(Kamalı Haber)- Gönyeli’de kız meselesi yüzünden çıkan kavgada iki kişiyi bıçakla yaralayan Muhammet Ali Bulut hakkındaki dava karara bağlandı. Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, 6 yıl hapse mahkum edildi. Füsun Cemaller’in başkanlığında, Kıdemli Yargıç Vedia Berkut Barkın ve Yargıç Tutku Candaş’tan oluşan mahkeme heyetinin verdiği kararı, Cemaller okudu.
Karada olgulara değinen Başkan, Muhammed Ali Bulut ile Ahmet Toy’un kız meselesi yüzünden sosyal medya hesabı olan İnstagram üzerinden aralarında tartışıp, 24 Nisan 2024 tarihinde saat 03:20’de Gönyeli'de umumi bir yer olan Gümüş Sokakta buluşarak birbirlerinin vücutlarının muhtelif yerlerine vurmak suretiyle kavga ettiklerini kaydetti. Başkan, kavga anında sanık Bulut’un üzerinde kanunsuz olarak bulundurduğu henüz tespit edilemeyen bıçak ile Toy’un kafasının arka kısmına sallamak suretiyle 3 santim uzunluğunda kesi oluşmasına neden olduğunu kaydetti. Başkan, sanığın kavgayı ayırmaya çalışan taksici Cihat Alp'ı da konu sağ baş parmağını, sağ işaret parmağını, sol kol dirseğini, göğüs kısmından bıçakla yaraladığını belirtti.
Başkan, sanık Bulut’un bu olaydan bir yıl önce yani 25 Aralık 2023 yılında soygun, zorla adam kaçırma, şiddet tehdidi suçlarından teminata bağlandığını belirtti. Başkan Cemaller, sanığın 24 Nisan 2024 tarihinde işlediği suçtan ötürü 26 Nisan 2024 tarihinde yargılanmak üzere cezaevine gönderildiğini kaydetti. Başkan, sanığı yargılandığı “Ağır yaralama” , “Kanunsuz bıçak taşıma” suçlarından mahkum ettiklerini belirtti.
Cemaller, sanığın işlediği Fasıl 154 Ceza Yasası’nda ağır yaralama suçu için ceza yasasının ömür boyu hapis cezası öngördüğüne vurgu yaptı.
Başkan kararına şöyle devam etti:
“ Yasa koyucu, birinci davadaki suç için yasanın en ağır cezasını öngörmüştür. Öngörülen ceza sanığın işlemiş olduğu suçun ne kadar ciddi suç olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, vücut bütünlüğüne haksızca saldırı teşkil eden yaralama, vahim zarar, ciddi darp ve hatta darp suçları ile ilgili olarak Yüksek Mahkeme son dönemlerdeki kararlarında, artan suç oranını ve bu suç türünün yaygınlaşmakta olduğu ve önlenmesi gerektiğini belirtilerek, suçun niteliğini ve ciddiyetini dikkate alınarak bu şekilde suç işleyenlere karşı amme menfaatinin korunması prensibini öne çıkararak ciddi cezalar verilmesi gerektiğini belirtmektedir.
İddianamedeki olgulardan da görüleceği üzere sanık, kız meselesi yüzünden kavga ettiği kişiyi tasarrufunda kanunsuz olarak bulundurduğu bıçak ile kafasının arka tarafından 3 cm derinliğinde kesi olacak şekilde yaralamış, olay esnasında orda bulunan başka bir kişiyi de elindeki bıçak ile yaralamıştır. Yani sanık elinde kanunsuz olarak bulundurduğu bıçak ile adeta dehşet saçarak, bıçağı birçok kez sallayarak iki kişinin yaralanmasına sebep olmuştur.”
Sanığın, yaralama olayından bir yıl önce soygun suçuna karıştığını kaydeden Başkan, avukatının talebi üzerine bu davanın da karar aşamasında dikkate alındığını açıkladı. Soygunun olgularına değinen Başkan, sanığın beraberindeki iki kişiyle, bir işletme içerisinde M.K.’nin tasarrufunda bulunan biri 500, diğeri 450 dolar değerindeki iki cep telefonunu kendilerine vermemesi halinde omuriliğine sıkacaklarını söyleyerek şiddet kullanma tehdidinde bulunmak suretiyle bahse konu сер telefonlarını zorla alıp sirkat ederek soygun suçunu işlediklerini açıkladı.
Başkan, “Sanık öğrenci olarak adamıza gelmiş, önce soygun gibi oldukça ciddi bir suç işleyerek teminata bağlanmış, teminata bağlı olduğu zamanda ağır yaralama suçunu işlemiştir. Sanığın işlemiş olduğu her iki suç oldukça ciddidir. Öğrenci olarak başka bir ülkeye giden bir kişinin görevi okulunu bitirmek ve öğrenim gördüğü ülkenin yasalarına kurallarına uymaktır. Öğrenci olarak ülkemize gelen bir kişinin bu kadar korkusuzca, yasa tanımaz bir şekilde toplumumuzun huzurunu kaçıran bu derece ciddi suçlar işlemesi kabul edilebilir bir durum değildir. Sanık gibi kişiler yüzünden ülkemiz güvenli ülke olma özelliğini yitirmiştir. Bu tür kişileri toplumumuzdan uzak tutmak gerekmektedir. Yargının görevi bu tür suç işleyen kişilere etkin ve caydırıcı cezalar vererek benzer suç işleme temayülü olan kişileri benzer suç işlemekten caydırmaktır.”
Mahkemelerin bu suçlara hoş görülü davranamayacağını kaydeden Başkan, caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini belirterek, “ aksi takdirde birbirine kızan toplum bireyler temin edilebilmesi çok kolay ve oldukça tehlikeli olan bıçak ve çeşitli delici aletler ile bir birine pervasızca saldıracak, toplum içerisinde bu tip suç aletleri ile işlenen vahim suçların sayısı gün geçtikçe artacak, toplumuz ciddi ve geriye dönüşü imkânsız yaralar alacaktır.”dedi.
Tüm dünyada yaygınlaşmakta olan bıçak tipi aletler ile işlenen suçların, "en vahşi" şekilde işlenen suçlar kategorisinde yer aldığını belirten Başkan, ülkemizin mehaz hukuku olan İngiltere'de bu tip suçların önlenmesi ve verilen cezaların caydırıcı olması için Mahkemelerde ciddi cezalar takdir edildiğini ifade etti.
Başkan Cemallar, sivri tipli bıçakların ev ve bahçe dışında taşınmasının yasaklandığını belirti.
Cemaller, “Kişilerin vücut bütünlüğü Anayasa’mızda düzenlenen ve koruma altına alınan bir hak olup, kimsenin hangi şartlar altında olursa olsun, bilinçli bir şekilde bir başkasını kaba kuvvet kullanarak ağır yaralamaya ve/veya vahim zarara uğratmaya hakkı yoktur” dedikten sonra sanığı 6 yıl hapse mahkum ettiklerini açıkladı.
Ağır Yaralama ve Bıçak Taşıma Suçlarına 6 Yıl Hapis Cezası
Gönyeli’de kız meselesi yüzünden çıkan kavgada iki kişiyi bıçakla yaralayan Muhammet Ali Bulut hakkındaki dava karara bağlandı.
Bunlar da ilginizi çekebilir