenfell Tower yangınına erken gitmediği için çok büyük tepki topladı… Halbuki Kraliçe anında gitti ve taziyelerini sundu ve Halkının yanında olduğunu, hepsinin sorunlarına çare bulunacağının teyidini verdi. Mrs May sonradan gitse de artık iş işten geçmişti. Ancak dün Mrs May Finsbury Park, Seven Sisters yolunda ki saldırıda yaralananların ve ölen şahsın ailesine baş sağlığı dilemek için Cami’ye gittiği zaman yuhalandı. Nedeni Gren Fell Towere geç gitmesinden dolayı… Gren Fell’e taksi bulamadın mı diye soranlar oldu…
Tam aksine İşçi partisi başkanı Jeremy Corbyn kendi  seçim bölgesinde olan bu saldırıyı anında kınadı ve Halkının yanına koştu. Böylesine zamanlarda birlik beraberliğin önemine değindi ve bu tip saldırıların ister Synagogue, ister Cami ister herhangi bir ibadet yeri olsun tasvip etmediğini ve yapanların terör cinayetiyle suçlanacağını söyledi.
Neden bunları yazıyorum diye belki de merak etmişsinizdir. Sebebi şu bu gün İngiltere’de yaşayan Kıbrıs Kökenli Türk sayısı 300000 üç yüz binin üzerin de. Birçok ülke de yurt dışında yaşayan vatandaşları OY kullanma hakkına sahip… Biz bu ülke de askerlik yapmamıza rağmen değiliz…
 Londra’da Islington , Newinton Green, Stoke Newington, Totenham, Finsbury park, Wood Green, Turnpike Lane yani son saldırını gerçekleştiği bölge biz Kıbrıslı Türkleri en yoğun yaşadığı bölgelerdir. Ümit ederim bir daha bu tip saldırılar gerçekleşmez ve kimselere zarar gelmez.
Bir zamanlar Mehmet Ali Talat bey Londra’yı ziyaretinde kendine nedenini sormuşlar… Cevap ( Siz çok açıkgözsünüz galiba) demiş…
Bunun açıkgözlük neresinde. Korkulan ne biliyormusunuz. Bzim orda ki nüfusumuz… Şayet Oy kullanacak olursak KKTC yi dıştan idare edilir durumu düşürebiliriz. Peki bu bizim suçumuz mu ? Yoksa bizlerin bu ülkeyi terk etmemize neden olan Makarios, Grivas ikilisi mi ?
Yarın ümit ederim bizlere 1963-1974 yılları arasında yapılan mezalimin hesabı Cenevre’de sorulur. Kıbrıs Cumhuriyetini gasp eden Rumlar gerçekleri inkar etmekle hiçbir yere varamazlar. Sorun onların Kıbrıs’ın tümüne sahip çıkma ve ENOSİS’i gerçekleştirme emelleridir.
Olası bir antlaşma da Dış ülkelerde yaşayan Kıbrıs kökenli insanlara Kıbrıs’da yaşama haklarına kota getirilirse veya getirilmeye kalkışılırsa çok büyük tepkilere neden olacak… Zaten AB serbest yerleşim haklarına aykırı… Siz istediğiniz kadar antlaşma metnine koyun, hukuken AB kanunları geçerli.
İşte sayın okurlarım İsviçre’de bizleri çok çetin mücadeleler bekliyor en küçük antlaşmazlık masayı havaya uçurabilir…
Netice de bütün konular üzerinde ne kadar konuşulursa konuşulsun, mutabakat sağlanmadıkça, o metin geçerli değildir…
Sağlıcakla Kalın