<span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;"> Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk, "Polonya'nın Avrupa'da marjinalleşmesine neden olacak kara bir senaryoyu engellemek hepimizin ortak sorumluluğu." dedi. </span></span><span style="font-size: 11px;"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Tusk, Polonya'da parlamentonun milletvekilleri ve adalet bakanına, Yüksek Mahkeme üyelerini yargı çevrelerine danışmadan atama yetkisi veren yasa tasarısının kabulünün ardından yazılı açıklama yaptı. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda'ya ülkedeki durumu görüşmek için acil bir toplantı talebinde bulunduğunu belirten Tusk, "Polonya'nın Avrupa'da marjinalleşmesine neden olacak kara bir senaryoyu engellemek hepimizin ortak sorumluluğu." ifadesini kullandı. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Tusk, Polonya'da iktidarda olan Hukuk ve Adalet Partisinin (PiS) sunduğu yasa tasarısının "Avrupa değerlerine ve standartlarına" aykırı olduğunu savundu. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Polonya'da 2007-2014 yılları arasında başbakanlık yapan Tusk, yasa tasarısının Polonya'nın itibarını zedelediğini belirterek, "AB sadece para ve prosedürlerden ibaret bir birlik değildir. Her şeyden önce birliği tanımlayan hususlar değerler ve kamu hayatı için yüksek standartların inşasıdır." değerlendirmesini yaptı. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Tusk, bu nedenle Polonya hükümetinin Avrupa'da ve Batı'da eleştiriye maruz kaldığını, bu tehlikeli gidişatın diyalog ile üstesinden gelinebileceğini düşündüğünü belirtti. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">PiS'in sunduğu yasa tasarısıyla mahkemelerin iktidardaki partinin kontrolü altına alınacağını iddia eden Tusk, bunun Polonya demokrasisi hakkında halihazırda zaten olumsuz olan görüşleri daha da kötüleştireceğini kaydetti. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">Tusk, Polonya halkı, Polonya cumhurbaşkanı ve AB tarafından kabul edilecek ortak bir çözüm bulunması gerektiğini vurguladı.</span></span></span> <p style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: medium;"><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;"><strong>AB'NİN 7. MADDESİ</strong></span></span><br /> <span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;"> Polonya'daki yasa tasarısına ilişkin dün açıklama yapan AB Komisyonu, Tusk'tan çok daha fazla "tehditkar" bir tutum takınmıştı. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">AB Komisyonunun Birinci Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, "Polonya'daki son gelişmeler nedeniyle, AB Antlaşması'nın 7. maddesini tetiklemeye çok yakınız." açıklamasında bulunmuştu. </span></span><span style="font-family: Verdana;"><span style="font-size: 11px;">AB Antlaşması'na 1997'de dahil edilen 7. maddenin işletilmesi durumunda üye ülkenin AB Konseyindeki oy hakkı elinden alınabiliyor. Ancak AB yetkilileri şimdiye kadar hiçbir üye ülkeye karşı 7. maddeyi işleme sokmadı.<br /> Söz konusu maddenin uygulanabilmesi için maddenin işletildiği ülke hariç tüm AB üyelerinin tamamının oybirliği gerekiyor. AB, Polonya bağlamında 7. maddeyi yürürlüğe sokma kararı alsa bile Polonya'nın yakın müttefiki olan Macaristan'ın buna engel olacağı düşünülüyor.</span></span></p>